“Lobiciler Antlaşması”
9 Ekim 2013’de Avrupa Dijital Haklar İnisiyatifi (EDRI) önemli bir belge yayınladı: “Lobiciler Antlaşması” (http://goo.gl/2veFVw; Alternatif Bilişim Derneği tarafından yapılan Türkçe çevirisi: http://goo.gl/G4oIZ2). Bu belge, AB ve ABD arasında görüşmeleri süren AtlantikAşırı Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Antlaşması (TTIP) özelinde iş dünyası lobilerinin yürüttüğü faaliyetleri ilgilendirse de, lobiciliğin kamusal hayatımızı her alanına sızmış demokrasi düşmanı etkisini de ortaya koyuyor. Belge TTIP görüşmelerinde lobi şirketlerinin demokratik süreçleri atlatarak, sakatlayarak iş dünyası ve bürokrasi arasında gizli uzlaşmaların vatandaşların sırtından nasıl kotarıldığını parodileştiriyor.
TTIP, görüşmeleri genellikle gizli süren, sivil toplumun bu gizliliğe ve sürecin anti demokratik karakterine şiddetli itirazlarda bulunduğu, neyse ki gizliliğin ömrünün dramatik bir şekilde kısaldığı günümüzde ayrıntıları ortaya dökülen, eğer imzalanır ve yürürlüğe girerse herhangi bir demokratik itiraz süreci işletilmeden ülke yasalarının üzerine yerleşip hak ve özgürlükleri sakatlayacak bir antlaşma. TTIP’nin çok sayıda sakıncası var: fikri haklarla ilgili çerçevenin sadece iş dünyasını koruyacak ve temel hak ve özgürlükleri ihlal edecek bir biçimde genişletilmesi (http://goo.gl/Eq32ic); kişisel bilgileri ve mahremiyeti koruyan veri koruma standartlarının ihlal edilerek iş dünyasına verilerimizi içinde cirit atabilecekleri hukuk dışı bir alan bahşedilmesi ve DPI (Derin Veri Sorgulama) gibi şaibeli araçların kullanılmasını meşrulaştırması (http://goo.gl/eQj4dI); ama her şeyden önce, ülke meclislerinin, yasama ve yürütme süreçlerinin, sivil toplum müdahalesinin tamamen yok sayılarak, herkesi ilgilendiren bir alanda sadece iş dünyasını koruyan bir uluslararası çerçevenin oluşturulması…
EDRI’nin “Lobiciler Antlaşması” bir parodi. Lobici mantığını uçlarına kadar götürerek demokratik süreçler için temsil ettiği tehlikeleri ortaya koyuyor. Anlaşmadan bir kaç madde: “İşverenler demokratik olarak seçilmiş hükümetlerimizin aldığı veya planladığı herhangi bir karara yasal olarak karşı çıkabilirler; Yasalara bu şekilde karşı çıkılması, hükümetlerin değil işverenlerin belirlediği kurallara göre işleyecektir; İşverenler ulusal mahkemelerin demokratik olarak onaylanmış kurallar çerçevesinde verdiği meşru cezalar sonucu kaybettikleri kârlar için demokratik olarak seçilmiş hükümetlerimizi dava edebilecekler. Böyle bir hak asla vatandaşlarımıza verilmez, verilemez.”
Lobicilik giderek kangrene dönüşüyor. Temsil ettiği fayda genel kamusal faydanın çok küçük bir bölümünü oluşturan şirketler, kurum ve kuruluşlar, lobicilik faaliyetleri sayesinde kamu yönetimini esir alabiliyor. ABD’deki seçim faaliyetlerinde lobi etkisi tüm dünya için ciddi bir sorun haline gelmişken, bu faaliyetlerin başka ülkelerin politik hayatına taşınması için uğraşılıyor.
Demokratik iradenin satın alınması yasadışı ilan edilmeli…