Küresel sansür ve gözetim araçları haritasında Türkiye
Toronto Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren insan hakları izleme ve araştırma grubu “The Citizen Lab”, geçtiğimiz günlerde önemli bir rapor yayınladı: “Blue Coat Gezegeni: Küresel sansür ve gözetim araçlarının haritalandırılması” (http://goo.gl/vXuh9; http://goo.gl/QN8E4). Rapor bizi de ilgilendiriyor, çünkü tahmin edebileceğiniz gibi, Türkiye de bu haritada yer alıyor!
Önce şu “Blue Coat” neyin nesiymiş, bir bakalım: Bu Kaliforniya’da yerleşik ABD şirketinin adını, Arap Baharı sırasında Suriye yönetimine sattığı internet sansürü ve izleme teknolojisi skandalıyla duymuştuk. Bu teknoloji yüzünden Suriye muhalifleri ciddi bir yara almıştı. Bu konuda, benim de bu sayfalardan duyurduğum çok sayıda haber çıktı (https://www.bthaber.com/%E2%80%9Cdeep-packet-inspection%E2%80%9D-mahremiyet-ve-gozetim/; http://goo.gl/27dLt; http://goo.gl/Hj2pk; http://goo.gl/iLjPo; http://goo.gl/xzg2q). Şirketin “yanlışlıkla” bu işlemi yaptığına dair açıklamaları komikti, çünkü WikiLeaks’in “Casus Dosyaları”nı yayınlamasıyla (http://goo.gl/gyWxG) sicilinde Burma’dan Mısır’a, Suudi Arabistan’dan Çin’e insan hakları konusunda pek de “temiz” sicilleriyle tanınmayan bir çok “müşteri” olduğu ortaya çıktı (http://goo.gl/yTknI). Şirketin bir de Türkiye “benzeri” olduğunu öğrendiğimizde ister istemez işkillenmiştik: Inforcept Networks (http://goo.gl/YU6AA).
Rapor, Türkiye’de “güvenli internet” adı altında hayata geçirilen, devlet eliyle merkezi filtre uygulamasının ardından, ISS’lerin bu ürünü alıp kullanmaya başladıklarına da dikkat çekiyor (http://goo.gl/kyNaz). Rapora göre bu ürün TTNET altyapısı üzerinde kullanılıyor (http://goo.gl/dAHct). Blue Coat 2008’den beri, Prolink ile anlaşarak Türkiye’deki distribütörlük çalışmalarına hız vermiş görünüyor (http://goo.gl/tvals). Ayrıca Innova ortaklığıyla “ProxySG” satışına da odaklanmış durumda (http://goo.gl/HDtye).
Daha önce bu sayfalarda dediğim gibi, “11 Eylül 2001’de özgürlük ve güvenlik arasındaki dengenin ikincisi lehine bozulmasından bu yana ciddi anlamda yükselişe geçen ve yıllık hacmi milyarlarca dolarla ifade edilen bu gizli ve küresel endüstri”, “’Deep Packet Inspection’dan (DPI), uydu dinlemeye, truva atı virüslerinden GPS izlemeye çok sayıda ‘ürün’ ve ‘hizmet’ üretiyor” (https://www.bthaber.com/%E2%80%9Ccasus-dosyalari%E2%80%9D/). Dolayısıyla, vatandaşlarını hoşuna gitmeyen içerikten “korumaya” ve onların özel hayatlarına burnunu sokmaya bu kadar meraklı bir yönetim geleneğine sahip Türkiye’nin, bu karanlık endüstrinin gözde müşterilerinden biri olmasına şaşırmıyoruz elbette.
Şaşırmıyoruz, ama vatandaşlar olarak, temel hak ve özgürlüklerimize sahip çıkıp, sorular sorup, devleti ve şirketleri şeffaflığa zorlayıp, hayatlarını biraz zorlaştırma hakkımızın bulunduğunu da unutmayalım…
Raporun özet çevirisi için: http://goo.gl/S9bst