Karbon ayakizi atmosferde insan lekesi
Bilişim sektörü, aşırı enerji tüketimi nedeniyle küresel ısınmayı hızlandırdığının farkına vardı ve karbon ayakizinin düşürülmesi çalışmalarına odaklandı.
Karbon ayakizi, üretilen sera etkisi gazlarının miktarı bazında insan faaliyetlerinin çevre üzerindeki etkisinin karbondioksit birimiyle ölçümlenmesidir. 2012’de Dünya Sağlık Örgütü tarafından hazırlanan Türkiye’nin Ekolojik Ayak İzi Raporu’na göre ekolojik limit aşımı yaşıyoruz. Ülkemizin doğal kaynak kapasitesi tüketimi, dünya genelinde kişi başına düşen ortalamadan yüzde 50 daha fazla. Bilişim sektörü de en fazla enerji tüketen sektörlerden biri olarak bu açıdan ciddi sorumluluk sahibi. Bilişim ürünlerinden kaynaklanan fazla tüketimi azaltmak için üreticilerin yanı sıra kurumsal ve bireysel tüketicilere de önemli sorumluluklar düşüyor. Enerji kullanımı, atık yönetimi, tedarikçi seçimi, ofis-mekan düzeni gibi birçok etken karbon ayakizin oluşumuna etki ediyor. Özellikle doğru planlanmayan iş süreçleri karbon ayakizine etki eden faktörlerin temelini oluşturuyor. Bilişim teknolojileri sektöründeki çevre dostu çalışmaların karbon emisyonlarının düşürülmesi ve çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması alanlarında, yalnızca kendi sektörüne değil; birçok farklı sektöre de olumlu etkileri var.
Enerji kullanımı, atık yönetimi, tedarikçi seçimi, ofis-mekan düzeni gibi birçok etken karbon ayak izine etki ediyor. Özellikle doğru planlanmayan iş süreçleri karbon ayakizine etki eden faktörlerin temelini oluşturuyor. Sanal depolama alanlarının genişletilmesi de çağımızda oluşan büyük verinin tamamen sayısal ortama aktarılması ve harici donanım gereksiniminin ortadan kalkmasıyla bu anlamda önem kazanacaktır. Karbon ayakizini azaltmak için çok fazla seçeneğimiz olduğunu belirten Logo Yazılım CEO’su M. Buğra Koyuncu, atıkların azaltılması, imalatçıların gereksiz ve doğada bozulmayan ambalaj malzemeleri kullanmamaları, ambalajsız tüketilebilecek ürünlerin ambalaj kullanmadan tüketilmesi, güneş enerjisi kullanılmasını örnek gösterdi. Koyuncu “Logo Yazılım olarak şirketimizin enerjisinin bir kısmını çatımızda bulunan güneş panellerinden elde ediyor böylelikle hem tasarruf ederken, diğer kaynaklardan üretilen elektriği de az miktarda kullanmış oluyoruz. Aynı şekilde sanallaştırma altyapımız sayesinde de şirketimiz sistemlerinde bulunan çok miktardaki sunucuyu fiziksel altyapıdan çıkarttık. Böylelikle hem bu sunucuların enerji ihtiyacı azalmış olurken soğutma ve dolaylı olarak da elektrik tasarrufu ile çevre üzerindeki yükümüzü hafifletmiş olduk. Sanal Sevkiyat ve Sipariş Sistemleri Logo ürünlerinin fiziksel medya satışını ortadan kaldırarak hammadde ihtiyacımızın ve atıkların azalmasını sağladık” dedi.
Proline Strateji ve İş Geliştirme Müdürü Serhan Ünalan, veri merkezlerinin neden olduğu karbon ayakizi ile ilgili görüşünü, “Sanal depolama alanlarının genişletilmesi de çağımızda oluşan büyük verinin tamamen sayısal ortama aktarılması ve harici donanım gereksiniminin ortadan kalkmasıyla bu anlamda önem kazanacaktır” sözleriyle ifade etti. Karbon ayakizinin azaltımına yeşil bilişim çözümleri içinden sanallaştırma çözümlerini örnek gösteren Koçsistem Veri Merkezi Yönetilen Hizmetler Grup Yöneticisi Murat Saraçoğlu, “Günümüzde aktif olarak kullanılamayan alanların da ihtiyaçlara göre parçalara ayırıp kullanabilme imkânı sanallaştırma yöntemleri ile sağlamaktadır. Karbon ayakizimizi azaltmanın öncelikli adımlarından biri sanallaştırma çözümlerinin kullanılmasıdır. Bazı üreticilerin marka bağımsız kendi disk yönetim algoritmalarını diğer veri depolama platformlarında da çalıştırmaya olanak veren çözümleri etkin olarak kullanılmaktadır” dedi.
“Türkiye’de BT sektörü karbon ayakizini azaltma konusunda ciddi adımlar atmıştır” diyen “Mebitech Genel Müdürü Nazif Ersan, “BT sektöründe karbon ayakizimizi birçok yöntemle azaltabiliriz. Artan enerji gereksinimi doğrultusunda kullanılan enerjiyi maksimum verimlilikte tüketerek (sanal ortam kullanımı), yenilebilir enerji kayaklarına yönelerek ve ürün tüketimimizi (özellikle kağıt tüketimi) minimuma indirerek düşürebiliriz” diyor.
Ersan, odak noktalarının e-dönüşüm ile kağıtsızlaştırma olduğunu belirterek dönüşümün uzun vadeli olacağını ve bu süreçte de geri dönüşümlü kağıtların kullanılabileceğini kaydetti.
Türkkep Genel Müdür Yüksel Samast da “Enerji ve kağıt tüketimi diğer sektörlere göre daha az olan bilişim endüstrisinin neredeyse tamamı, çevre kirliliği, iklim değişikliği ve küresel ısınmanın bir sonucu olarak çıkan karbon ayakizini azaltma konusunda oldukça duyarlıdır” diyor. Bu duyarlılığın yeterli olmadığını düşünen pek çok kişi ve kurum var. Zira genel tabloya bakacak olursak bilişim sektörü hala enerji optimizasyonuna gitmediği gibi geri dönüştürülmüş kağıt malzeme kullanmamakta bile direniyor. Gerek ülkemizin gerekse dünyanın üretilen karbon ayakizi miktarına karşı yeterince bilinçli ve duyarlı olmadığını düşünen yöneticiler, üstlerine düşen tedbirleri almaya gayret ediyorlar. Ancak yöneticilerin birçoğu, şirketlerin tek başlarına önlem almalarının bu küresel sorun karşısında ciddi bir anlam ifade etmediğini düşünüyor. Bu nedenle, çevre bilinci ve dünyaya vermekte olduğumuz büyük hasarla ilgili olarak sorumluluklarımızı birbirimize hatırlatmamız gerektiğini düşünüyorlar. Bu sorumluluğun doğa dostu işbirlikleriyle hatta gerekiyorsa bazı yaptırımlarla sağlanması gerektiğini düşünenler var.
İşbirliği olmazsa bir anlamı yok
Vizyon Arge Satış Müdürü Sinem Tirkeş, “Ülke olarak maalesef doğaya duyarlı bir topluma sahip değiliz. Geri dönüşüm konusunda gelişmiş ülkelerin çok gerisinde olan ülkemiz; BT yatırımlarında da maalesef doğa dostu çözüm odaklı tercih yapmıyor. BT sektörü gerek teknoloji geliştirme konusunda çevreye duyarlı teknolojiler geliştirse de, gerekse kendi altyapılarını çevre dostu çözümlerden yana kullansa bile kullanıcılar bilinçlenmediği sürece ülkemizde karbon ayakizini azaltmak sadece ütopik bir düşünceden ileri gidemez” diyor.
Proline Strateji ve İş Geliştirme Müdürü Serhan Ünalan, “2012 Mayıs tarihinde yayımlanan Atık Elektrikli ve Elektronik Ekipmanların Kontrolü Yönetmeliği (WEEE, Waste Electrical and Electronic Equipment Directive) ile başta BT şirketleri olmak üzere tüm şirketlerin bu dönüşüme destek olması yükümlülük haline getirilmiştir. Önümüzdeki süreçte tüketicilerin, BT şirketlerinin ve özellikle BT ekipman üreticilerinin farkındalık ve duyarlılıklarının artacağını düşünmekteyiz” sözleriyle yeşil bilişim alanında sektörel bir dayanışmanın gerekliliğine dikkat çekiyor.
Xerox Türkiye Pazarlama Direktörü Ayşen Şişman, sayısal uygulamaların yeşil iş süreçlerinde etkili olmasına karşın bu sistemler tüm iş ortaklarıyla karşılıklı kullanılması gerektiğini söylüyor. “Uzunca bir süre daha melez bir kullanım söz konusu olacaktır. Biz Xerox olarak en önemlisinin yeşil iş süreçlerini yasal olarak denetlemek olduğunu düşünüyoruz. Gerekirse her kurum kendini denetlettirmeli ve çevre konusunda duyarlı STK’larla işbirliği halinde olmalı. Böylelikle kurumlar, farkına varmadan çevreye verdiği zararı ortadan kaldırabilir, dünyaya karşı sorumluluğunu yerine getirebilir” sözleriyle görüşlerini bildiriyor.
İşbirliğinin önemine değinen Avea Kurumsal İletişim Grup Direktörü Füsun Feridun, bilişim teknolojileri sektörünün karbon emisyonlarının düşürülmesi ve çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması alanlarında yalnızca kendi sektörüne değil; birçok farklı sektöre de olumlu etkileri olduğunu dile getirdi. “Ülkemizde bu alandaki çalışmalar henüz istenilen seviyede olmamakla birlikte, gelişme sürecinde olduğunu söyleyebiliriz. BT sektöründe karbon ayak izinin azaltılması için bu sektörde faaliyet gösteren her şirketin bu bilinci taşıması ve her bir iş kolunda çevreye duyarlı çözümleri kullanması gerekmektedir” diyerek, kurum içindeki haberleşme araçlarını elektronik ortama taşımak; çalışma yöntemlerinde video konferanslar gibi mobil teknolojileri kullanmak; çevre dostu ürünler sağlayan tedarikçilerle çalışmak; enerji ihtiyaçlarını yenilenebilir kaynaklardan sağlamak örneklerini verdi.
Karbon ayakizini “ekonomik, ekolojik ve sistematik” çözümlerle azaltalım
• Çoklu üretim,
• Yakın tedarikçi seçim,
• Mekan düzenlemesi,
• Daha az enerji ve su kullanımı için algılayıcılar,
• Gün ışığından faydalanmak için zaman yönetimi gibi çözümler,
• Kağıt kullanımını azaltan dijital çözümleri tercih etmek,
• Gereksiz yedeklemeden kaçınmak,
• Geri dönüştürülmüş sarf malzeme kullanmak da karbon ayak izini azaltan önlemler arasında.
Bilişim yeşerirse diğer sektörler de yeşerir
“Ülkemizde bu alandaki çalışmalar henüz istenilen seviyede olmamakla birlikte, gelişme sürecinde olduğunu söyleyebiliriz. BT sektöründe karbon ayakizinin azaltılması için bu sektörde faaliyet gösteren her şirketin bu bilinci taşıması ve her bir iş kolunda çevreye duyarlı çözümleri kullanması gerekmektedir. Örneğin, kurum içindeki haberleşme araçlarını elektronik ortama taşımak; çalışma yöntemlerinde video konferanslar gibi mobil teknolojileri kullanmak; çevre dostu ürünler sağlayan tedarikçilerle çalışmak; enerji ihtiyaçlarını yenilenebilir kaynaklardan sağlamak gibi.
Bilişim teknolojileri sektörünün karbon emisyonlarının düşürülmesi ve çevresel sürdürülebilirliğin sağlanması alanlarında yalnızca kendi sektörüne değil; birçok farklı sektöre de olumlu etkileri var. Ülkemizde bu alandaki çalışmalar henüz istenilen seviyede olmamakla birlikte, gelişme sürecinde olduğunu söyleyebiliriz.”
Basit önlemler ile çevreci yaklaşım
2010 yılında EPA tarafından Karbon Ayakİzi Etiketi ile onurlandırılan ZyXEL, Global View Magazine tarafından GHG emisyon doğrulama mekanizmasına sahip birkaç şirketten biri olması nedeniyle Kurumsal Sosyal Sorumluluk ödülü aldı.”
Yeşil bilişim için teşvik ve fonlar oluşturulmalı
“Şirketler, karbon ayakizi duyarlılığını göstererek ofis ortamında kullandığı tüm teknolojilerde çevreye olan etkiyi en aza indirgemeye ve tasarruf etmeye çalışıyor. Bu kapsamda çalışmalarına başlayan yeşil bilişim uygulamalarının önemi giderek artsa da ülkemizde henüz yaygın olarak yer almıyor. Türkiye’de özellikle karbon ayakizi konusunda standartların uygulanmasına, sektörler arası bilginin güvenli şeklide paylaşımına, Ar-Ge çalışmalarına ve pilot uygulamaların hayata geçirilmesine bir an önce başlanmalı. Çevreci bilişim ve bilişim uygulamaları için Ar-Ge ve yenilikçilik teşviklerinin ve fonlarının oluşturulması devlet alımlarında bu hususun gözetilmesi önemli bir etki yaratabilir.”
Başarının sırrı kaynağı doğru yönetmekte
Hedef sıfır karbon