• Güncel BThaber Gazete
  • BThaber Weekly
  • C Connect Toplantılarımız
  • 27 Yıllık Arşiv
- Reklam -
  • Güncel BThaber Gazete
  • BThaber Weekly
  • C Connect Toplantılarımız
  • 27 Yıllık Arşiv
Ana Sayfa » Yazarlar

Ülkemiz açısından teknolojiye bakışta ÖNEMLİ ŞEYLER (6)!

Ayhan Sevgi Tarafından 10 Şubat 2014
20



Edison ampul, Graham Bell telefonu alsa, Ortaçağ’da olur tüm dünya. Napolyon, Hitler, Churcill neyi geri alsa Ortaçağ’a düşeriz ki…

Beş ay geride kaldı ve her ayın 3. haftasında sırayla ele aldığım ‘Önemli Şeyler’ yazılarımın sonuncusu “Küresel eğilimler ve nereye koşuyoruz/ koşturuluyoruz?!” başlığıyla noktalanıyor.
Teknolojideki gelişmeler izlenebilir şekilde gerçekleşirken aniden birşeyler oldu. Thomas L. Friedman’ın dilimize “Dünya Düzdür” adıyla aktarılan kitabını okuduysanız, dünyayı düzleştiren 10 gücün başında; Berlin Duvarının yıkılması (09.11.89) ve ardından Netscape şirketinin ilk tarayıcıyı sunması yani www (09.08.95) olduğunu görürsünüz. Kendi ülkemizde bile seyahat etmekte zorlanırken birdenbire tüm dünyayı gezmeye başladık.
Ve dünyadaki değişim öylesine hızlandı ki bu alanda çaba sarfedenler; Richard Florida’nın 2005’te “Dünya Dikenlidir” başlıklı önemli detaylar içeren yazısı yayımlanınca, teknolojideki etkileşimin nasıl inanılmaz boyutlara ulaştığının farkına vardılar. Patentli yenileşimin çoğunlukla dünya çapında üniversiteler, finansörler, girişimciler ve bilim adamlarından oluşan kritik kütle olmadan çok zor gerçekleştirilebildiği, dünyanın en üretken ve etkili bilimsel araştırmacılarından çoğunun ABD ve Avrupa kentlerinde olmasının dünyayı dikenli hale soktuğu tartışılmaya başlandı. Teknoloji paylaşımının fikri mülkiyet hakkını tehdit eder noktaya gelerek ticari sakıncalar yaratması da ülkeleri ve şirketleri farklı tutumlar izlemeye yöneltti.

REKABETÇİ YENİLİKLER
• 2045 Girişimi: Rus girişimci Dmitry Itskov tarafından 2011 Şubat’ında kurulan ve kar amacı gütmeyen organizasyon. Amaç; insanın kişiliğini biyolojik olmayan çok gelişmiş bir yapıya aktararak ölümsüzlük dahil bir yapılanma sağlamak. Bu alanda Avatar A-D Projeleri kapsamında yapılmakta olan robot çalışmalarında önemli adımlar atıldı.
• Ipv6 protokolu: 32 bitlik bir adres yapısına sahip olan IPv4’ün adreslemede artık yetersiz kalması üzerine IETF tarafından geliştirildi. IPv4 oluşturulmaya başlandığında internetin bu kadar ilerleyeceği hesap edilmemişti. Ancak internet kullanımının yaygınlaşması ve IP adresi gerektiren yeni aygıtların ortaya çıkması, var olan adreslerin yetersiz kalmasına yol açtı. Bu nedenle 128 bitlik adres yapısı olan IPv6’ya geçilmesi kaçınılmaz oldu. Bu uygulamaya geçiş, kişi başına 52.000 trilyon posta adresi vaat ediyor.
• 2015’te internette akan veri 1 zettabayt’ı (1021) bulacak. 1 Zettabayt = Kitapları üstüste koyarak dünyadan 20 kez Pluto’ya ulaşılması demek.
• Jeopardy bilgi yarışmalarından tanıdığımız süper bilgisayar Watson -soruları cevaplama yeteneğiyle- bulut bilişim üzerinden doktorlara büyük imkanlar sunmaya başladı.
• Toronto Üniversitesi bilim adamları (yüzde 80 doğrulukla) ne düşündüğünüzü belirleyen makineyi icat ettiler.
• Giyilebilir teknolojilerde atılan yeni adımlar öylesine baş döndürücü ki kısa sürede inanılmaz uygulamalarla baş başa olacağız (Örn.Gorilla Glass 3D ve benzeri ekranlar kullanılarak üretilen akıllı saatler, giyilebilir kameralar hatta egsersiz bilgilerinizi toplayan çoraplar). Sanal para ve eğitime dönük MOOC’u saymıyorum bile…
• Bugün itibariyle dev bir 3 boyutlu yazıcı 24 saatte ev üretebiliyor. 3D prototip bio-baskı ünitesiyle insan doku ve organları ise yakında basılabilecek.
• Nesnelerin interneti (Internet of the Things); 2020’de 7,6 milyar insan ve 50 milyar cihaz iletişimde olacak.
• İnternetin yeni sakinleri; ağaçlar, inekler, ayakkabılar ve vücudumuz vb. Bir ağacın yaklaşık 3 bin takipçisi var. Bir inek yaşamıyla ilgili yılda 200Mb bilgi gönderirken bir “Proteus Chip” midenizden aldığı bilgileri doktorunuza ulaştırıyor.
• Augmented Reality (Artırılmış Gerçeklik) içinde yaşadığımız dünyadaki bilgilerin bir araç vasıtasıyla elde edilen görüntü ve/veya bilgilerle bir araya getirilerek bir amaç için zenginleştirilmesi anlamına gelmektedir. Bu sayede istediğimiz herhangi bir şeyi, örneğin akıllı telefonlarda ya da bilgisayarımızdaki bir kamera aracılığıyla, gerçek dünyada pozisyonlandırabilir ve işlevsel hale getirebiliriz.

OLAĞANDIŞI DEĞİŞİMLER
• Sayısal Yerliler (Y-Z kuşağı) ile Sayısal Göçmenler (X) arasında inanılmaz görüş ve davranış farkları var. Bu nedenle genç anne ve babalar ‘helikopter ebeveynler’olarak nitelendiriliyor. Çocuklarının arkasında gölge gibi bekleyip ihtiyaç anında hemen yanlarında bitiveriyorlar.
• Sayısal Yerliler mi eski metodları öğrenecek? Yoksa, Sayısal Göçmen eğitmenler mi yeni dünyayı kavrayacak? İşte cevaplanması gereken en önemli soru bu! İzleri mi takip edeceğiz, liderlik mi edeceğiz?
• Gençler, -Bize 21. Asrın imkanlarını sağlayın çünkü, tarihte ilk kez, eğitmenlerimizin yetenek ve bilgileriyle sınırlandırılmış değiliz. Siz İÇERİK’e odaklanmış durumdasınız. Fakat, ihtiyaç daha iyi bir içerik değil. Eğer bu asrın gerektirdiği becerileri elde edemezsek/sağlayamazsanız başarısız olacağımız neredeyse kesin! diye haykırıyorlar.
• Uzmanlar; akıllı telefon, bilgisayar gibi teknolojik aletlerin aşırı kullanımına bağlı olarak gençlerde; dijital demans sendromu görülebildiğini ve yakın belleği kullanma oranının azaldığını belirtiyorlar. Henüz bir hastalık olarak nitelendirilmeyen bu sendrom, uzmanlara göre çağımızın en önemli sorunlarından biri olmaya aday.
• Mark Twain “İnsanları kandırmak, kandırılmış olduklarına ikna etmekten daha kolaydır” demişti.
Teknolojideki büyük gelişme bilinçaltı işgal’in (Subliminal Messaging) çok yoğun olarak kullanılmasını kolaylaştırıyor. Gerek tüketime gerekse belirli politikilara yönlendirmeler, yaşamımızı bizim yerimize yönetme baskısı oluşturuyor. Ve -her zaman olduğu gibi- bizi koruyacak kanunları bekliyoruz.

GELECEK NESİL AĞLAR ve ÇALIŞMALAR
• Fiber hatlar üzerinden saniyede 448 GB iletim gösterisi yapıldı (Bu 300 HD film/Saniye, 2 trilyon telefon görüşmesi anlamına geliyor).
• Northwestern Üniversitesi araştırmacıları, yeni bir anahtarlama cihazı geliştirdiklerini ve bunun “ultra hızlı kuantum Internet” hizmeti sağlayabileceğini müjdeledi.
• Tek bir fiber hat üzerinden saniyede 100 Terabit’ten daha fazla bilgi gönderilerek dünya rekoru kırıldı.
• Bulut bilişim büyük bir hızla hizmete giriyor ve bizi yepyeni imkanlara taşıyor. Hatta kişisel bulut çalışmaları başlatıldı.
• Bilişsel Bilişim (Cognitive Informatics), insan-bilgisayar işbirliğiyle, ortak yaşam için ana hedefi araştırma ve geliştirme sağlayıp, yeni kavramlar geliştirme ve uygulama yoluyla bireylerin bilgi yönetimi kapasitesini artırmayı amaçlıyor.
• Transhümanizm, insanın fiziksel ve bilişsel yeteneklerinin arttırılması ve yaşlanma ve hastalanma gibi arzu edilmeyen veya gereksiz görülen yönlerinin ortadan kaldırılması amacıyla teknoloji ve bilimden faydalanılması gerektiğini öne süren uluslar arası bir entelektüel ve kültürel hareket başlatıldı.
Yukarıda satırlar halinde paylaştığım bu çalışmalarda biz neredeyiz? Bilişim alanında kaç patente sahibiz? Dünyaya yayımlanmış kaç bilimsel makalemiz var? Ar-Ge’ye yatırım ne oranda yapılıyor? Sonuçlarını ölçen var mı? Daha teknoparklarda ayrıcalıklar uygulayarak bedelini ödediğimiz Ar-Ge ve yenileşimin değerini ölçemiyoruz! Bilinmelidir ki; teknolojiyi sadece gelişmiş ülkeler üretmez. İhtiyaçlarımız; Uzmanlaşma, Eğitimli İş Gücü ve çağa uygun yönetimdir. Lütfen Obama’nın gelecek nesiller için yaptığı ulusa sesleniş konuşmasını izleyin (Obama on Computer Science Education Week 2013). Ne demek istediğim daha net anlaşılacaktır. Çünkü – Bilişime fazla kafa yorarsan sıyırırsın! diyen yöneticilerimiz var. İnternet sansürüyle “küme düşen ülke olma” riskiyle karşı karşıyayız. Türkiye giderek dünyaya açılsa da IESE Üniversitesi profesörü Pankaj Ghemawat’ın hesapladığı Küreselleşme Endeksi’ne göre daha kat edeceği çok yolu var. Çünkü Türkiye bu endekse göre 139 ülke arasında 106. sırada yer alıyor.
İnanılmaz bir hızla koşan ve bizi peşinde sürükleyen ‘Bilişim Teknolojileri’ çok şey vaat etse de her şey bizim ne yapmayı planladığımıza bağlı. 2023 adımlarınınsa eksik atıldığını film izler gibi seyrediyoruz. Gelişmiş ülke şehirlerinde, evlere kadar fiber optik (FTTH) hatlar çekilerek Akıllı Ev ve Şehir çalışmalarıyla tüm vatandaşların genişbant iletişime kavuşması ve yeni iş alanlarının yaratılması sağlanıyor. Konunun uzmanları; internet aracılığı ile bilgiye hızla erişim imkanı bulan ve bulamayanlar arasında (Sayısal Uçurum) eğer 12-15 yıllık bir gecikme oluşursa “aynı dili konuşamayan” vatandaşlarımız olacağı konusunda bizi yıllardır uyarıyor. Çifte kavrulmuş yaşamaya alışmış bir ülkenin teknoloji yolunda alınteri döken vatandaşları olarak bunu hak etmediğimizi çok iyi bilmemiz gerekir. Tabii bir de; “Değişmeyen tek şey değişimdir” sözü var ki bunu asırlar önce Heraclitus “Her şey akar –Panta rhei” şeklinde dile getirmişti.
Sizlerle, Steve Jobs’ın 2005 yılında Stanford Üniversitesi mezuniyet töreninde yaptığı etkileyici konuşmanın sonunda söylediği “Aç kal (bilgiye), Budala kal (her zaman soran, sorgulayan ol)” sözünü bir dilek olarak paylaşmak istiyorum. En içten saygı ve sevgilerimle.

Ayhan Sevgi

BThaber Yayın Koordinatörü





Yazar

Ayhan Sevgi

BThaber Yayın Koordinatörü

    Sonraki Habere Geç

    “Anne babalarımız bize güvensin!”

    20 Yorumlar

    Erdogan Agacıksoy
    11 Şubat 2014 at 11:30
    Yanıtlamak için oturum açın

    İhsancıgım. Merhaba_x000D_
    _x000D_
    Yazıların güzel olmuş.Başlıkları daha etkili ve ilgi çekici olması bakımından önemli._x000D_
    Yanlız takıldıgım kelime ''ŞEYLER'' bellirsiz ıfade oldugu için Teknolojı kavramı bakımından olumsuz oluyor._x000D_
    Kolay Gelsın._x000D_
    İyi Günler_x000D_
    Erdogan


    Servet Ertürk
    11 Şubat 2014 at 11:49
    Yanıtlamak için oturum açın

    İhsan Mutlu'ya ait olan Ülkemiz acısından Teknolojiye bakışta önemli şeyler(6) yazısını çok beğendim.değinmiş olduğu Teknolojik konu güncel olup,gerçekleri çok samimi olarak yazmış. Kendisine ve derginize buradan çok teşekkür eder,_x000D_
    yazısının devamını beklerim. _x000D_
    _x000D_
    Saygılar.


    O. Özgür Mutlu
    11 Şubat 2014 at 12:27
    Yanıtlamak için oturum açın

    Nefis bir didaktik yazı, daha çok edebiyatla ilgili olduğumdan içerdiği bir çok bilgi benim için ziyadesiyle ilgi çekici ve şaşırtıcı… Ben de müsadenizle makalenin başlığına, yani “nereye koşuyoruz ve koşturuluyoruz?” sorusuna ünlü İngiliz yazar James Allen'a ait bir aforizma ile kendimce bir pencere açmak isterim: _x000D_
    _x000D_
    The greatest achievement was at first and for a time a dream. The oak sleeps in the acorn, the bird waits in the egg, and in the highest vision of the soul a waking angel stirs. Dreams are the seedlings of realities._x000D_
    _x000D_
    Sevgiler, saygılar…


    Mehmet Çelikyay
    11 Şubat 2014 at 12:37
    Yanıtlamak için oturum açın

    Kamil bey çok teşekkürler.Dünyamız ,özetlediğiniz şekilde hızla küreselleşirken bu gerçeği oluşturulan başat ülkeler , organizasyonlar ve şirketler arasında Türkiye orjinli olarak nerede ,ne kadar hacimde ve ne kadar büyüklükteki bir yerli katkı ile varolacagımızın planı ve hesabı varmıdır bilemiyorum.2023 ülke hedeflerinde belirtilen tüm büyük projelerin ne kadarı yerli know-how ve üretim ile yapılacagının da öneminin tam olarak anlaşıldığı kanaatinde degilim.Parasını ödeyip almak çok kolay zaten bugüne kadar yapılagelendebu.Ama gelecegimize yatırım yapmak istiyor ve torunlarımıza hayırlı miraslar bırakmak istiyor isek ,makalede behsedilen ARGE ve İnnovasyon konularının samimi ve bilimsel olarak ele alınması ,sadece savunma sanayin de degil tarım ,ulaşım,telekomünikasyon,saglık ,yazılım,genetik gibi alanlarda stratejik eylem planlarının ve aksiyonlarının acilen hayata geçrilmesine çalışılmalı,Laf ve toplantılarla şu ana kadar çok zaman kaybettik, gerçek ve samimi olarak bu yola kendini adamış liderlere ve ona inanan ekiplere ihtiyacımız var.Ülke olarak tek çıkış yolumuz bu.


    ufuk can
    11 Şubat 2014 at 12:43
    Yanıtlamak için oturum açın

    her zamanki gibi çok değerli bilgileri bizimle paylaşmışsınız ellerinize sağlık.


    Anıl Utkulu
    11 Şubat 2014 at 14:59
    Yanıtlamak için oturum açın

    Teknolojiye hala orta çağ karanlığında bakanların olduğu bir dönemde,aydınlanma yolunu işaret eden görüşleriniz için çok teşekkürler.


    HALİL YÜCEL ARMAN
    11 Şubat 2014 at 15:01
    Yanıtlamak için oturum açın

    Selamlar İhsan abi…Ellerine ve emeklerine.,araştırmalarına sağlık…Öyle zamansız bir anda sunmuşsun ki herşeyi.,İnternet tüyü yolunmş kel tavuk.,çekilen fiber optik hatlar ile tam tezat teşkil ediyor..Bir santim kıpırdayamıyalım içinde bulunduğumuz kaostan rakip oyuncu..!!! hamle üstüne hamle tazeliyor..'' Subliminal Messaging '' diyorsun.,diyorsunda abiiii millet buraya kadar nasıl gelecek bu şartlarda…Eğitime baskı ve fren balatası dayanmıyor…Hüemetler vede kolay gelsin dedi Yücel Kaptan….<3


    Ismail Bolukbasi
    11 Şubat 2014 at 17:35
    Yanıtlamak için oturum açın

    Ihsancigim,bu cagin bireyi olarak ilginc makalenle bizlere isik tuttun._x000D_
    En icten tesekkurlerimle sevgi & saygilarimi sunarim._x000D_
    Guneye gelirsen Marmaris'te goruselim.


    Metin Ulman
    11 Şubat 2014 at 19:59
    Yanıtlamak için oturum açın

    Gunde birmiki gazete okuyup oradaki rakkamlari hatirlamakta bile gucluk cekiyorum sen bizim beyin kapasitemizi acmis cagin bilginiolmusun Turkiyede senin gibi ileriyidusunenler oldugu icin iftihar ediyorum.Ulkeyi idare edenler egirim sistemini orta caga gotururken sizin yazilari okumak Gunesin dogmasini seyretmek gibi oluyor, Iyiki varSINIZ Tebrikler


    Nurhan Şarman
    11 Şubat 2014 at 22:13
    Yanıtlamak için oturum açın

    Merhaba kamil bey;Teknolojiye bakış başlığı altında kaleme aldığınız yazıları bizlerle paylaşmanızdan çok mutlu olduğumu söylemek istiyorum öncelikle.Vede takdir ve tebriklerimi iletiyorum.Tabii ben Bilişim teknoloji konusunda yetkin biri değilim,ama olması gereken şeyleri öğrenme açısından aydınlanmaya da açık biriyim.Bu nedenle genel bazı şeyler söyleyebilme durumundayım. Siz çok daha iyi bilirsiniz Netaş da sayısal teknolojiye geçişin getirdiği artılar ülkemizde büyük değişimler yaratmıştır.Ama malesef satın alma durumunda olan bir ülkeyiz..Çağ atladık diye kendimizi aldatıyoruz..Gençlerimizin önünü açacak alt yapıya yatırım yapamıyoruz ,yapmıyoruz.Para veriyoruz Metro,Tüp geçit, Köprü yaptırıyoruz.Uzaya uydu gönderiyoruz.Değirmenin suyu daha ne kadar devam edecektir bilemiyorum.Ben bu çalışmalarınızın ülkemize ışık tutacagına inanıyorum. Selam ve sevğilerimi iletiyorum İhsan bey.


    sinan sav
    12 Şubat 2014 at 10:33
    Yanıtlamak için oturum açın

    emeğine sağlık.canım abim


    RIZA SİLAHLIPODA
    12 Şubat 2014 at 14:32
    Yanıtlamak için oturum açın

    SEVGILI İHSAN KARDEŞIM,_x000D_
    TEKNOLOJI O KADAR HIZLI GİDİYOR KI,_x000D_
    BILGI VE İLGİN ,PAYLAŞTIKLARINLA BIZLERE DE_x000D_
    IŞIK OLUYOR…._x000D_
    ELLERINE SAĞLIK…._x000D_
    MÜZIK DOLU GÜZEL GÜNLERDE BULUŞMAK ÜZERE…_x000D_
    SEVGILER._x000D_
    RSP


    LEVENT ŞİMŞEK
    12 Şubat 2014 at 15:55
    Yanıtlamak için oturum açın

    Sevgili İhsan, yazını çok beğendim. Bilgilendirici ve çığır açıcı nitelikte. Geniş bilgi birikimin ve deneyimin çok güzel konulara değinmeni sağlıyor. Seni candan kutlarım._x000D_
    Levent Şimşek


    Haluk Canbel
    13 Şubat 2014 at 19:57
    Yanıtlamak için oturum açın

    Sevgili Ihsan agabey,_x000D_
    Yaziniz yine mukemmel .Cagimizda bilgi paylasiminin onemi cok buyuk. Bizler icin ogrenmenin sonu ve yasi yok.Ellerinize saglik. Bizleri aydinlatan isik gucu ile dolu ,hele bu icinde bulundugumuz zor kosullu ,sikintili zaman kesitinde aydinlanmamizi saglayan bu yazilarinizin surekli olmasini diliyor, saygi sevgilerimi sunuyorum._x000D_
    _x000D_
    Haluk Canbel


    Mehmet Şahinler
    14 Şubat 2014 at 14:53
    Yanıtlamak için oturum açın

    Teknolojik gelişmelerin gidişatını irdelerken sosyolojik açıdan da bakabilmenizden çok etkilendim. İnsan olgusundan bağımsız sadece teknik açıdan nerdeyiz ve nereye gidiyoruzu sorgulayan yazılardan sıkılmıştım. Umarım Türkiye olarak biz de Teknolojiye yön veren ülkelerden biri haline gelmeyi başarırız. Büyük Ölçekli firmaların kendi Teknoloji firmalarını kurmaları bu konuda bir umut olmuştu bana ama zannediyorum yanılmışım çünkü rekabeti olumsuz etkileyerek gelişimi yavaşlattığını düşünüyorum. Çok güzel bir yazı dizisiydi, umarım yenilerini okuma fırsatı buluruz.


    Tuncer Bilgin
    14 Şubat 2014 at 16:22
    Yanıtlamak için oturum açın

    Makale gücünde çok güzel bir yazı._x000D_
    Sadece 1-2 metresini görebildiğimiz bilgi denizinin daha derinliklerini göstermişsin İhsan Ağabeyim._x000D_
    Teşekkür ederim.


    Osman Atakan Tekin
    14 Şubat 2014 at 22:10
    Yanıtlamak için oturum açın

    Sevgili İhsan,_x000D_
    Spor dolu bir emeklilik hayatı yaşadığım için artık eskisi gibi teknolojinin içinde değilim._x000D_
    Bu bilgilendirici yazıdan haberdar ettiğin için teşekkür ederim._x000D_
    Nereden nereye !_x000D_
    1960'lardaki Borroughs benzeri oda büyüklüğündeki punch card sistemli bilgisayarlardan, Cobol, Fortran gibi Software'lerden, internet'e, fiber optik hatlara, Zetta Byte'lere…_x000D_
    Kolay gelsin. Çalışmalarında başarılar diliyorum.


    neriman kaya
    16 Şubat 2014 at 16:31
    Yanıtlamak için oturum açın

    kamil bey yazınızı ancak okuyabildim.bilimsal fikirleriniz ülkemiz açısında son derece yararlı.ancak hangi firma veya kurum masrafa girip araştırmaya yeterince kaynak aktarır.herşeyin ana temeli araştırmayla atılır ve üzerinde buluşlar yükselir.gençlerimiz intenetin imkanlarını araştırma ve buluş yapma alanında kullanabilmek için yeterli olanaklara bireysel olarak nasıl imkan bulabilirler.yazınız çok yönlü araştırmayla kaleme alınmış.sizi yürekten kutluyorum.


    murat e.
    21 Şubat 2014 at 08:34
    Yanıtlamak için oturum açın

    Anlatmış olduğunuz fiber alt yapı küresel yapılanmada sizin dilinizle level atlamak olarak görülsede belli dez avantajlar görülmeli ve tedbir alınmalı kişisel gelişim olarak görünen bir yapıdan teknolojinin insan hayatının neresinde bulundurmasından bahsediyorsunuz… çağı neyle donattığınıza geniş pörfek bakmalı….


    Görkem Türe
    24 Şubat 2014 at 14:13
    Yanıtlamak için oturum açın

    İhsan Bey, _x000D_
    Gene inanılmaz güzellikte bir yazı yazmışsınız. Aç kal, Budala kal. Sözünü kişisel mesajım yapacağım. _x000D_
    _x000D_
    Elinize sağlık.


    Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

    Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.

    • Bizi takip etmek için


    • " Bu sitede yer alan yazılar (içerik) üzerindeki 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu altında düzenlenen tüm maddi ve manevi haklar eser sahibi olan BThaber'e aittir. Söz konusu içerikler eser sahibinin izni olmadan kopyalanamaz, çoğaltılamaz, işlenemez, değiştirilemez veya başka internet sitelerinde ya da basılı veya görsel yayın yapan diğer mecralarda yayınlanamaz. "
      +90 212 9125174
      İletişim & Satış : man@bthaber.com.tr
      Bulten Gönderimi : bulten@bthaber.com.tr

      BThaber Bültenleri İçin Kaydolun





    • BThaber’de aramak için:

    • Son İçerikler

      • Animasyonlu tuzaklar ve inandırıcı kampanyalar ile çeşitlenen risk dünyası...
      • Finans uygulamalarında 2026 trendleri
      • İşlem hacmi ve işlem adedinde önemli artış!
      • Motivair by Schneider Electric, iki yeni Soğutma Dağıtım Ünitesini (CDU) tanıttı
      • Verimsiz süreçlerin şirketlere maliyeti yıllık 10 trilyon dolar

    • KÜNYE
    • Anasayfa
    •   
    •  
    •   
    © Copyright 1995 - 2025 BThaber | Powered By BUBERKA YAZILIM
    Geldanlagen
    Aramaya başlamak için birşeyler yaz ve enter tuşuna basın