Büyük veri gözetlemesi
İnternet ve yazılı medyanın bu haftaki en önemli ve en heyecanlı haberi ABD hükümetinin PRISM isimli izleme ve gözetleme programı hakkındaydı. En başta NSA (Ulusal Güvenlik Kurumu) olmak üzere hükümetin görevli birimlerinin uzunca bir süredir 8 önemli şirketten (Microsoft, Google, Yahoo, Facebook, YouTube, Skype, AOL ve Apple) bilgi akış ve analizi yaptığını bir çoğumuz tahmin ediyorduk ama şimdi herkesle birlikte emin olduk. Kontratla çalışan bir şirketin elemanı olan Edward Snowden isimli bir mühendis PRISM hakkındaki elindeki gizli bilgileri Guardian gazetesine verdi; bununla da kalmadı, kendi kimliğini de açıkladı.
Guardian yazılarından öğrendiğimiz kadarıyla BoundlessInformant isimli bir veri madenciliği aracını geliştiren bu birimler, sürekli bir şekilde hem yerel haberleşme hizmeti sağlayıcıları (Verizon, AT&T vesaire) ve hem de yukarıda sıraladığım büyük veri hizmeti veren şirketlerden topladıkları metadataları sürekli bir şekilde arşivleyip ve analiz ediyorlarmış. Örneğin Mart 2013 ayı boyunca ABD ağlarından 3 milyar bilgi toplamışlar. Toplanan bilgiler ülke bazında kategori edilmekte ve sürekli incelenmekte. Örneğin İran ile alakalı 14 milyar, Pakistan ve Ürdün ile alakalı 13.5 milyar, Mısır hakkında 7.6 milyar ve Hindistan ile alakalı 6.3 milyar rapor toplanmış.
PRISM programının tam manasıyla anlaşılması, derinlik ve genişliğinin kavranması, özellikle etkilerinin görülmesi çok zaman alacak. Ancak benim görebildiğim birkaç şeyi yazayım:
1. ABD içindeki kişilerin mahkeme kararı olmaksızın (veya bir tek kararla binlerce kişiyi dinleme kararı gibi aslında hukuksal olmayan metotlarla) dinlenmesi ABD vatandaşları için kabul edilemez bir şey. Eski Başkan Yardımcı Albert Gore bile programı bir Twitter mesajı eleştirdi.
2. Böyle bir programın varlığı, büyük veri çalışmaları ve özellikle bulut teknolojisi için çok büyük bir darbedir. Şirket ve kurumların bulut hizmetlerinden kaçınmasına ve kendi sunucusunu kurup işletmesine neden olacaktır.
3. Bu kadar çok sayıda bilginin verimli bir şekilde analizi söz konusu olamaz. Elde edilen telefon konuşmaları, kredi kartı kullanımları ve internet verilerinden terörizm hakkında işe yarar bilgi toplanacağı varsayımı sağlam temellere dayanmıyor. Birçok büyük veri uzmanı görülen ilişkilerden anlamlı bilgi çıkarılabileceğine inanmıyor; elimizde böyle metotların çalıştığına dair yeterli bilgi yok. Bol miktarda varsayım ve anekdot var.
Bir atasözü vardır: Bir pire için yorgan yakılmaz diye. PRISM programın varlığı bence biraz buna benziyor; yorganla birlikte ev bile yandı! Uluslararası e-posta, telefon ve telekonferans hizmetleri veren şirketler bu haberden çok etkileneceklerdir diye düşünüyorum.
Bundan sonra böyle hizmetleri kullanarak şirket stratejisi üzerine konuşmak ister misiniz?