Çığır açacak gelişme – Memristor II
Son yazımda bilişim sektöründe çığır açacağına inandığım memristor’dan bahsetmiştim. Kısıtlı yerimiz sebebi ile, daha da şaşırtıcı olan “hesaplama” yeteneklerine de sonra bakacağız demiştim.
Bir hatırlatma yapmak gerekirse, günümüz devre teorisinde kullanılan 3 pasif devre elemanı bulunmakta. Bunlardan “kapasitör” 1745 yılında, “direnç” 1827 yılında, “indüktör” ise 1831 yılında bulunmuştu. Geçen yazıda bahsettiğimiz Leon Chua, 1971 yılında buradan yola çıkıyor ve diyor ki, mevcut devre teorisine göre 4. bir devre elemanı olması gerekli. Bu sebeple modeldeki eksik kavramlardan yola çıkarak “memristor” diyeceğimiz bu elemanının matematiksel modelini tanımlıyor.
HP’den Stan Williams ekibinin yaptığı ise bundan 37 yıl sonra memristor üretimini yapmayı başarmak.
Geçen yazımızda memristor’un sinaps gibi çalıştığından ve güç kesildiği anda son direnç değerini saklayarak hafıza gibi davrandığından bahsetmiştim. 2 yıl içerisinde de bu teknolojiyi ticari olarak kullanacağımızı söylemiştim.
Williams’ın söylediği daha önemli bir şey ise, memristor’un mantıksal işlem yetenekleri. Stan, memristor’un mantık hesaplama yeteneğinin bugüne kadar bilim çevrelerinden öngörülememiş olmasını, fikir üretenlerin hep elektronik-elektronik mühendisi olmalarına bağlıyor. Komik bir şekilde, “Mantık hesaplamalarını elektrik dersinde öğrenmişlerdi, felsefe dersinde değil!” diyor.
Felsefenin kurucularından kabul edilen Bertrand Russell’in 1900’lerde yazdığı, “Principia Mathematica” eserinde, tüm matematiği “mantık” üzerine oturttuğunu anlatan Stan, kitabın sadece ilk 7 sayfasını okuduğunu, bunun yettiğini söylüyor. Russell bu 7 sayfada temel mantık kavramı olan “koşullu önerme” ile tüm mantık işlem aritmetiğini türetebileceğimizi iddia ediyor ve “tüm matematik bilimi aslında mantıktır” diyor.
Stan’ın ekibi, buradan yola çıkarak dünyanın en küçük CPU’sunu üretmiş. Sadece 2 memristor kullanarak, mantık derslerinden hatırlayacağınız “p=>q” ifadesini ve buna ait “doğruluk tablosunu” elektonik devre olarak üretmiş durumdalar.
Bir mikroçip düşünün, depolama ve hesaplama arasındaki tüm iletişim darboğazını ortadan kaldıran, aynı anda hem depolama hem de hesaplama yapan, işlemcinin, hafızanın içinde olduğu bir mikroçip.
Skynet geliyor mu? Ne dersiniz?
