Türkiye, bölgesel bir merkez
TÜSİAD ve EAF (Koç Üniversitesi- TÜSİAD Ekonomik Araştırma Forumu) işbirliği ile “Çin’i Anlamak & Çin ile İş Yapmak” başlıklı konferansta konuşan Huawei Orta Asya ve Kafkasya’dan Sorumlu Başkan Yardımcısı Marco Xu, Türkiye ve Çin arasında BT odaklı iş ilişkilerinin geliştirilmesine yönelik bilgiler paylaştı. Konuşmasında Huawei’nin 2002 yılından bu yana Türkiye’de 150 milyon doların üstünde yatırım yaptığını belirten Xu, Türkiye’de nüfusun üçte ikisinden fazlasının mobil operatör kullanımının yanı sıra, kamu ve bankacılık sektörünün de Huawei’nin telekom altyapısını temel alan hizmetlerden faydalandığını söyledi. Türkiye’nin büyük bir potansiyele sahip olduğuna inandıklarını, bu nedenle yatırımlarına devam ettiklerini vurgulayan Xu, “Ekonomi Bakanlığı, Huawei’nin Türkiye’de en büyük üçüncü Ar-Ge merkezine sahip olduğunu açıkladı. Bu merkezde 450’den fazla kişi istihdam ediliyor. Çünkü sadece Türkiye’nin bölgedeki coğrafi özelliklerinin sağladığı avantaja değil, iyi eğitimli büyük bir insan kaynağının bulunduğuna da inanıyoruz. Bu yönüyle Türkiye, 11 ülkeyi kapsayan bölgesel merkezimiz konumunda” bilgisini verdi.
Zengin bir insan kaynağınız var
Çin’de muhtemel Türk yatırımları ile ilgili iki ayrı önerileri bulunduğunu anlatan Xu, şu bilgileri paylaştı:
“Huawei’nin Türkiye’de yaptığı gibi uzun vadeli planlama yapma gerekliliği ilk önerimiz. Türk işadamlarının Çin’de uzun vadeli planlar yapması gerek. Çin dünyadaki en büyük pazarlardan. Türk iş dünyası Çin’e sadece bir rakip ya da ithalatçı ülke olarak bakmamalı, dünyanın en büyük pazarı olarak değerlendirmeli. Türk işadamlarına ilk önerimiz uzun vadeli planlar yapmaları. İkinci konu ise Huawei’nin içinde yer aldığı bilgi ve iletişim teknolojileri gibi yüksek teknoloji gerektiren alanlarda Türkiye’nin avantajlı olması. Gelecek 5- 10 yıl içinde dünyanın yeni teknolojiyle köklü bir şekilde değişeceğini biliyoruz. Bu yüzden dünya çapında eğitim kurumları listelerinde yer alan Türk üniversitelerinde okuyan çok iyi eğitim almış kişileri yüksek teknoloji endüstrisine girmek için yönlendirmek gerek. Türkiye, Çin ile birlikte yüksek teknoloji alanında çalışacak çok sayıda yetenekli insana sahip. Bu yüzden Türk kurumlarının, üniversite ve derneklerin Çin’deki yüksek teknoloji forumlarına daha yoğun olarak katılmalarını öneriyorum.”
