Bulut hızla yaygınlaşıyor ama hala beklenilen seviyelere çıkamadı
Küresel çapta yapılan araştırma sonuçlarına göre kurum ve kuruluşların neredeyse üçte ikisi bulut bilişimi kullanıyor, uyguluyor ya da bu konu ile ilgili planlarını yapıyor. Kuruluşların yarısından çoğu da bulut bilişimi yüksek öncelik konular arasında görüyor. Bu rakamları değerlendiren NetApp Türkiye Sistem Mühendisi Lütfi Yunusoğlu’na göre bu yıl içinde de bu oranlar hızla artacak. Birçok alanda olduğu gibi bulutta da Kuzey Amerika’daki penetrasyonların yüksek olduğunu dile getiren Yunusoğlu, görüşlerini şöyle açıkladı:
“Tahminlere göre 2012’de tüm dünyadaki genel BT bulut hizmetleri için yapılan harcamaların yüzde 60’ından fazla pay aldı. Latin Amerika, Orta ve Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Asya Pasifik pazarlarında da hem bu yıl hem de 2015’e kadarki dönemde önemli büyümeler öngörülüyor. Türkiye’de de dünyadaki genel eğilime paralel olarak şirketlerin ve kurumların bulut bilişime ilgisi artıyor. İnsanlara bulut bilişimin ne olduğunu anlatma sürecinin Türkiye’de artık aşıldığını, BT sektörün dışındaki insanların da bulut bilişimle ilgili bilgi sahibi olduğunu görüyoruz. Türkiye’de sektörde nitelikli eleman anlamında bir boşluk var. Bu boşluğun doldurulması sektörün önünü açacak ve geleceğini daha sağlam temellerde inşa edilebilecek bir gelişme olacaktır. Türkiye henüz bulut bilişim için yolun başında diyebiliriz.”
Bulut, telekomdan daha hızlı büyüyecek
Gelecek 10 yılın 10 teknolojisi içinde yer alan bulut bilişim, kuşkusuz geleceğin temel bilişim modellemelerinden birini oluşturuyor. Operasyonel maliyetleri düşürmesi sebebiyle tercih edilen bulut bilişimin, 2015 yılına kadar dünya çapındaki gelirinin 165 milyar dolara ulaşması bekleniyor. DDN Türkiye Genel Müdürü Oğuzhan Bayburs’un verdiği bilgilere göre, bulut hizmetlerindeki büyüme telekomünikasyon hizmetlerindeki büyümeden çok daha fazla olacak. Türkiye’de bulut bilişim hizmetleri 2013 yılı içinde yüzde 60’lı seviyelere çok rahat gelebilir ve en büyük büyümeyi ise SaaS hizmetleri kaydedecek.
IBM Türk Teknoloji Lideri Kıvanç Uslu da bulut bilişimin, kuruluşların bilgi ve hizmet sunma şekillerinde bir devrim yarattığı görüşünde. Uslu’ya göre, bulut ortamları kullanarak teknoloji uygulamalarını hızlandırmak, BT ve enerji maliyetlerini düşürmek, hizmetleri iyileştirmek ve yeni özellikler devreye almak mümkün oluyor. Türkiye’de bulut bilişimin maliyet ve esneklik özellikleri nedeniyle her ölçekteki şirketler tarafından ilgi görüyor ve Türkiye’de bulut bilişim çözümleri şirketler tarafından tercih edilmeye başlandı. Bizcon Teknoloji Uygulamaları Direktörü Arda Berkman ise bu konudaki görüşlerini şöyle açıkladı:
“Türkiye, bulut bilişim konusunda aktif bir ülke olmasına rağmen ABD gibi teknoloji üreten ülkelerle karşılaştırıldığında henüz yeterli olgunluğa ulaşmış değil. Ağırlıklı olarak uluslararası bilişim kurumlarının Türkiye ofislerinin ve önde gelen birkaç Türk kurumun en temel bulut bilişim hizmetlerini sunduğunu görüyoruz. Bu da aslında bu pazarda yerel girişimler için fırsat anlamına geliyor.”
SAP Türkiye Satış Destek Direktörü Erdem Şekeroğlu da bulut bilişimin Türkiye’de yurtdışına oranla daha yavaş yaygınlaştığı görüşünde. Bulut bilişimin yaygınlaşması için yeterli altyapının bulunduğunu ve kurumların da kendi altyapılarına gereken yatırımı yaptıklarını dile getiren Şekeroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak kültür ve düşünce biçimimizden dolayı geçiş sürecinin zaman aldığını düşünüyorum. Kültürümüz gereği sahip olduğumuz şeylerin yanı başımızda durmasını istiyoruz. Bu nedenle bilgilerimizi uzakta bir yerde, yani bulutta toplamak da bizim için alışılmadık bir durumdur. Bununla birlikte Türkiye’de de operasyonel süreçlerini bulut ortamlarına taşımaya hevesli şirketlerin sayısı giderek artıyor. Kurumsal çözümler söz konusu olduğu zaman şirketler konuya daha temkinli bakıyor. Mevcut güvenlik protokolleri, bulut servisleri sunan yazılım şirketlerinin taahhüt ettikleri güvenlik hizmetleri de dikkate alındığında her geçen gün daha fazla şirket kurumsal süreçlerin bulut ortamlarına taşınmasında herhangi bir riskin bulunmadığını kavrıyor.”
Bulut zaten hayatımızdaydı…
MSN, Hotmail, Yahoo Mail ya da Gmail gibi e-posta veya ajanda servislerini kullanan son kullanıcılar ile kurumlar tarafından bulut teknolojisi yaklaşık 10 yıldır kullanılan bir model. Ancak günümüzden 20 yıl önce dünyanın herhangi bir bölgesindeki bilgi erişiminin ne kadar kısıtlı ve zor olduğunu düşünürsek, internetle birlikte hayatımıza giren bilgi paylaşımı ve ortak bilgi havuzu kavramlarının bulut teknolojisi sayesinde nasıl ileri bir noktaya taşındığını anlamak da daha kolaylaşacaktır. Cloudturk Genel Müdürü Mustafa Yazıcı’nın verdiği bilgiler de bulut bilişimin bugününü ve yarınını gayet iyi yansıtıyor. “2011 senesinde dünya bulut pazarı 50 milyar dolar seviyesindeydi. IaaS servisi, bu toplamda kabaca yüzde 30 paya sahip. 2020 senesinde ise bulut pazarının 300 milyar dolar seviyesine ulaşması bekleniyor. IaaS servisi, henüz yeni yeni yaygınlaşmaya başlayan bulut bilişimin bir alt dalı ve temeli olarak nitelendiriliyor. Mevcut aktörler de oldukça az. Bu durum, yerli şirketler için önemli bir avantaja işaret ediyor. Söz konusu şirketlerin dünya genelindeki büyüme hızları göz önüne alındığında, hosting pazarını çok hızlı bir şekilde ele geçirecekleri söylenebilir. Bağımsız bulut kümeleri oluşturma yetisine sahip IaaS şirketleri, aynı zamanda hosting pazarında da organik bir bütünleşmenin gerçekleşmesini sağlayabilir. Türkiye’de ISS sayısının az olması ise benzer bir şekilde, bir telekom şirketinin fiber kablolar üzerinde hâkimiyet kurması gibi faktörler, dezavantajlarla beraber avantajlar da yaratıyor. Örneğin, Türkiye ağ bant genişliğinde gelişmiş ülkelere göre geri kalsa da dünyada en iyi network latency (ağ gecikme veya tepki süresi) değerlerine sahip ülkelerden biri. Bununla beraber, mobil penetrasyonu yüzdeleri açısından Türkiye, dünyanın önde gelen ülkelerinden biri. 3G hızlarının iyi olması, aynı zamanda akıllı telefonların ucuzlaması ve yaygınlaşması, altyapının gelişmesine faydası olan faktörler. Tüm bunların yanında, genç bir nüfusa sahip olan Türkiye’nin yeni teknolojileri talep etmesi ve bu sayede sektör oyuncularının arz yaratması gibi eşsiz bir avantajı da var.”
“Tasarruf” deyince şirketler ikna oluyor
“Bilişim ve haberleşme teknolojilerinde, bulut bilişim harcamalarının payı giderek artmaya devam ediyor ve bilişim teknolojileri sağlayıcılarının bulut modeli üzerinde yoğunlaşmaları ise sektörün oldukça hızlı şekilde büyüdüğünün bir göstergesi” diyen Tesan İletişim Veri Yedekleme Çözümleri Ürün Yöneticisi İsmail Doğan’a göre de Türkiye’de gelişen erişim ve geniş bant teknolojileri, mobil teknolojilerdeki talep düzeyi aynı zamanda maliyetleri düşürmek üzere yapılan çalışmalar, bulut servislerinin gelişmesinde önemli rol oynayacak.
Gartner tarafından gerçekleştirilen bir araştırmanın sonuçlarına göre CIO’ların 2013 teknoloji ajandasının üst sıralarında bulut bilişim yer alıyor. Türkiye’de de küresel rekabette yer almak isteyen kurumların bu teknolojileri takip ettiğini ve yatırımlarını bu yöne doğru çevirdiklerini belirten Anadolu Bilişim Strateji ve Pazarlama Müdürü Övgü Güneri, görüşlerini şöyle açıkladı: “Günümüzde bulut bilişim pazarının büyüklüğünün Türkiye’de 24 milyon dolar civarında olduğu tahmin edilmekte ve bu rakamın 2014 yılında 70 milyon dolar civarında bir büyüklüğe ulaşması beklenmektedir. BT harcamalarını maliyet olarak gören şirketlere ise konu tasarruf boyutuyla anlatıldığında, bulut bilişime geçiş konusunda ikna edilebilmektedirler. Bu göstergeler de kurumların bu avantajları giderek daha fazla anladıklarının kanıtı olarak görülmektedir.”
Güvenlik endişeleri azalıyor
“Kuzey Amerika ve özellikle ABD bulutta bir adım önde. Orta ve Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Asya Pasifik pazarları da önümüzdeki dönem en çok büyüme beklenen pazarlar. Türkiye’ye baktığımızda ise dünyadaki genel eğilime paralel olarak şirketlerin ve kurumların bulut bilişime ilgisi artıyor. Bulut bilişimle ilgili farkındalık artıyor. Bu farkındalıkla beraber bulut bilişime olan yatırımların ve de duyulan ilginin arttığını gözlemliyoruz. Bulut bilişimle ilgili olarak özellikle güvenlik konusundaki endişelerin yüzde yüz aşıldığını söyleyemesek de bu konuda da çok yol alındığını, önümüzdeki dönemde de bunların daha da çok giderileceğini tahmin ediyoruz. Türkiye henüz bulut bilişim için yolun başında da olsa, hızla büyümek için büyük bir potansiyele sahip. Bu potansiyeli değerlendirmek için hızlı ama çok sağlam adımlarla hareket etmemiz gerekiyor.”
Veri güvenliği ve hizmet sürekliliği için ciddi yaptırımlar var
Farklı özellikler bulut bilişimi ön plana çıkartıyor
“Özellikle hızlı kurulum ve ihtiyaç anında genişleme veya ihtiyaç fazlasında küçülme, sistem yedekleme ve ikame yeteneği, kullanılan kadar ödeme yöntemi gibi özellikler bulut bilişimi bizce de haklı bir şekilde ön plana çıkarıyor.”
Kurumların depolamak durumunda olduğu veri miktarı, gün geçtikçe, çok hızlı bir ivmeyle artış gösteriyor. EMC Türkiye Kıdemli Teknik Danışmanı Cenk Ersoy, bu görüşünü şöyle detaylandırdı:
“IDC’nin gerçekleştirdiği Dijital Evren Araştırması yıllık veri miktarının 2020’de yüzde 44 oranında artacağını öngörüyor. Üretilecek bu verilerin yaklaşık yüzde 90’ını yapılandırılmamış -büyük veri- oluşturacak. Türkiye’deki bulut bilişim pazarı, dünya genelindeki pazarı ve standartlarından çok da farklı değil. Bütün servis sağlayıcıların kendi özel ve kamuya açık bulut ortamlarını geliştirme konusunda çok istekli olduklarını gözlemliyoruz. KOBİ’lerde bu iştah, çok daha fazla.”
Kullanıcıların yerel konumlarında; herhangi bir işlem, yazılım, veri erişimi veya servis altyapısı gerekmeksizin hizmete alınmasını sağlayan bulut bilişim, düşük donanım, yazılım ve hizmet maliyetleri, yüksek performans, anında güncelleme, yüksek depolama kapasitesi, felaket yönetimi gibi alanlarda büyük avantaj sağlamaktadır. Ereteam Çözüm Direktörü Gökhan Mataracı, “Bunlara ek olarak diğer geleneksel yöntemlerin yanı sıra projelerin hayata geçirilmesinde çok daha hızlı sonuçlar üretilmesi de bulut bilişimin önemli avantajları arasındadır” dedi.
2013 yılının bulut bilişimin pazar payını ciddi oranda artacağı bir yıl olacağını kaydeden Gökhan Mataracı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Pazar araştırmaları incelendiğinde ve gerek kullanıcı gerekse bulut hizmeti veren şirketlerin yatırımlarına bakıldığında, bulut bilişim eğiliminin yükseldiği açıkça görülüyor. Bulut bilişime yönelik kullanıcıların kafasındaki soru işaretleri de azalmaya başladı ve bu konuda hemen hemen her kurumun gündemine girdi.”