Veri de onu barındırmadaki kapsam da büyüyor
Türkiye’de veri merkezlerini kapsayan birçok güncel başlık kamu ve özel sektörden temsilcilerin katılımı ile 15 Ekim’de Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen Data Center Türkiye Konferansı’nda (DCT 2014) ele alındı. Bilişim Altyapı Sistemcileri Derneği’nin (BASİD) düzenlediği konferansta sektörün tüm paydaşları veri merkezini merkeze alarak buluştu, sektörün önündeki fırsatlar ele alındı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan BASİD Yönetim Kurulu Başkan Vekili Rahmi Bıyıklı, ikinci kez zirveye imza atmaktan mutlu olduklarını dile getirirken, bir STK olarak böyle kapsamlı bir organizasyon yapmanın zorluğuna işaret etti. Ancak yıllar içinde bunun gibi ihtisas etkinliklerinin sayısının arttığını da vurgulayan Bıyıklı, beklentilerini şöyle anlattı:
“Yurtdışındaki veri merkezleri Türkiye’ye yönelik ilgilerini gösteriyor. Türkiye pazarında yerini alan ve alacak uluslararası veri merkezi sayısı artacak. Bu yapının geniş kapsama alanı var. İnşaat, enerji, soğutma, kablolama, sanallaştırma, güvenlik gibi kavramlar söz konusu. Bu eksende, ilerleyen yıllarda etkinlik gün sayısını artıracak, içerik kapsamını da büyüteceğiz.”
Veri, içerde barındırılmalı ama…
Etkinlikteki konuşmasında internete girişle birlikte veri hacminin artması ışığında veri merkezlerinin öneminin de arttığına dikkat çekerek başlayan BTK Başkanı Dr. Tayfun Acarer, her yıl ikiye katlanan veri hacminin önemine işaret etti. Büyük veri, giyilebilir teknoloji, M2M gibi yeni kavramlarla 21’inci yüzyılın petrolünü ‘bilgi’, boru hattını ‘fiber kablo hatları’ olarak gösteren Acarer, mobil ağ trafiğinin ve internete bağlanan nesne sayısının artışının süreceğine dikkat çekti. Acarer, bunların sonucunda veri miktarında artışa işaret ederken, verinin değeri konusunda şu bilgileri verdi:
“Verinin ekonomik değere kavuşması için depolanması, analiz edilmesi, içerik olarak barındırılması gerek. Bazıları dışarıda barındırılıyor ve bu eğilimin tersine çevrilmesi gerek. Çünkü döviz kaybı ve bilgi güvenliği riski var. Veri çıkışını önlesek, internet trafiği de simetrik, güvenli ve hızlı olacak. Her kurumun kendine özel veri merkezi kurması bence doğru değil ve bunun düzeltilmesi gerek. Çünkü standartlardan verilen tavizler önemli bir sorun. Enerji ve yeşil BT, birçok ülkenin yatırım önceliği ve veri merkezleri arasındaki rekabette belirleyici olacak. Geleceğin gündemi olan bu konu bakir bir alan ve detaylı işlenmeli. Biz de veri merkezleri üzerine çalışmalar yapıyoruz ve mesela ‘kamu intranet’ tabirini duyacağız.”
Sahiplendiğiniz bir davanız olmalı
Zirvede ‘İşinizde Yüksek Kârlılık İçin İş Stratejisi’ başlıklı bir sunum yapan Profitkar Platform Yöneticisi S. Şahin Tulga, küresel bazda ciddi bir kârlılık problemi olduğuna işaret etti. Bunun temel sebeplerini yüksek rekabet, müşteri ve tedarikçilerin güçlenmesi, ürünün önemi azalırken sunduğu değerin öne çıkması, masrafların artması, işlerde karmaşıklığın artması, hızlı teknolojik gelişmeler, alternatiflerin güçlenmesi, yeni etkin iş modellerine şirketlerin uyum sağlamakta başarısız olması şeklinde sıralayan Tulga, şöyle devam etti:
“Hızlı kopyalanabilirlik, işlerde karmaşanın artması, ürün ve hizmetlerin emtialaşması da kârlılığı azaltıyor. Ciro ve kârlılık tepe noktasına ulaşır ve gerilemeye başlar. Bu bir kural, ama değişimlerle kârlılık artırılabilir. Bunun için de kârlılığı artırıcı 3 tedbiri uygulamak gerek: Firma ve çevresine uygun bir iş stratejisi oluşturmak, stratejinin gerektirdiği değişimi insan unsuruna önem vererek yapmak, rekabet avantajı olan ürünlere talebi ve satışı artırmak. Geçen 6 yılda 50 şirketin iş stratejisini oluşturdum. İş stratejisi, kâr ve adet artışı ile ilgilenmiyor. Birim fiyatı artırmak ve birim maliyeti azaltmaya odaklanıyor. İş stratejisinin 22 tane başlığı var ve her birinde çalışmalar yapılması şart. En önemli başlık ise sahiplenilecek bir davanızın, bir imaj değerinizin olması.”