Sadece medya takibi değil, bir BT şirketi
1940 yılında kurulan İnterpress, Türkiye’nin en köklü medya takip ajanslarından. 1990’lara kadar yazılı basın takibi yapan şirket, 1990’lara gelindiğinde TV ve internet takibi de gerçekleştiriyor. Medya takibi süreçlerinin gelişen teknolojiler ve internet yapıları ile farklı bir yöne doğru ilerlediğini ifade eden İnterpress Genel Müdür Yardımcısı Tarık Özkan, bugün itibariyle günlük olarak bin 8 yüze yakın yazılı basın mecrasının, 50’ye yakın TV’nin, 20’ye yakın radyo ve 10 bin internet sitesinin takip edildiğini belirtti.
İnternet medya takibinde dönüm noktası
1995 yılında 5 kişi ile çalıştıklarını bugün ise 150 kişinin İnterpress bünyesinde çalıştığını söyleyen Özkan, “Şirketimizde 5 yazılımcı, 3 teknik eleman bulunuyor. 10 yıl içersinde gerçekleştirdiğimiz teknoloji yatırımları ise yaklaşık 5 milyon dolar. 1981 yılından bugüne gazete arşivi mevcut ve bunun büyük bir bölümünü sayısal arşive geçirdik. Birkaç yüz terabyte ile ifade edebileceğimiz bellekler, güçlü sunucu sistemleri, yazılımlarımız tüm bu teknoloji yatırımlarını güncel olarak yapmaya da devam ediyoruz. Günümüzde yazılı basını hata yapmadan geliştirilen yazılımlarımız sayesinde takip etmek mümkün. Diğer taraftan internet ise kontrol edilemez şekilde büyüyor. Müşterilerinizle ilgili burada yer alan haberleri de en iyi şekilde takip etmelisiniz. Bu ise teknoloji altyapınızın da kusursuz olmasını gerektiriyor” dedi. Şirketlerin kendileri ile ilgili bloglarda, internet sitelerinde yer alan haberlere artık özel ilgi gösterdiğini kaydeden Özkan, müşterilerin de artık internet takibine ayrı bir önem verdiğini söyledi.
Özkan, ABD’nin medya patronu Murdock’ın internet üzerinden bir yayıncılık platformu oluşturma kararı alması ve yine ABD’li bir yayın grubunun 2015 yılından itibaren gazete dağıtmayacağını açıklamasını ve yayınlarını internet üzerinden abonelikle dağıtacağını söylemesinin internet yayıncılığının ne noktaya geleceğinin önemli bir göstergesi olduğunu belirtti.
Medya takibinin son 15 yıl içerisinde çok ciddi bir ivme kazandığını ifade eden Özkan, medya takibinin; Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı ortaklı şirketlerin, yurtdışına açılmasının ve Türkiye’yi takip eden yabancı şirketlerin pazarlama stratejileri içinde vazgeçilmez bir unsuru haline geldiğini aktardı. Eskiden medya takibi içerisinde sektöre ilişkin haberlerin takibi gerçekleştiriliyordu diyen Özkan “Bugün itibariyle medya analizlerini de gerçekleştirmek zorundasınız. Sadece bir şirketin anahtar sözcükleri değil, o şirkete ait haberlerin analizleri, kendi sektörüne ilişkin analizler de medya takibi hizmeti içerisinde yer alıyor. Medya takip, verilerin yoğunluğuna bağlı olarak her birisinin kendi içerisinde taşıdığı önemle birlikte özellikle yöneticiler açısından bu konuya çok fazla ayıracak zamanları olmaması sebebiyle eğilim şu anda sadece bu haberlerin analiz edilmesine doğru evriliyor” dedi.
Medya takip ajanslarının uluslararası birliğindeki şirketler arasında gerek şirket olarak gerekse Türkiye olarak pek çok ülke ve ajanstan ileri olduklarını belirten Özkan, küreselleşen ekonomi ve dışa açılımla birlikte medya takibine yurtdışı taleplerinin de gittikçe artacağını öngördüklerini söyledi.
Kamuda yakın zamana kadar kullanılan medya takip yöntemlerinin yetersiz kaldığını, hızla artan haber trafiği sonucu da bu işe yetişemediğini gördüklerini belirten Özkan sözlerini şunları söyledi: “Son 10 yılda kamunun medya takip işine bakışı da değişti. Bir kamu kuruluşu olarak faaliyetlerinizle ilgili çıkan haberlerle ilgili en kısa zamanda bilgiye ulaşmak zorundasınız ve buna göre tepki üretmelisiniz. Eski yapıyla bunu yapmak mümkün değil. Aynı süreçte kamu bir e-dönüşümden geçiyor. Kağıtsız ortamlarda artık bu çalışmaların yürütülmesinin de gerekliliği arttı. Elektronik arşivler git gide artıyor. Kamu bu açıdan bakıldığında önemli bir değişim geçirdi. Hala kamuda kağıt ortamında haberler teslim ediliyor ancak bu alışkanlığın da yakın bir zamanda değişeceğini öngörmek mümkün.”