G20’den “İstikrar” kararı çıktı


Dünyanın en büyük 20 ekonomisini bir araya getiren G20 Zirvesi’nin onuncusuna bu yıl Türkiye ev sahipliği yaptı. Etkinlikte yatırımların artırılması ve büyüme ile birlikte elde edilen gelirlerin herkes tarafından paylaşılabilmesi için “istikrar” ve “sürdürülebilirlik” konularının yanı sıra siber güvenliğe de vurgu yapıldı.
Bu yıl onuncusu düzenlenen G20 Zirvesi Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleşti. Zirvede küresel çapta olan ekonomik dengesizlik ve istikrarsızlığın sürdürülebilirlik üzerindeki olumsuz etkisi masaya yatırılırken, toparlanmanın güçlendirilmesi ve potansiyelin artırılması konusunda ülkeler mutabakata vardı.
Zirve’nin temel gündem maddesi küresel çaptaki ekonomik dengesizlik oldu. Konuya bilişim dünyası özelinde bakacak olursak, özellikle son çeyrekte teknoloji şirketlerinin açıkladığı raporlar bu durumu doğrular nitelikte. Donanım üreticileri bir önceki yıla göre çok daha düşük sevkiyatlar gerçekleştirirken, taleplerin azalması ve tüketicilerin hali hazırdaki ürünler konusunda doyum noktasına ulaşmaları endişe verici olarak yorumlandı. Bunun yanı sıra, kayıt dışı ekonominin de aynı oranda sorun yarattığı konusunda hemfikir olunurken, bu noktada dijitalleşme ve e-dönüşüm konusunda yapılacak yatırımlara ağırlık verilmesi gerektiğine vurgu yapıldı.
Kayıt dışı ekonomi, dijitalleşme ve girişimcilik
Kayıt dışı uygulamalar ve bunun doğurduğu ekonomi özelinde konuşacak olursak, ülkemizde olduğu gibi diğer G20 ülkelerinin de bu sorundan muzdarip olduğunu görüyoruz. Halihazırda önemli bir dijitalleşme sürecinden geçen dünya, beraberinde yeni iş kollarını doğururken, insanların dijitalleşme konusunda bilincinin artırılması gerekiyor. G20 Zirvesi’nde çıkan kararla birlikte önümüzdeki süreçte, “G20 Kaliteli İşlerin Geliştirilmesi Çerçeve Belgesi” ile uyumlu olarak daha fazla ve daha iyi kaliteli işlerin geliştirilmesine, “G20 Beceriler Stratejisi” ile becerilere yatırım yapmaya ve bunları geliştirmeye odaklanılması konusunda ülkeler fikir birliğine vardı.
Küresel çaptaki ekonomik belirsizlikler, şirketleri ve kurumları yeni girişimlere yatırım yapma konusunda “iki kere” düşündürürken, G20 temel maddelerinden biri de girişimcileri ekonomiye daha aktif bir şekilde dahil etmek oldu. Bu doğrultuda daha önce alınan kararları takip eden yeni bir politika belirlenirken, G20 ülkelerinde işgücü piyasasında daimi olarak geride kalma riskini en çok taşıyan gençlerin oranının 2025 yılına kadar yüzde 15 azaltılması yönünde karar alındı. Bunun yanı sıra, OECD ve ILO'ya bu hedefe ulaşılması yolunda destek çağrısında bulunuldu.
KOBİ’lere manevra alanı yaratılacak
Ekonominin temel taşları arasında yer alan KOBİ’ler de G20’nin gündem maddeleri arasında yer aldı. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin daha esnek ve modernize edilmiş altyapılara kavuşması konusunda destek kararı çıkarken, KOBİ’lerin de ekonomiye dahil olmasıyla birlikte, ülke ekonomilerinin çok daha akıcı ve temelleri sağlam bir yapıya bürüneceğini öngörebiliriz.
Ayrıca, altyapı yatırımları ve KOBİ'lerin finansmana erişimini kolaylaştıracak şeffaf ve anlaşılır menkul kıymetleştirme ile varlığa dayalı finansman dahil alternatif finansman yapılarını değerlendiren G20 ülkeleri, bu doğrultuda rehber niteliğinde hazırlanan ‘KOBİ Finansmanı Ortak Eylem Planı’ ile ‘G20/OECD KOBİ Finansmanı Üst Düzey İlkeleri’nin yanı sıra KOBİ'lerin büyüme ve istihdama katkısını kolaylaştıracak küresel bir platform niteliğinde yeni bir girişim olan ve özel sektör öncülüğünde kurulan Dünya KOBİ Forumu'ndan yana büyük umutlar besliyorlar.
Dijital güvenlik ön planda
Teknoloji ile birlikte iş dünyası değişirken, siber saldırganlar için de her geçen gün yeni manevra alanları oluşuyor. G20 Zirvesi’nde de bu konu için yeni bir yol haritası belirlenirken, ülkelerin bu konuda kararlı tutumu göze çarptı. Devletlere; istikrar, güvenlik ve ekonomik konularda olduğu gibi dijital ortamdaki güvenliği sağlama konusunda özel bir sorumluluk yüklenirken, bu hedef doğrultusunda devletlerin sahip oldukları teknolojileri kullanarak ticari sırlar ya da siber saldırgan gruplara destek verme gibi faaliyetlerden kaçınması gerektiğine dikkat çekildi.
Bunun yanı sıra zirvede, tüm ülkelerin internet iletişim teknolojilerinin güvenliğini sağlamak üzere, sayısal iletişim bağlamı da dahil olmak üzere, özel hayatın gizliliğine yönelik kanunsuz ve keyfi müdahalelere karşı özgürlük ilkelerini korumalı ve saygı göstermesi gerektiği vurgulanırken, Birleşmiş Milletler'in bu bağlamda hazırladığı ‘BM Uluslararası Güvenlik Bağlamında Bilgi ve Telekomünikasyon Alanında Hükümet Uzmanlar Grubu 2015 Raporu’nun büyük önem taşıdığının altı çizildi.







