25 yılı aşkın deneyim, geleceğin teknoloji vizyonu ile buluşuyor!
Teknoloji ve kurumsal haberleşme alanlarında 25 yılı aşkın deneyimi ile öne çıkan Novatel, bugün yalnızca haberleşme çözümleri sunan bir firma değil; aynı zamanda farklı endüstrilerin dijital dönüşümüne yön veren güçlü bir teknoloji çözüm odağı olarak karşımıza çıkıyor. Şirketin Teknoloji ve İş Geliştirme’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı (CTO) Bilal Yıldız, Bilişim Zirvesi – Güvenlik etkinliği sonrası sorularımızı yanıtlayarak, hem geçmişten gelen saha deneyimlerini hem de özellikle iOT ve OT Siber Güvenlik gibi kritik teknoloji alanlarında, Novatel’in geleceğe dönük çözüm odaklı vizyonunu bizlerle paylaştı.
Sahadan Gelen Tecrübeyle Şekillenen Bir Yolculuk
Bilal Yıldız’ın kariyer hikâyesi, çözüm odaklı teknoloji vizyonunun temelini oluşturan kritik sahalarda edindiği yoğun tecrübeler ile başlıyor. Profesyonel iş yaşamının ilk dönemlerinde havalimanı projelerinde aktif rol alan Yıldız, bu süreçte yalnızca teknik altyapının kurulumu değil, aynı zamanda operasyonel işleyişin en ince detaylarına kadar hakimiyet kazandı. Alt yüklenici ve çözüm ortağı olarak görev aldığı projelerde, uçtan uca sistem entegrasyonundan saha testlerine, kritik teknolojileri kesintisiz bir şekilde devreye alma aşamalarından, günlük operasyonel yönetimlere kadar geniş bir sorumluluk alanında çeşitli görevler üstlendi. Bu sayede, teknoloji üretmenin ötesinde, teknolojiyi gerçek saha koşullarında işletmenin zorluklarını ve dinamiklerini birebir deneyimleme fırsatı buldu.
Kurulum ve devreye alma aşamalarında edindiği bu birikim, Yıldız’a hem teknik derinlik hem de operasyonel bakış açısı kazandırdı. Havalimanı gibi yüksek güvenlik, kesintisiz iletişim ve maksimum verimlilik gerektiren ortamlarda görev yapmak, aslında onu bugünkü rolüne hazırlayan en önemli basamaklardan biri oldu.
Bugün geldiği noktada Yıldız, Novatel’de üstlendiği Teknoloji ve İş Geliştirme’den sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı (CTO) görevinde, edindiği tecrübesini farklı sektörlerin dijital dönüşüm yolculuğundaki ihtiyaçlara çözüm üretme noktasındaki keskinliğe aktarıyor. Novatel’in 25 yılı aşkın kurumsal teknoloji ve haberleşme deneyimi ve güçlü müşteri portföyü ile sahadaki birikimini bir araya getiren Yıldız, buradaki bilgi birikimi ve tecrübenin çok değerli bir fırsat yarattığını vurguluyor:
“Novatel halihazırda sahadaki ihtiyaçları net görebilen, güçlü bir müşteri portföyüne sahip. Benim geçmiş tecrübelerimle bu birikim birleştiğinde, enerji, ulaştırma, tesis yönetimi gibi farklı endüstrilere çözüm üretebilmek için büyük bir fırsat doğuyor.”
Böylece Yıldız’ın hikâyesi, yalnızca bireysel bir kariyer gelişimi değil; aynı zamanda sahadan gelen tecrübenin kurumsal vizyonla buluşarak yeni nesil çözümlere dönüşmesinin güçlü bir örneği olarak öne çıkıyor.
Ürün Değil, Çözüm Odaklı Yaklaşım
Bilal Yıldız, günümüzde kurumların beklentilerinin ciddi şekilde değiştiğini vurguluyor. Artık işletmeler tek bir ürünü satın alarak ihtiyaçlarını karşılamaktan ziyade, farklı teknolojilerin bir araya getirilmesi ile oluşan tümleşik çözümleri tercih ediyor. Bu dönüşümün temel sebebini ise şu sözlerle açıklıyor:
“Artık kimse sadece bir ürün satın almak istemiyor. İşletmeler, birden fazla teknolojiyi bir araya getirebilen çözüm ortaklarına yöneliyor.”
Bu yaklaşım, iş yapış yöntemlerindeki değişim ve maliyet baskılarının sonucunda ortaya çıkıyor. Özellikle enerji maliyetlerinin artışı, verimliliği tüm sektörlerin öncelikli gündemi haline getirmiş durumda. Yıldız, bu noktada ürünlerin tek başına yeterli olmadığını ve kurumların gerçek faydayı çözümlerden beklediğini net bir şekilde ortaya koyuyor:
“Ürünler artık problemleri çözmüyor ve işletmelerin artık ürünlere değil, bir çözüme ihtiyacı var.”
Yıldız’ın altını çizdiği bir diğer nokta ise, teknolojiyi doğru şekilde konumlandırabilmenin yolunun alan bilgisinden geçtiği. Alana dair bilgi ve yapma becerisi, deneyimi (domain know-how) olmadan alınan ürünlerin, tek başına şirketlerin problemlerini çözemeyeceğini vurguluyor:
“Domain know-how ile teknoloji ve ürün birleşmediği noktada siz ürünü satın alabilirsiniz, içeriye kurabilirsiniz ama bu sizin problemlerinizi çözmüyor.”
Novatel’in katma değerini ise tam olarak bu noktada tanımlıyor. Sahadan gelen tecrübeyi ürün ve çözümler ile birleştiren Novatel, müşterilerin yalnızca bugünün ihtiyaçlarına değil, aynı zamanda gelecekteki gereksinimlerine de yanıt verebilecek bütünsel çözümler üretiyor:
“Buradaki en büyük ortaya koyacağımız katma değer bu oluyor olacak. Sahada hangi ürünle hangi problemin çözülebileceğinden daha öte, hangi ürünleri bir araya getirerek farklı hangi çözümler sunulabilir ve bu çözümler işletmelere, şirketlere ve kurumlara ne gibi faydalar sağlar, öncesinden sunabiliyor olacağız.”
Bu sözler, Novatel’in güçlü yanını da özetliyor: Farklı ürünleri ve teknolojileri tek bir çatı altında toplayarak, müşteri için gerçek katma değer yaratan, verimliliği artıran çözümler sunabilmek.
IoT ve OT’de Siber Güvenlik Çözümleri
Novatel, bugüne kadar geliştirdiği haberleşme altyapı ve ürünlerini yeni bir perspektifle ele alarak IoT ve OT Siber Güvenlik çözümlerine entegre ediyor. Yıldız’ın ifadesi ile, Novatel’in halihazırda sunduğu çözümler zaten bu dönüşümün temel taşlarını barındırıyordu. Gelecek vizyonu ile ise bu çözümler, verilerin analitik olarak yeni platformlarda işlenmesi ile farklı teknolojik çözümlere ihtiyacı olan işletmeler için nokta atış servis sağlayacak altyapı ve ürünlere dönüşecek şekilde tasarlanacak.
Bu yaklaşım, kurumların hangi tip IoT altyapısına ihtiyaç duyduğunu tanımlamaktan, bu altyapıları işletmeye ve güvenliğini sağlamaya kadar geniş bir çerçeveyi kapsıyor. Yıldız, özellikle güvenlik boyutunun önemini şu sözlerle ortaya koyuyor:
“Bir IoT altyapısı nasıl işletilir? Hangi kurumun hangi tarzda bir IoT altyapısına ihtiyacı var? Bunları yaparken süreçte bunların güvenliği nasıl sağlanır? Mevcut altyapıların, mevcut OT otomasyon altyapılarının, endüstriyel altyapılarının nasıl yönetileceğine dair de farklı hangi katma değerlerin ve verimliliğin çıkartılabileceğine dair de çözümleri sunmaya başlıyor olacağız.”
Tüm bu adımlar, yalnızca sahadan veri toplamakla sınırlı kalmıyor; aynı zamanda bu verilerin anlamlı hale getirilmesini, karar alma süreçlerinde kullanılmasını ve en önemlisi güvenli bir şekilde işletilmesini mümkün kılıyor. Yıldız’ın da altını çizdiği gibi, bir akıllı şehirden, bir akıllı binadan ya da bir akıllı fabrikadan bahsedildiğinde artık sistemlerin birbirleriyle konuştuğu bir dünyadayız. Bu da doğrudan OT ile IT’nin yakınsamasını işaret ediyor:
“Bir akıllı fabrika, akıllı şehir ya da enerji dağıtım şirketinden bahsediyorsak, artık sistemlerin birbiriyle konuştuğu bir dünyadayız. Bu da OT ile IT’nin yakınsaması demek. Dolayısıyla güvenlik, sadece veri değil tüm altyapının sürdürülebilirliği açısından kritik hale geliyor.”
Sürdürülebilirlik: İnsan, İş ve Çevre
Bilal Yıldız, sürdürülebilirliği yalnızca çevre odaklı bir kavram olarak değil, çok daha geniş bir perspektifte ele alıyor. Ona göre sürdürülebilirlik, kurumların devamlılığından insan kaynağının verimliliğine kadar birçok boyutu kapsıyor:
“Sürdürülebilirlik deyince artık sadece aslında çevresel sürdürülebilirlikten bahsetmiyoruz. Kurumların sürdürülebilirliği, işlerin sürdürülebilirliği ve en önemli olan konu insanın sürdürülebilirliği.”
Bu bakış açısı, ortaya konulan her ürün ve hizmetin yalnızca teknik ya da ekonomik açıdan değil, aynı zamanda insan faktörünü de gözeterek tasarlanması gerektiğini ortaya koyuyor. Yıldız, bunun önemini şöyle özetliyor:
“İnsanın sürdürülebilir olmadığı bir denklemde enerji verimliliğin ya da çevrenin sürdürülebilir olmasının çok da bir önemi yok. Burada ortaya koyduğumuz çözümler sadece bir ürün ya da hizmetle sağlanabilecek olan bir konudan öte total bir çözüm olarak düşünebiliriz.”
Novatel’in geliştirdiği çözümler, enerji verimliliği ve operasyonel verimlilik sağlayarak şirketlerin kaynaklarını daha etkin kullanmasına imkân tanıyor. Bu aynı zamanda ek yatırımlar yapılmasına gerek kalmadan mevcut altyapılardan daha yüksek performans alınmasını sağlıyor:
“Dolayısıyla ortaya koyduğunuz bir ürünü taktığınızda sadece tek bir işi yapıyor olması ile ilgili konu maksimum fayda elde etmenize imkan sağlamıyor. Bu tarzda çıkartılabilecek olan enerji verimliliği, operasyonel verimlilik konuları hem enerjide tasarruf sağlarken şirketlerin ekstra yatırım yapması ile ilgili süreçlere de fayda sağlıyor. Ekstra bir yatırıma gerek kalmadan mevcut yapınızdaki verimliği de artırıyorsunuz. İnsan kaynağı ile ilgili verimliliği de artırıyorsunuz.”
Yıldız’ın vurguladığı bir diğer önemli nokta ise bu bütünsel yaklaşımın çevresel faydaya olan doğrudan etkisi. Enerji tüketiminin azaltılması yalnızca işletme maliyetlerini düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda karbon salınımının da azalmasına katkı sunuyor:
“Ve en nihayetinde de çevresel sürdürülebilirliği ile bunu bağladığımız noktada da bunların kümülatifi karbon salınımı ile ilgili konuya etki ediyor. Dolayısıyla da hiç alakasız gibi gözüken bir sürecin optimize edilmesi ve verimli hale getirilmiş olması dolaylı olarak ya da doğrudan olarak karbon salınımı ile ilgili sürece etki etmiş oluyor. En nihayetinde daha az enerji tüketmiş oluyoruz.”
Bu enerji tasarrufu yalnızca teknik altyapıdan değil, insan eforundan da kaynaklanabiliyor. Daha az araç kullanımı, aydınlatmanın daha verimli işletilmesi veya otomasyon sistemlerinin daha etkin hale getirilmesi, toplamda aynı sonuca hizmet ediyor:
“Bu enerji bir insan eforu olabilir, bir aracın daha az kullanılması olabilir, bir aydınlatmanın daha verimli kullanılmış olması ya da bir otomasyon sisteminin daha verimli hale çalışmaya getirilmiş olması demek.”
Yıldız’ın ifadeleri, Novatel’in sürdürülebilirliği üç ayaklı bir denklemde gördüğünü ortaya koyuyor: insan, iş ve çevre.
Küresel Açılımlar: Azerbaycan’dan Başlayan Yolculuk
Novatel, bugüne kadar farklı ülkelerde birçok projeye imza attı. Bu projeler Türkiye merkezli olarak yürütülmüş, doğrudan buradan yönetilmiş ve global ölçekte başarıyla tamamlanmıştı. Ancak şirketin yeni vizyonu, artık yalnızca Türkiye’den yönetilen projelerle sınırlı kalmıyor. Bilal Yıldız, bu stratejik dönüşümü şöyle aktarıyor:
“Novatel’in aslında uluslararası anlamda gerçekleştirmiş olduğu farklı birçok ülkede projeler var. Bunlar hep Türkiye merkezi olarak yönetilmekte ve buradan doğrudan lead edilmekteydi. Fakat bu yeni vizyonla ve yeni stratejimizle birlikte yakın zamanda farklı noktalarda açılımlarımız söz konusu olacak.”
Bu açılımın ilk somut adımı ise Azerbaycan’da atılıyor. Novatel, burada yalnızca proje bazlı bir varlık göstermeyi değil, kalıcı ve lokal bir yapılanma kurmayı hedefliyor. Yıldız, bu sürecin detaylarını şu sözlerle paylaşıyor:
“Bunu ilk adım olarak Azerbaycan’a söyleyebiliriz. Azerbaycan ofisimizle ilgili şu an hazırlıklarımız tamamlandı. Buradaki arkadaşlarımızdan bir kısmı oraya geçtiler ve orada yeniden bir lokal yapılanmayla Azerbaycan’a da hizmet vermeye başlıyor olacağız.”
Bu ifadeler, Novatel’in global vizyonunun yalnızca ihracata dayalı bir iş modeli olmadığını; yerinde, sahaya yakın ve sürdürülebilir bir yapılanma stratejisini benimsediğini ortaya koyuyor. Azerbaycan ofisinin açılışı, şirketin uluslararası büyüme yolculuğunda yeni bir dönemin başlangıcı olarak dikkat çekiyor.
Gelecek: Çözüm Üreten Teknoloji Partnerliği
Bilal Yıldız’a göre günümüz dünyasında teknolojiye ya da bilgiye erişim artık bir engel değil. Yapay zekâdan analitik platformlara kadar birçok araç sayesinde, bilgiye ulaşmak ve ürüne erişmek oldukça kolay hale geldi. Asıl mesele, bu bilginin ve teknolojinin hangi çözümde, nasıl kullanılacağı. Yıldız bunu şu sözlerle özetliyor:
“Teknolojik anlamda artık bilgiye ulaşmak çok kolay. Ürüne ulaşmakla ilgili konu da çok problem değil. Konu artık bilgiye ulaşmak ya da teknolojinin kendisini implement etmekle ilişkili değil. Artık bir çözüm üretmek gerekiyor.”
Çözüm üretme ihtiyacı, aynı ürünün farklı sektörlerde farklı faydalar sağlayabilme potansiyelini de ortaya çıkarıyor. Yıldız’ın ifadesi ile, enerji sektöründe kullanılan bir ürün farklı bir çözüm yaratırken, aynı ürün havacılık sektöründe bambaşka bir amaca hizmet edebiliyor:
“Aynı ürün enerji dağıtım sektöründe kullanılıyorken farklı bir çözüm ortaya çıkartılabilir. Havacılık sektöründe farklı bir çözüm ortaya çıkartabilir. Novatel olarak aslında bu noktada ortaya koyduğumuz tecrübe ile hangi ürün ve teknolojinin hangi kritik alanda varlık göstereceğini bir çözüm olarak ortaya koymak.”
Burada kritik olan nokta, sadece ürünü satmak ya da tedarik etmek değil; ürünün üzerine sektör bilgisi, saha deneyimi ve çözüm odaklı bir yaklaşım koyabilmek. Yıldız’ın sözleri, Novatel’in gelecekteki konumlanmasını net bir şekilde ortaya koyuyor:
“Farklı ürünlerle ilgili farklı endüstrilerde farklı tecrübelere ihtiyaç var. Novatel olarak farklı endüstrilerde ortaya çıkartılabilecek olan faydayı sunabileceğimiz bir platform var. Ve buradaki konu teknolojinin bir ürünü satmaktan, bir ürünü pazarlamaktan daha öte çözüm sunabiliyor olması, yani çok daha katma değerli bir konu.”
Bilal Yıldız’ın da altını çizdiği gibi, yeni nesil teknolojilerin varlığı ile birlikte, kritik saha kurulum ve ihtiyaçları söz konusu olduğunda, asıl mesele ürüne değil, çözüme ve çözüm üretimine odaklanmak. Sonuç olarak Novatel, yalnızca kurumsal iletişim alanında ürün ve hizmet sağlayıcısı olan bir şirket değil; 25 yıllık saha deneyimini geleceğin teknolojileri ile birleştirerek, IoT, OT, siber güvenlik ve sürdürülebilirlik alanlarında çözüm üreten bir teknoloji uzmanı olarak karşımıza çıkıyor. Bu deneyim ve yaklaşım bütünü de Novatel’i hem Türkiye’de hem de uluslararası alanlarda, farklı sektörlere kritik katma değer sağlayan güvenilir bir iş ortağı haline getiriyor.
Novatel CTO’su Bilal Yıldız’ın video röportajının tamamını izlemek için tıklayın: https://youtu.be/DlwWqMnRCBw
