AYDINLIK BİR GELECEĞİ KUTLAMAK

“Eve Kadar Fiber-FTTH” Konsey toplantılarının onuncusu 19-21 Şubat tarihleri arasında Londra’nın ExCel fuar alanında gerçekleştirildi. Yaklaşık 3 bini aşkın katılımcıyla gerçekleştirilen grup çalışmaları, seminer, toplantılarda ağırlıklı olarak Eve Kadar Fiber başlığında; standardizasyon, pazarın bugünkü durumu, ağların finansmanı, optik ağ teknolojilerindeki son gelişmeler, akıllı şehirler / akıllı evler konuları tartışıldı.

“Eve Kadar Fiber-FTTH” Konsey toplantıları 10. yılı kutlama konuşmalarıyla açıldı. Açılış konuşmaları sırasıyla; Avrupa Parlamento üyesi Gunnar Hökmark, Avrupa Komisyonunundan Anthony Whelan, Yenilik, Bilim ve Sayısal Altyapı gölge bakanı Chi Onwurah tarafından yapıldı. Onwurah bu işe soyunanların “bir kerede ve doğru” yapmalarının ekonomi açısından ne kadar önemli olduğuna dikkat çekti.
Sıra açış konuşmasını yapacak olan Alexander Bard’a gelince (Filozof ve İnternet Sosyolojisti) binlerce katılımcının ilgisi bir anda arttı ve müthiş bir sunum gerçekleşti. Sunumunu kasıtlı olarak “Power Point” aracılığı ile yapmayacağını belirten Bard, beyaz tahta üzerine yazdığı yazılarla ve gerçek yenilikçilerin (innovator)  17 yaşındaki kızlar olduğunu vurgulamasıyla bu tür toplantılarda yaşanan ağır havaların aksine yepyeni bir atmosfer yarattı. Geçmişte sık sık kullandığımız “elektrifikasyon” sözcüğünün değiştirilerek bundan böyle “internetifikasyon” olarak hayatımızda yer alacağını belirtmesi dikkatleri çeken diğer bir unsurdu. Bu konuyu aktarırken; başlangıçta var olan konuşmanın, yazıya ve oradan basıma (kitap, gazete, kağıt para, TV ve radyo) döndüğünü ancak, bugün hepsinin yerini internetin aldığını vurguladı.
Konferansın diğer ilgi çeken başlıklarından biri de Akıllı Şehir/Akıllı Ev üzeride yapılan sunum ve tartışmalardı. Bu konuda kurulmuş bir komitenin çalışmaları güzel bir sunum ve hazırlanmış bir kitapçıkla katılımcılara aktarıldı. İşin dikkate değer yanlarından biri de Türkiye’deki akıllı şehirlerin; Bakırköy, Beyoğlu, Bursa, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Konya, Nilüfer, Osmangazi, Pendik, Şahinbey, Sampas ve Şanlıurfa’nın listeye konulmuş olmasıydı. İlgililere bu bilgilerin hangi kaynaklardan elde edildiğini sorduğumda aldığım cevap şaşırtıcıydı. Çünkü, tüm ülke  bilgilerini bir araya getiren kişi kaynağı bilmiyordu. Ancak, konseye katılan diğer ülke temsilcileriyle “Akıllı Ev” ihtiyaçları üzerine yaptığım görüşmelerde sadece ülkemizde değil onlarda da “Genişbant”la neyin kastedildiğinin net olmadığını gördüm. Bu nedenle eski başkanlardan Chris Holden ile yaptığım sohbette genişbant tarifinin artık netleşmesi, en azından nerede başladığının belirtilmesinin şart olduğu hususunda hemfikir olduk.
Genişbant ülkemizde 256Kb/s ‘den başlayıp 2, 4, 8Mb/s diye tanımlanarak gidiyor. Fakat, bugün “Akıllı Ev” lerde üçlü hizmetin (TriplePlay/IPTV, internet, VoIP ve diğer hizmetler) 22-50 Mb/s bant genişliğinde olması kaçınılmaz gözüküyor. Bu da altyapımızın yeniden gözden geçirilmesi ve altyapının ortak kullanıma açılması (Local Loop Unbundling) konusunda -ülke menfaatleri açısından- yeniden gözden geçirmenin yararlı olacağını düşündürüyor. Bilinmeli ki belediyeler, telekom operatörleri, silahlı kuvvetler ve emniyet, daha fazla alternatif içeren bir altyapıyla daha gelişmiş ve hızlı hizmet sunabilirler.
Ülkemizi yakından ilgilendirmesi gereken bir başlık da “yatırımcının karar vermeden önce konuyla ilgili mevcut durum, her tür enstrüman veya araçlar hakkında bilgi sahibi olmasını sağlayan çalışma” olarak özetlenebilecek “Due Diligence” olmalı diye düşündüğümden katıldığım “Eve Kadar Fiber Ağ yatırımında teknik ön çalışmalar” sunumu, yatırım maliyetlerini erken denetime almanın ne kadar önemli olduğunu yeterli detayda açıklıyordu.
Ülkemizin “Ev penetrasyonu”nda alt sıralardan yukarıya doğru tırmanan bir görüntü vermesi bizi ne kadar sevindirse de internet erişiminde güçlüklerin yaşandığı bölgeler hala çok. Sayısal Uçurumun (Digital Divide) azaltılması için sarfedilen emek az değil. Hatta son haberlere göre alternatif olarak elektrik şebekesi üzerinden verilmesi planlanan internet hizmeti hayata geçirildiğinde çok büyük bir adım atılmış olacaktır. Emeği geçmiş ve geçecek olanlara bugünden şükranlarımı sunuyorum.
Bu yıl ülkemizden sadece bir şirketin -hem de sponsor olarak- katılmış olması beni hem sevindirdi, hem de daha fazla olsaydık daha iyi olmaz mıydı? diye düşündürdü. En içten saygı ve sevgilerimle, gülen yüzleriniz solmasın.