Bilgi Toplumu Stratejisi

Bilgi Toplumu Stratejisi yenileniyor. Yeni stratejinin esaslarını belirlemek için bir yabancı şirket tutuldu. “Sekiz eksenli” bir çalışma yapılıyor. Umarım bu eksenlerin buluştuğu bir merkez (origin) vardır. Çünkü, günümüzde bilgi toplumunun çekirdeğini oluşturacak bilgi devleti (eDevlet) parçalanmış, kopuk, ilgisiz, hattâ bir diğerini görmezden gelmeye ant içmiş bölümler halinde. Yaşadığım bir örneği vereyim:
Mahkeme kararı ile vasisi olduğum oğluma pasaport almaya ilçe Emniyet Müdürlüğü’ne gittim. Elimdeki mahkeme kararına baktılar, “bu eski” dediler, 2 yılı geçince “geçerliliğinin ispatlanması” gerekirmiş. Bunu sağlamanın en kolay ve geçerli yolu, emniyetin, UYAP üzerinden ilgili mahkeme kararına bakması ve hatta örneğini kopyalayıp işlemine eklemesi. Dilimin ucuna kadar geldi, işlemime bakan (ama yapamayan) polis memuruna, “sen devletsin, mahkeme de devlet, ikiniz de aynı devletsiniz. Eeee-devlet, beni ne katıyorsun bu işe, sen bakıversene?” diye sormak. Sustum.
Kararı veren mahkeme uzak. Ben de ikametgahım olan yerdeki mahkemeye gittim. Garip garip yüzüme baktılar. “Biz nasıl o mahkemenin kararı hakkında belge düzenleyebiliriz ki?” dediler. Meğer, bırakın başka il, ilçe, aynı binadaki mahkemelerin bile bir diğerine “sınırlı erişimleri” varmış.
Strateji yazanlara önerim: sekiz eksenin, genişbant, nitelikli insan kaynağı, toplumsal dönüşüm, yenilikçi çözümler gibi başta sıralanan unsurlarını bırakın. Bunlar işleticiler tarafından yarışarak kurulurlar. Yeter ki, pazarı olsun, geliri olsun. Siz sonuncuya odaklanın: “kamu hizmetlerinde kullanıcı odaklılık ve etkinlik”. Bunu gerektiği gibi oluşturduğunuz zaman diğer eksenler, bunun ivmesi, itmesi ve zorlamasıyla olması gereken yere kendiliğinden geleceklerdir. Aksi durumda her masaya fiber çekmek, her gezgin uç birime 100Mb/s hızda bağlantı sağlamak, teknolojik altyapıyı yüceltecektir ama toplam yarar, çoook aşağılarda kalacaktır. Çünkü, ne yazık ki, uzaktaki mahkemeye “fiber optik bus” ile gitmek henüz icat edilmedi.