Ticari risk hesaplamasında kuantum hızı!


Yapı Kredi, risk yönetimi analizinde kuantum hesaplama teknolojisini kullanarak sektörde bir yeniliğe daha imza atıyor. Banka, tüzel müşterilerinden herhangi birinin yaşadığı finansal zorluğun ticari ilişki içerisinde bulunduğu diğer müşterilerine etkisini, kuantum hesaplamasıyla 7 saniyede tahmin edebilen bir modeli hayata geçirdi. Bu sayede 4.297 tüzel müşteri ve 17.000 kısıtı içeren kuantum senaryosu, günümüz işlemci ve bilgisayar mimarisi ile çözülmesi yıllar alacak karmaşık finansal ilişkileri, kuantum bilgisayarlar ile saniyeler içinde analiz edebiliyor. Söz konusu modelin önümüzdeki dönemde 600.000 tüzel müşteriyi kapsayacak şekilde genişletilmesi hedefleniyor.
Geçtiğimiz yıl tamamlanan bu yenilikçi uygulama, World Economic Forum’un kuantum uygulamaları merkezine (Quantum Applications Hub) eklenmek üzere örnek uygulama olarak seçildi. Finans ve bankacılık alanında önemli bir ilke imza attıklarına dikkat çeken Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı/Yapı Kredi Teknoloji Genel Müdürü Dr. Gökhan Özdinç, şunları söyledi:
“Kuantum projemizle, ticari alacak-verecek ilişkisi içinde bulunan müşterilerimizin herhangi birinin yaşadığı finansal zorluğun diğer hangi müşterilerimizi etkileyeceğini tespit etmeyi hedefledik. Yaptığımız finans ve veri bilimi alanlarındaki literatür araştırmalarında, klasik işlemciler ve bilgisayar mimarisi ile 20-30 kadar küçük ticari ilişki ağında bile bu etkiyi saptamak için 13 milyar yılı aşkın süre gerektiğini gördük. Günümüz işlemci ve bilgisayar mimarisi ile çözülmesi yıllar alan bu finans problemini, ticari ilişki içinde olduğundan emin olduğumuz 4.297 tüzel müşterimizi kapsayacak şekilde Kanadalı şirket DWave’in üreticisi olduğu kuantum işlemcili bilgisayarlar üzerinde çözmek üzere ele aldık. Son kuantum işlemcisi mimarisi üzerinde geliştirdiğimiz uygulama ile 7 saniyede tüm ticari ilişki ağı içinde etkilenecek müşterileri tespit edebildik. Bu projemiz sayesinde müşterilerimiz, olası finansal riskleri önceden öğrenerek, ticari faaliyetlerini daha güvenli bir şekilde sürdürebilecek ve işlerini daha sağlam temeller üzerine inşa edebilecek. Aynı zamanda, finansal dalgalanmaların yaratabileceği domino etkisinin önüne geçilmesiyle, ekonomik istikrarın korunmasına ve ekonomimizin bel kemiği olan tüzel müşterileri ekosisteminin daha sürdürülebilir bir yapıya kavuşmasına katkı sağlayacağımıza inanıyoruz.”