BT projeleri kullanıcı ihtiyacını ve memnuniyetini odağına koymalı


Kamu kurumları e-Dönüşüm ve e-Devlet sürecinde çok önemli projelerle gündeme geliyor. 2013 yılı pek çok yeni projeye gebeyken, vatandaş odaklı hizmetlerin sunumuna yönelik yeni bir örgütsel yapılanmanın sağlanması gerekliliğinin de altı çiziliyor.
ARTIK HER BİR VATANDAŞIMIZIN ELEKTRONİK SAĞLIK DOSYASI VAR
Özel sektörle ilişkilerini değerlendiren Öztürk, şunları kaydetti: “Sağlık bilişimi çok disiplinli özel bir alan. Hem sağlık hem de bilişim bilgi ve tecrübesine haiz kuruluş ve organizasyonlar gerektiriyor. Özel sektörün bu bakımdan insan kaynaklarını geliştirmeye yönelik tedbirler alması gerekir. Biz de sağlık bilişimi alanında kalifiye eleman yetiştirilmesi için eğitim kuruluşlarını sürekli teşvik ediyoruz, destekliyoruz ve işbirliği yapıyoruz. Projelerin gerçekleşme aşamasında karşılaşılan önemli problemlerin başında sistem bütünleştirme ve karşılıklı işlerliğin sağlanması geliyor. Ama çözümler genellikle geçici. Problemin asıl kaynağı standartlarımızın yetersizliği, bu problemi çözmek için de standart geliştirme çalışmalarını önemsiyoruz. Projelerimizin hemen hepsi devamlılığı olan projeler. Kullanıma alınan sistemlerin bakım, destek, geliştirme, eğitim hizmetlerinin idamesinin sağlanması gibi bu hizmetlerin yüksek güvenlikli, hızlı, hatasız, kesintisiz 7 gün / 24 saat esasına göre verilmesi de bizim vazgeçilmezlerimizden. Çünkü biz sadece hukuki değil insani ve vicdani sorumluluğu da içinde barındıran, hassas bilgilerin işlendiği, ertelenmesi imkansız, beklemeye tahammülsüz bir talep olan sağlık hizmetini arz ediyoruz. Bizimle çalışanların veya çalışmak isteyenlerin bu durumu göz önünde bulundurması gerekir.”
PROJELERİN VATANDAŞIN HİZMETİNE SUNULMASINDA İLK TEMAS ÇOK ÖNEMLİ
Orta, özel sektöre yönelik olarak da şu değerlendirmelerde bulundu: “Özel sektör istenilen işi en az maliyetle en kısa sürede nasıl yapacağını hesaplarken, kamu sizin beklentiniz işin daha sağlıklı ve kalıcı olarak nasıl olacağı noktasına odaklanıyor. Çözüm noktasında şirketlerden doğrudan hizmet almak yerine tanımlanmış işlerin yapılması için personel hizmeti alınması, şirketlerin maliyet baskısından kurtulmasını, kurumun ise yapmak istediği işi daha sağlıklı yapmasını sağlıyor. Ancak bu özel sektörün desteklenmesiyle çelişiyor. Bu nedenle özel sektör daha dikkatli olmalıdır. İkinci olarak, özel sektörde sürekli iş yapan şirketleri istisna tutacak olursak genelde proje bazlı personel istihdamı söz konusu olduğundan, kurumu tanıyan ve süreçleri bilen personelin bulunması ve kurum bünyesinde uzun süreli çalışması sorun oluyor. Bunun sonucu olarak kurumlarda sürekli projeler için güven problemi ortaya çıkıyor. Bunun yanında merdiven altı tabir edilebilecek şirketlerin bazen ihale mevzuatından kaynaklanan açıkları kullanarak iş yapmak istemesi, kamuda planlanan işlerin yapılamamasına ve projelerin başarısız olmasına neden oluyor. Çözüm olarak ihale mevzuatının daha net ve bilişim sistemlerinin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde değiştirilmesi, tabiri caizse bina inşaatı yapmakla bilişim sistemi kurmak için aranan şartların farklılaştırılması gerekmektedir. Ayrıca sektörün ithalata dayalı ürünlerde kamusal erişime açık bir fiyat listesinin olmamasını da ciddi bir eksiklik olarak görüyorum.
‘E-DÖNÜŞÜM TÜRKİYE PROJESİ’ ÖZEL SEKTÖRLE İŞ VE İŞLEMLERİ KOLAYLAŞTIRIYOR
İçişleri Bakanlığı’nın vatandaş odaklı hizmet anlayışına vurgu yapan İlhan Uran, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kamu hizmetlerinde kalitenin yükseltilmesi, hizmetlerin etkinlik ve verimlilik ilkeleri doğrultusunda daha hızlı, ucuz ve amaca uygun bir şekilde yerine getirilmesi hem merkezi yönetimin hem de yerel yönetimlerin en önemli işlevlerinden birisidir. Halkın taleplerinin artması ve beklentilerinin çeşitlenmesi kamu hizmet sunumunda vatandaş odaklı bir yaklaşımı gerekli kılmaktadır. Özel sektördeki müşteri memnuniyeti anlayışının kamu kurumları için de düşünülmesi gerekmektedir. Kamu kurum ve kuruluşlarının temel hedefi vatandaşa hızlı, kaliteli ve güvenli hizmet sunmaktır. Aslında bütün çalışmaların merkezine vatandaş odaklı hizmet anlayışı konulduğu takdirde verimlilik ve etkinlikte kendiliğinden sağlanmaktadır. Bu bağlamda Bakanlık bilişim çalışmalarında 2013 yılı temel hedefi, vatandaş odaklı hizmetlerin yaygınlaştırıldığı hatta bu anlayışın hakim olduğu bir hizmet anlayışıdır. Bu noktada, iş akışlarının doğru analiz edilmesi önemli bir aşamadır. Bundan sonra kullanıcı dostu uygulamaların geliştirilmesi gerekmektedir. Bu çalışmalarda en çok sıkıntı çekilen alan ise tek adımda hizmet anlayışının yerleştirilmesidir.”
Yazılım şirketlerinin belli standartlarda olması gerektiğinin altını çizen Uran, teknolojik gelişmelerin farklı şirketlere ait donanımların bir arada kullanılmasına imkan sağladığını da aktararak, donanım alımlarında teknik şartnamelerin en az üç ürünü kapsayacak şekilde hazırlanabilmesi olanağı olmasının gerekliliğini dile getirdi.
HEDEFLERE ULAŞMAK PAYDAŞLARLA SAĞLIKLI İLETİŞİMDEN GEÇİYOR
Onar, SGK’nın çıkaracağı yüksek teknoloji ve yüksek katma değerli dünya markalarında özel sektörün yanlarında olacağını söyledi. Adem Onar özel sektörden beklentilerini ise şöyle açıkladı: “SGK’nın üreteceği dünya markalarında hizmet ve ürün kalitesi ve bilgi güvenliği çalışmalarında daha çok iş birliği yapmak ve SGK’nın üreteceği dünya markası yazılımların marka değerlerine katkı yapacak danışmanlık hizmetleri vermelerini sağlamak ve dünya pazarlarına özel sektörle birlikte açılmak.”
TARIM BİLGİ SİSTEMİ’NİN 2013 SONUNDA BİTMESİ HEDEFLENİYOR
Vatandaş odaklı yaklaşım için, öncelikle proje yönetiminin bilimsel olarak yapılması gerektiğini söyleyen Keskin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Projelerin planlaması çok güçlü olmalıdır. Uygulama zaten kendiliğinden gelir. Vatandaşlara yönelik uygulamaları yapmadan planlama aşamasında kendimizi onların yerine koymalıyız. Onlarla konuşmalı zorlukları iyi anlamalıyız. Kurumlar yapılan projeleri kendileri için yapar gibi benimsemelidir. Özel sektörün yaklaşımları projelerin gidişini doğrudan etkiler, kötü yaklaşımlar bazen projenin aniden başarısızlıkla bitirilmesine sebep olabilir.”
KAMUNUN BT YATIRIMLARI 2012’DE 2,5 MİLYAR TL’YE ULAŞTI
Hizmet alımı kapsamında 8 eksenden birisi olan ‘Kamu Hizmetlerinde Kullanıcı Odaklılık ve Etkinlik Ekseni’ne ilişkin ‘Mevcut Durum Raporu’nda ‘Kamuda BT Yönetimi’ alanında yaşanan sorunlara dair bir takım tespitlerde bulunuldu. Söz konusu problemleri 4 temel başlık halinde toplamak mümkün:
– Kamu Kurumlarında Bilgi İşlem Birimlerinin Konumu ve Kurumsal Sahiplik Sorunsalı
– Kamu Bilgi Teknolojileri İnsan Kaynağı Politikaları Sorunsalı
– Kamuda BT Projelerine İlişkin Alımlarda Mevzuat ve Teknik Norm Sorunsalı
– BT Projelerinin Kullanıcı Odaklı Tasarlanmaması Sorunsalı
Kamu BT Projelerinin başarıya ulaşmasının, kamu BT projelerinin niteliğine ve ilgili birimlerin yetkinliğine bağlı olduğunu belirten Çolak, Türkiye özelinde, kamu BT projelerinin bir kısmının başarısızlıkla sonuçlandığını, bir kısmının ise öngörülen zamanı ve bütçeyi aşarak bitirildiğinin gözlemlendiğini aktardı. Yasin Çolak, “Bakanlığımız Bilgi Toplumu Dairesi Başkanlığı tarafından yayımlanan Bilgi Toplumu İstatistikleri 2011 yayınında da belirtildiği üzere ülkemizde öngörülen bütçe ve zaman zarfında bitirilen projelerin tüm projelere oranı yüzde 24 olup, ortalama proje tamamlanma süresi 2 yıldır. Tüm bu olumsuzlukları ortadan kaldırmak için BT projelerinin, kullanıcı ihtiyaçlarını ve memnuniyetini odak noktasına koyan bir yaklaşımla tasarlanması kamuda bilgi işlem personelinin ve BT projelerinin kurumsal boyutta ve üst seviyede yönlendirilmesine ve sahiplenilmesine olanak sağlayacak bir yönetim mekanizmasının kurulması, kamuda bilgi teknolojilerine ilişkin güncel standart ve normların belirlenmesi, bu alana has esnek alım sisteminin oluşturulması kritik öneme sahiptir. Bu sayede BT projeleri, belirlenen amaçlar doğrultusunda, bütçesi ve zamanı içinde gerçekleştirilerek daha rasyonel hale getirilebilecektir” açıklamasını yaptı.