Paydaşları göz ardı edemezsiniz
İnternet başlığında birçok ülke düzenlemeler yapmaya çalışıyor. Bu düzenlemeleri gerek bireyler, gerek internetin gelişimi, gerek kamu hizmetlerinin internetle ulaştırılması adına nasıl buluyorsunuz?
İnternetin ekonomik ve sosyal gelişim için önemini anlayan hükümetlerin sayısının arttığını düşünüyorum. Bu doğrultuda, kendi ülkeleri için en iyi olan yaklaşımları belirlemeye çalışıyorlar. Gözlemlediğimiz şeylerden biri, belirli politikalar söz konusu olduğunda “bu kalıp herkese uyar”ın geçerli olmadığı. Ama politika belirleyicilerin internete yönelik kamu politikaları geliştirirken göz önünde bulundurmaları gereken bazı ilkeler de var. İnternetin verdiği kalite sözünün küresel bir kapsamı ve ölçeği var. Bu nedenle erişimi engelleyerek belirli grup ya da şirketleri korumaya çalışandan ziyade, küresel bilgiye dayalı bir ekonomiye olanak sağlayan politikalar interneti büyütme konusunda daha başarılı olacak. Kamu politikalarına ‘internetin sağladığı olanaklar, interneti büyütmek, inovasyonu genişletmek’ açısından bakılması gerek.
Arap Baharı dönemi, internetin ama özellikle sosyal medyanın gelişimini ortaya koydu. Bu durum, ülkelerin internete bakışını ne oranda değiştirdi?
Tabii ki son kullanıcıların kendilerini ifade etme, politik değişimi gerçekleştirme, ekonomik ve politik fırsatlar talep etme kabiliyetlerini büyük bir ilgiyle izledik ve izlemeye devam ediyoruz. Hükümetlerin de bu olaylardan bireylerin birbirlerine bağlanmayı istediğini, topluluk olarak gelişimleri için bu araca dayandıklarını ve bilgi toplumunun sunduğu fırsatlardan yararlanmayı beklediklerini öğrendiklerini umuyoruz. İnterneti veya sosyal medyayı kesmeye veya engellemeye çalışan ülkeler son kullanıcıların çok yaratıcı olduğunu da gördüler. Sansürün etrafından bir yol buluyorlar ve sonuçta bu tür politikaların yürürlüğe alınması internetin veya kullanıcıların amacına hizmet etmiyor. Benim açımdan teknolojinin sesi olmadığını düşünen insanlara ses verdiğini görmek oldukça umut vericiydi.
Birçok ülke kendi internet yasasını hayata geçiriyor veya bu konuda çalışmalar yapıyor. Bu internetin gelişimi adına ne oranda sağlıklı? Ülkelerin, Avrupa Birliği gibi yapıların biraraya gelip ortak bir taslakta hemfikir olmasının önündeki engeller neler?
Ülkelerin çoğunluğu internetin ticari ve ekonomik büyüme, sosyal gelişim ve inovasyonda önemli bir güç olduğunun farkında. Hükümetler, kendi rollerinin ne olduğunu ve teknoloji ile nasıl bir etkileşim içinde olabileceklerini anlamaya çalışıyorlar. İnternet yaygınlaştıkça tüketici koruması, rekabetçilik, alım gücü gibi konularda kamu politikalarının oluşturulması şaşırtıcı değil. Kamu politikalarının oluşturulma sürecinin merkezinde ‘internetin küresel bir platform olarak büyümesini sağlamak’ olmalı. Politikalar oluşturulurken çok fazla teknik zorluk olduğunun, bu süreçlerin karmaşık olabileceğinin anlaşılması gerek. Aynı zamanda yerel ortamdaki paydaşları ve uzmanları sürece dahil etmek de önemli. Bu paydaş ve uzmanlar teknolojinin nasıl çalıştığını biliyor; politikaların oluşturulmasıyla birlikte gelen sonuçları ve fırsatları anlıyorlar. Hiçbir paydaş bunu tek başına başaramaz. Hükümetlerin politika oluşturma sürecinde bir rolü var. Ancak süreci bu paydaşları dahil ederek, inovasyon, küresel işbirlikleri ve internetin geleceğini göz önünde bulundurarak yönetmeliler.
Mobilitenin gelişimi, internet kullanımının yaygınlığı, kullanımda yetkinlik gibi alanlarda nasıl bir potansiyele sahip?
Mobilite, internet erişimi söz konusu olduğunda dünyanın pek çok yerinde önemli bir oyun değiştirici oldu. Afrika’da ve birçok gelişmekte olan ülkede yüksek büyüme oranları görüyoruz. Bunun nedeni, mobilitenin teknolojinin daha kolay bir şekilde, daha az maliyetle kullanıma sunulmasını sağlaması. Bu sayede normalde internete erişimi olmayan insanlar da internete girebiliyor. Mobilite çok fazla fırsat sunuyor. Dikkat edilmesi gereken noktanın mobil cihazlar üzerinden global internet erişimi sunulması olduğunu düşünüyorum. Sabit internette olduğu gibi mobil internette de insanların seçtikleri içeriği görüntüleme fırsatlarının olması ve internet ortamındaki rekabetçilikten faydalanabilmeleri gerekiyor.
NSA skandalı ülkelerin ve bireylerin internete bakışını nasıl değiştirdi? Bu etkinin beraberinde neler getirmesini bekliyorsunuz?
Bunlar bize hükümetlerin çevrimiçi gözetleme programlarının kapsamını ve ölçeğini gösterdi ve tabii ki endişelenmemize neden oldular. İnternetin büyüyebilmesi için kullanıcıların bilgilerinin ve internet ortamının güvenli olduğundan, gizliliklerinin korunduğundan emin olmaları gerekiyor. Snowden’in ortaya çıkardığı bilgiler bu güveni sarstı. Bu güveni geri kazanmak çok fazla zaman ve emek gerektirecek. Biliyorum ki teknik açıdan gerekli araçları geliştirmek, güvenlik ve gizlilikle ilgili korumaları oluşturmak üzerinde çalışan, bu güveni geri kazanmak için çok çalışan topluluklar var.