Her işin başı (gerçekten) temizlik
ABD’de yoğun çalışmalar yürüttünüz, biraz bunları anlatır mısınız?
Kabataş Erkek Lisesi mezunuyum. 1997’de Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü’ne girdim. Aynı dönemde Fizik Bölümü’nde de okudum. 2000 yılında bilimsel çalışmalar yapmak için Boston’a gittim. 3- 4 ay sonra üniversiteyi bitirmek için İstanbul’a döndüm. Hatta döndüğümde bir restoran açtım. Ama bu arada ABD’den tam burslu davet aldım. Bunun güzel bir fırsat olduğunu görünce restoran ve kafeyi aileme bıraktım ve 2001’de ABD’de doktora programına başladım. 4-5 sene doktora programında çalıştım. Doktora çalışmaları başarılı geçince bugün ABD Enerji Bakanı olan, alanında önemli bir bilim adamı Steven Chu doktora sonrası laboratuvarında çalışmam için davet etti. Bu teklifi değerlendirip onunla çalışmaya başladım. 2008’de de Obama Başkan seçildi ve hocamızı Enerji Bakanı olarak atadı. Laboratuvar da bize kaldı.
Buradaki çalışmaların hedefi neydi?
Bir mikroskop yapacaktık. Işık mikroskobu, ama elektron mikroskobu kalitesinde görüntü elde etme özelliği olacaktı. Yani nanometre seviyesinde görüntü alabilmekle hücre içindeki molekülleri görebilir hale geliyorsunuz. Elektron mikroskobu ile bir maddenin fotoğrafını çekebilirsiniz sadece. Ama ışık mikroskobu canlı hücreye bakabildiği için hücrenin her aşamasını ve fonksiyonunu görebilirsiniz. Hedefimiz mikropların vücudumuzda nasıl hastalıklara yol açtığını canlı canlı takip edebilmek, moleküler seviyede bunu görebilmekti. 3- 4 yıl sabah akşam çalıştık. Bu mikroskopla dünyada ilk defa vücudumuza mikropların nasıl girdiğini, vücudumuzda nasıl kendi alanlarını oluşturduklarını, iletişim kanalları yarattıklarını, kendilerini nasıl korumaya aldıklarını, bu şekilde nasıl 30-40 yıl süren kalıcı hastalıkların ortayla çıktığını araştırmak istedik. Bunları nasıl parçalar, iyileştirmek için bu engelleri nasıl aşarız, bu konuda çalışmalar yaptık. Bu bilim dünyasında çok ses getirdi. Stanford Üniversitesi de bir enstitü kurmak istedi. Yüksek çözünürlüklü mikroskopların bulunacağı, hem Stanford’daki bilim insanlarının hem de dünyanın farklı ülkelerinden gelen uzmanların kullanabileceği bir enstitü kurmak için çalışmalara başladık. Mikroskopları kurduk, doktora öğrencilerini yetiştirdik, onlar orada çalışmaları devam ettiriyorlar.
Evebirilazim.com aslında ilk girişiminiz değil.
Evet. Bir gün deney yaparken aklıma geldi, ‘şu enstitüde binlerce insan var, bunların çoğu arkadaşım değil, önümde sanal bir duvar olsa, oraya yazsak oturduğumuz yerden’. Yani binadaki insanların yazıları ile serbest bir muhabbet dönse, resim ve videolarımızı koysak. Yahoo’da, Facebook’ta çalışan arkadaşlara bu fikrimi mesaj attım. Onların da hoşuna gitti. Yatırımcılar da duydular bu fikri. 1,5 hafta gibi kısa bir sürede 1,2 milyon dolar yatırım aldık. Türkler’den oluşan 6 kişilik bir mühendis ekibi kurduk. 6 ay boyunca yoğun biçimde çalıştık. ‘Wallit!’ isimli uygulamayı çıkardık ve bunu Apple’a gönderdik. Apple tarafından 127 ülkede ‘feature app’ seçildi. ABD’de birçok gazete ve dergide bu uygulamanın haberleri çıktı. Birkaç hafta içinde yüzbinlerce kullanıcı geldi platforma. Bu noktada bir yatırım daha almaya karar verdik. İşler ve enstitüdeki çalışmalar çok iyi gidiyordu. Ama annem rahatsızlandı. Biz de 14 yıllık San Francisco hayatının ardından Türkiye’ye döndük. Enstitüye de Türkiye’den devamlı geleceğimi söyledim. ‘Wallit!’ çalışmalarını da ABD’deki arkadaşlara devrettim.
Ve Türkiye macerası da böylece başladı.
Evet, Türkiye’de evden çalışan partner ekibim vardı. Bir ofis tuttuk ben dönünce ve beraber çalışmaya başladık. Projeler iyi gidiyordu, ama ofis kirlenmeye başladı. Temizlik için birini bulmamız gerekiyordu. Temizlik şirketlerini aradım ama fiyatlar da beklenen taahhütler de çok yüksekti. Etrafıma bir baktım ki herkesin derdi evin temizliği, temizlikçi bulmak, bulunan temizlikçiyi korumak. Stanford’a gittiğimde oradaki yatırımcılara sordum ‘bu dönem neye yatırım yapıyorsunuz?’ diye. Yüklü yatırım alan, temizlik hizmeti vermek isteyenlerle bu hizmeti almak isteyenleri biraraya getiren, Silikon Vadisi’ndeki en popüler şirketten bahsettiler. Türkiye’de bu konudaki açığın üstüne, dönünce hemen kurumsal kimlik çalışmaları ve logo yaptık. Sadece bir kayıt sayfası yaptık ve insanların ilgisini görmek için Facebook sayfamızda bunu yayınladık. 1,5 hafta içinde 30 bin ziyaretçi, 3 bin tane ‘hizmet satın almak istiyoruz’ diyen direkt mesaj geldi. Bunu görünce hemen web sitesini kurduk. Ödeme sistemi entegrasyonlarını yaptık. Temizlikçi rezervasyon sistemini kurduk. Temizlikçileri de aldık eğitimden geçirdik. Üçüncü haftanın sonunda ilk temizliğimizi yaptık ve 120 TL’yi kazandık.
Temizlikçileri nasıl buluyorsunuz? Kriterleriniz neler?
Bizimle bağlantı kurmak isteyenler web sitesi, Facebook ve Twitter gibi yapılardan bize ulaşıyor. Temizlik talebini ve iş talebini buralardan alıyoruz. Ciddi bir prosedürümüz var. Baktık olay büyüyor ve insanlar memnun. Son 1 ayda 200 evi temizledik. Gelinen noktada iş fırsatlarının web platformunda olduğunun farkında. Kadromuzdakilerin hepsi sigortalı. Bir hizmet alan, yüzde 100 oranında 1 ay içinde ikinci hizmeti aldı. Aileleri, tanıdıkları için temizlik satın alanlar var. Çünkü tek yaşayanlar var ve kadınlar da iş hayatının içinde. Taleplere yetişmekte zorlanıyoruz. Bu nedenle büyümeye odaklanıyoruz. Son 2 haftada bin 280 kişi temizlikçi olmak için başvuru yaptı. Her gün 20’ye yakın kişiyle görüşüyoruz. Ciddi bir işe alım ve mülakat prosedürü geliştirdik.
Nasıl?
Başvuru yapanla önce telefon mülakatı yapıyoruz. Bunda başarılı olanı yüz yüze görüşmeye çağırıyoruz. Burada işe alım uzmanlarımız referans aramalarının da dahil olduğu birçok başlıkta analiz yapıyor. Sabıka kayıtları, sağlık belgeleri alınıyor. Yüz yüze görüşmede de başarılı olan arkadaşlar aynı gün içinde sırf bu iş için hazırladığımız temizlik evimize götürülüyor. Bunda da başarılı olan arkadaşımızı ilk ev temizliğine kendi personelimizle beraber gönderiyoruz. Bunu da başarınca ‘temizlik uzmanı’ statüsüyle kendi başına hizmet verebilecek seviyeye geliyor.
Site ne zaman açıldı?
Yaklaşık 3 ay önce aktif olarak çalışmaya başladık.
Hedefler neler?
Yıl sonuna kadar 500, önümüzdeki yıl 2 bin 500, bir sonraki yıl 7 bin 500, 2017’de de yaklaşık 15 bin temizlikçiye ulaşmak istiyoruz. 2017’de 500 milyon TL’lik bir ciroya ulaşmak amacımız. Şu an sadece İstanbul’daki ev temizliği sektörünün büyüklüğü 2.6 milyar TL. Bir o kadar da ofis temizliği var. Yani KOBİ kuaförler, hukuk büroları, muhasebe ofisleri gibi. Büyük temizlik şirketleri AVM’lere, adliyelere, hastanelere gidiyor. Ama KOBİ dediğimiz kurumsal yapıda, küçük ofisler ve işyerlerinde de bu konuda büyük bir açık var.
Sadece İstanbul’da mı hizmet sunuyorsunuz?
Evet, ama gerek temizlik hizmeti sunmak gerekse bu hizmeti satın almak üzere gelen talep tüm Türkiye’den.
Sizin yayılma planınız var mı?
Operasyonun oturması ve İstanbul’da yeterli temizlikçi sayısına ulaştıktan sonra diğer şehirlere yayılmak gündemimiz. Öncelik ise İstanbul çünkü bu konuda çok ciddi bir pazar.
Bu girişime yatırımcı ilgisi nasıl?
10 taneyi aşkın yatırımcı ile görüştük ve görüşmeler devam ediyor. Yatırımcılar bu projeye yatırım için hevesliler. Yurtiçinden de yurtdışından da çoğu yatırımcı bizi buldu. Şu an pazarlık sürecindeyiz açıkçası. Ama yatırım almaya ihtiyaç da kalmayabilir. Çünkü proje ciddi bir gelir elde ediyor. Sahipliği elimizde tutmak gibi bir derdimiz de yok. Bu şirketi kurarken Silikon Vadisi’nde gördüğümüz yapı gibi, gerçekten herkesin kazanacağı bir girişim istiyoruz. Ekipte çalışan tüm arkadaşlar bu yapıya ortak. Şirketten hisse aldılar. Bu da çalışanların işi daha fazla sahiplenmelerini sağlıyor.
Başka ne gibi planlar var aklınızda?
Geniş bir proje bu. Temizlik işiyle başladık. Bu konuda ihtiyaç açıktı ve büyüktü. Ama ilerde bakıcılık hizmeti gibi birinin evine girdiğinizde çocuğuna bakabilirsiniz, eğitim verebilirsiniz, yemek de yapabilirsiniz. ‘Evebirilazim’ ismini bu mantıkla aldık. Yani konumuz sadece temizlik değil. İlerleyen aşamalarda evle alakalı diğer hizmetleri de sunacağız. Ama önce temizlikte güçleneceğiz.