Çocukların Hayallerini İnşa Etmesi İçin “Bilişim ve Girişimcilik Becerileri” Şart!

Whatsapp adlı uygulamanın Facebook tarafından 19 milyar dolara satın alınması, üzerinde sürekli ahkâm kestiğimiz bilgi teknolojilerinin gücünü göstermek açısından harika bir örnek. Bu uygulamayı geliştiren gençler, birkaç on bin satırlık bilgisayar kodu ile dünyanın sayılı zenginleri arasına girdiler! Acaba, haberin duyulduğu gün ülkemizde kaç kişi “Allah inandırsın benim de aklıma gelmişti!” cümlesini kurdu?

Ortaya konulan yeni ürünler veya fikirler karşısında bazılarının “benim de aklıma gelmişti” lafına genelde kızarız. Bu insanlara “aklına geldi de neden yapmadın?” türünden cevaplar vermekten geri kalmayız. Aslında bu duyguyu zaman zaman hepimiz yaşamaz mıyız? “Benim de aklıma gelmişti” ifadesini kullanan insanları ben ciddiye alıyorum. Önemli bir bölümü dikkat çekmek için böyle konuşuyor olsa bile, ben aslında “o fikri” en azından “bir defa düşünmüş” olan insanların neden harekete geçmediğini merak ediyorum!

Bir insanın aklına gelen şeyi gerçekleştirmek için hareket geçmesini engelleyen birçok sebep olabilir. Benim öncelikli olarak aklıma gelen iki şey var:

1. Bilgi ve beceri eksikliği.

2. Girişimci ruh eksikliği.

Mevcut eğitim sistemimiz, üniversite yılları dâhil, hiçbir aşamasında gençlerimize hayallerini inşa edebilecekleri bilgi ve becerileri onlara kazandıramamaktadır. Burada özellikle kodlama gibi bilişimin üretici gücünden bahsediyorum, çünkü bu gücün farkında olan bir kişi hangi mesleği icra ederse etsin, karşılaştığı problemlere çözüm ve yenilik getirme konusunda çok büyük avantaja sahip olacaktır.

Teknik bilgi-becerinin yanında, yeni bir şey geliştirmek için gereken en önemli becerilerden birisi de “girişimcilik”tir. Girişimcilik, bir kişinin karşılaştığı bir sorunu çözmek için “inisiyatif kullanması gerektiğinin” farkında olmasından, sorunun çözümü için plan/program ve maliyet hesabı hazırlayabilmesine kadar onlarca bileşeni içermektedir.

Girişimcilik ve üretici bilişim becerilerinin küçük yaşlarda kazanılmasının ne kadar önemli olduğunu, Silikon Vadisi’ndeki yüzlerce başarılı şirketin kuruluş hikâyelerine bakarak anlayabiliriz. ABD ve Uzakdoğu ülkeleri ile rekabet edebilmek için Avrupa Birliği ülkeleri “çocuklar için girişimcilik” ve “çocuklar için programlama” alanında yoğun mesai harcamaktadır. Sanırım, “orta gelir tuzağından” çıkmak için bizim de ülke olarak çocuklarımıza yoğun bir şekilde “bilişim” ve “girişimcilik” becerisi kazandırmaktan başka bir şansımız yok.