Habercilikte içerik
Ertuğrul Özkök’ün, Alman Bild gazetesi yöneticisi vasıtasıyla Silikon Vadisi’yle tanışması, keşke yayın yönetmenliği sırasında ve keşke şöyle bir 10 yıl önce olsaydı. Hürriyet gazetesi başta olmak üzere, büyük kitle gazetelerimizde bir zihniyet düzenlemesi (“devrimi” denilemez) daha o yıllarda başlar ve bugün baskı/internet sitesi haberleri, belki, biraz daha farklı bir içerik sunumuyla okuyucu önüne çıkardı?
İnternetin yazılı basına olumsuz (ve de olumlu) etkileri hakkında sadece masa başından konuşmak yerine, Silikon Vadisi “gibi” efsaneleşmiş bir yerde, yerinde, bu işlere tanık olmak, o gazete ve gazetelere değer katardı. [Buradaki değer, “katma değer” (value added) anlamına].
Böyle olamadı. Tıpkı özel televizyonların gecekondu gibi türemesi ve o tür içerikle ve anlayışla devam etmesi gibi, interneti haber amacıyla kullanma yöntemleri de rastgele ilerledi. Bugüne geldik.
Google CEO’su Eric Schmidt, “İnternet, haberi öldürmeyecek. Haber, inovasyon ve teknoloji yardımıyla, yeni kazanç ve yaşama kavuşacak” demişti (01.12.09). Acaba bu yeni ekonomik model, Türkiye’de çok sayıdaki haber (!) sitesinde gözlenen (1) çağdaş anlamda yetersiz ve niteliksiz eğitimlerden geçen/geçmeyen erkek egemen davranışlı ve bakışlı, (2) sanki sadece site sayfasındaki tıklanmayı artırmayı amaçlayan, (3) bu sayede sayfaya reklamvereni hoş tutmayı hedefleyen “para kazan, gerisine boş ver” kapkaççılığından mı ibaret?
Durmadan aynı örneği vermek yoruyor: Sen, haber siteni Arianna Huffington gibi yap ve bak sonra ne oluyor? Bu noktada yine bir özlü söz gerek: “İçerik, kraldır.” (Bill Gates, 01.03.1996).
