Temel ihtiyaç yüksek hız ve veri taşıma kapasitesi
4G de olsa, 5G de olsa bu teknolojilerin tüketicilere getireceği en büyük avantajlar arasında, 3G teknolojisine göre çok daha büyük hızlarda veri taşıma kapasitesinin olması ve bu sayede İnternet’e çok daha hızlı erişim sağlanması bulunuyor. 4G veya 5G ile ortaya çıkacak olan büyük kapasitenin taşınabilmesi için her baz istasyonunun fiber ile birbirine bağlanması gerekiyor. Ülkemizde yurt çapına yayılmış toplam 61 bin civarında baz istasyonu olduğu düşünüldüğünde fiber şebekelerin neden hızla yaygınlaştırılmasının gerekliliği açık bir şekilde ortaya çıkıyor. Son BTK raporuna göre ülkemizdeki fiber şebekelerin toplam uzunluğu 245 bin kilometre olarak verilmiş durumda. 61 bin adet baz istasyonunun bağlanabilmesi için ise bu uzunluğun en az 7-8 kat arttırılması gerekiyor. 4G veya 5G teknolojilerinin verimli olarak kullanılması için gerekli olan fiber şebeke uzunluğu belliyken, mevcut fiber şebekesi bu ihtiyacı karşılamaktan çok uzak. Türkiye henüz 4G için altyapı olarak hazır olmadığı gibi 5G için de değil. Bu nedenle 4G ya da 5G konularına odaklanmadan önce ülkemizdeki fiber altyapının dünya standartlarına getirilmesi için çalışmalara hız verilmelidir.
Bunun yanı sıra fiber alanına yatırımlar da yeterli hızda değil. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden alınan verilere göre, kazı izni verilen fiber optik metrajları 2008’den 2014’e kadar büyük ölçüce düşmüş gözüküyor. 2008 yılında başlanan fiber optik şebeke yatırımlarında yıllar içinde artış olması beklenirken, İstanbul’da 7 yıl içinde yapılan kazı uzunluğunun tam tersine çok büyük ölçüde düştüğü gözlemleniyor. 2008 yılında İstanbul’da 678 kilometre fiber şebeke döşenmişken bu uzunluk 2014 yılında sadece 17 kilometreye düşmüş durumda. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı (UDH Bakanlığı) ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) çözümü için çeşitli çalışmalar yapıyorlar ancak fiber şebekelerinin yaygınlaşması konusunda büyük sorunların devam ettiği açıkça görülebiliyor.
Türkiye’de fiber yaygınlık oranının artması için öncelikle BTK’nın almış olduğu “fiber muafiyet kararı” kaldırılmalıdır. İsteyen işletmelerin herhangi bir şart olmadan fiber şebeke tesis edebilmesi gereklidir. Belediyeler ise bu konudaki engelleyici tavırlarından vazgeçip tüm dünyada olduğu gibi teşvik edici olmalı. Var olan yer altı tesisleri makul şartlarda kiralanabilmelidir.
Kurumların iş yapış şekilleri değişiyor
Mobil iletişim çözümleri son kullanıcıların yaşantısını ve kurumların işleyişini büyük oranda değiştiriyor. 4G’nin hayatımıza girmesiyle birlikte , görüntülü iletişim ve data hızlarında artışa neden olacak. Öte yandan mobil iletişim alanındaki çözümlerin gelişmesi ve yeni teknolojilerin ülkemizde kullanılmaya başlanması beraberinde çok önemli fırsatları da getiriyor.Gündemde olan 4G ihalesine eklenecek tek bir madde ile ülkemiz telekomünikasyon sektörünü dünyada 45 milyar dolara yaklaşan Sanal Mobil Şebeke Hizmeti (SMŞH) pazarının bir parçası haline gelebilir. 4G lisans şartnamesinde Sanal Mobil Şebeke Hizmeti (SMŞH) işletmecilerine kapasite ayrılması maddesi mutlaka yer almalı. Dünyada SMŞH’lerin yıllık geliri 45 milyar dolar civarında. Türkiye ise bu büyük pastadan pay almayı maalesef kaçırıyor.Sanal Mobil Şebeke Hizmetinin (SMŞH) vatandaşlarımıza getireceği yararlar göz ardı edilmemeli, pazardaki rekabetin tesisine katkı sağlayacak bir fırsata dönüştürülmelidir. Buradan hareketle, SMŞH İşletmecilerine kapasite ayrılması 4G veya 5G lisansının bir ön koşulu olmalı. SMŞH işletmecilerinin önünün açılması ülkemizde mobil iletişim pazarını hareketlendirecek, işletmecilerden tüketicilere kadar herkese çeşitli fırsatlar sunacaktır.