Kamu ve özel sektör imzayı ‘elektronik’ atmaya alışıyor
Elektronik imza, birçok farklı uygulama ile yaygınlık kazanıyor. Kurumsal kullanımda hareketlilik kendini gösterirken, bireysel kullanımın yaygınlaşması için de gerekli adımların atması gerektiği üzerinde duruluyor.
Elektronik imzayı genel olarak ‘sayısal ortamda gönderilen tüm e-postaların altında resmi bir imza’ olarak tanımlamak mümkün. Kullanıcılar, 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında elektronik-imza ile gerçekleştirdikleri işlemlerinde, tıpkı ıslak imzada olduğu gibi hukuki geçerliliğe sahip bir delil oluşturmuş oluyorlar. Aslında bu buzdağının sadece görünen yüzü. Çünkü bunun genel olarak kullanıldığı uygulamalara bakınca, e-Devlet uygulamalarında, banka talimatlarının gönderiminde, kamu tarafından kullanılması zorunlu tutulan projelerde, toplu imza ihtiyaçlarında, MERSİS projesi kapsamındaki ticari sicil işlemlerinde yaygın biçimde öne çıktığı, ticari hayatta bir alışkanlık halini almaya başladığı görülüyor.
Elektronik imza; hukuki ve bürokratik süreçleri hızlandırarak Türkiye’nin sayısal toplum çalışmaları ekseninde önemli bir adımı tamamlamasına imkan sağlayan Elektronik İmza Kanunu’yla birlikte birçok alanda kullanım fırsatı buldu.
Kamu ve özel sektörde giderek yayılıyor
Bu yönüyle elektronik imza, sadece kamu sektörünü değil, özel sektörde de birçok alanda e-Dönüşüme katkı sağladı. Örneğin finans sektöründe banka talimatlarının e-imzalı gönderimi, elektronik ve mobil ticaret işlemlerinin onaylanması, otomobil alım satım işlemleri, gümrük ve dış ticaret işlemleri e-imza ile hem kolaylaştı hem de süreçler ve takip hızlandı. Kamu sektöründe ise her türlü vatandaş başvurusu, dava takibi, yerel yönetim hizmetleri, vergi ve maliye hizmetleri e-imza ile kolaylaştı. Toplu imzalamalarda, patent başvurularında hatta kurumlar arası iletişim evraklarında elektronik imza geçerli hale geldi. Elektronik imzanın yaygınlaşması, kamu ve özel sektörde birçok avantaj anlamına geliyor. Bunun ilk akla gelen örneği, çalışan hizmet sözleşmelerinde, masraf onay formlarında, çevre izin ve lisanslarında, adres değişikliği bildirimlerinde elektronik imzanın sağladığı güvence.
Kullanım başlıklarında aslında sınır yok
Elektronik imza elektronik işlemlerde gönderilen bilginin yolda değişmediğini, gönderen kişiye ait olduğunu, inkâr edilemeyeceğini ve elektronik ortamda gerçekleşen işlemlerde kişilerin kimlik bilgilerinin doğruluğunu garantiliyor. Elektronik imza, günden güne kendini yenileyen ve kullanım alanları sürekli güncellenen bir uygulama. Kullanım alanlarını da şu şekilde sıralamak mümkün:
• MERSİS (ticaret sicil işlemleri, genel kurul vb.),
• Kayıtlı Elektronik Posta (KEP),
• E-devlet (adli sicil kaydı, vergi ödemeleri, SGK işlemleri vb.),
• UYAP (Ulusal Yargı Ağı Bilgi Sistemi),
• EKAP (Elektronik Kamu Alımları Platformu)
• ASBİS (Araç ve Sürücü Bilgi Sistemi)
• E-reçete,
• Elektronik oy verme,
• Resmi başvurular (ÖSYM sınavları ve tercihler, pasaport işlemleri vb.),
• İnternet bankacılığı
Elektronik imzanın kullanım alanında, bu kapsamla aslında sınır olmadığı da görülüyor. Sonuçta elektronik imzayı; elektronik ortama aktarılmış tüm uygulamalarda kimlik doğrulama yapmak, imzalama ve onaylama yapmak için kullanmak mümkün. Elektronik imza akıllı kart ve okuyucu için sürücü yazılımı gerektirmesi gibi sebeplerle, daha çok şirket içi kullanımlarda tercih ediliyor. Ancak vatandaşa ya da şirketlere dönük olarak elektronik ortamda sunulan hizmetlerde kullanımı çok daha kolay, fiyatı çok daha ucuz olan ve hâlihazırda tüm GSM operatörleri tarafından bir hizmet olarak sunulan ‘mobil imza’ kullanılıyor. Bir şirketin ürettiği elektronik belgenin diğer bir tarafça nasıl ve hangi yöntemle kabul edileceğinin belirlenmesi, sorgulama yöntemlerinin oluşturulması ve kurumsal imzanın hayata geçirilmesiyle birlikte elektronik imzanın kullanılamayacağı uygulama da kalmayacak gibi gözüküyor.
Bireysel kullanım artırılmalı
TürkTrust Genel Müdürü Dr. Tolga Tüfekçi, bu yapıda iki konuya dikkat çekti. Bir tarafta, gerçekten önemli bir gelişme olan ‘kayıtlı elektronik posta’ (KEP) uygulama alanı açılmakta. Yani bir elektronik gönderinin, kimin tarafından ve ne zaman gönderildiği ve alıcı tarafından ne zaman alındığının güvenli bir biçimde kaydedilmesiyle, elektronik işlemler bakımından önemli bir boşluk ortadan kalkmış olacak. “Bu noktada, KEP’e dair hukuki düzenlemelerin gündeme alınmasının, sektörün sağlıklı gelişimi açısından yararlı olacağını değerlendiriyorum” diyen Tüfekçi’ye göre, sektörün düzenlenmesi kadar, KEP işleminin hukuki neticesinin elektronik tebligat ile ilişkisinin sağlıklı kurulması da önem taşıyor. Her durumda KEP ve yakın ilişki içinde olduğu elektronik imza bir arada ve birbirlerini etkileyerek önümüzdeki yıllarda büyüyecek. Tüfekçi’nin dikkat çektiği ikinci konu ise elektronik imzada bireysel kullanımın, diğer bir deyişle ‘sade vatandaşa hitap eden uygulamaların artırılması’ gereği. “Buna güzel bir örnek, “adli sicil kaydının” e-imzayla masa başından alınabilmekte olması” yorumunu yapan Tüfekçi ekledi: “Benzer uygulamalar vatandaşımızın evinde zaten sahip olduğu ve bütçesinden bir pay ayırdığı bilgisayar ve internet bağlantısından daha fazla yararlanmasını sağlayacak.”