Dijital direnç, kurumsal performansı destekliyor


Tedarik zincirlerindeki kırılganlığın temel nedeni, şirketlerin farklı departmanlarına hapsolmuş, birbiriyle iletişim kuramayan veri ve sistemlerde yatıyor. Uzmanlar birçok şirketin tedarik ağındaki bir aksaklıktan haberdar olabilmek için bir haftadan fazla süre kaybettiğine işaret ediyor. Bu gecikmeler milyonlarca liralık üretim kaybına yol açarken, domino etkisiyle lojistikten üretime, müşteri memnuniyetinden finansal dengelere kadar tüm zinciri olumsuz etkiliyor.
Sanayiciler için bu kırılganlığın panzehiri, tüm operasyonel birimlerin tek bir dijital omurga üzerinde birleştiği ve yaşayan bir veri akışının sağlandığı bütünsel ERP sistemleri olarak öne çıkıyor. IAS tarafından geliştirilen Canias ERP platformu da bu ihtiyaca cevap veren çözümler arasında dikkat çekiyor. Tek bir platform üzerinde sağlanan senkronize veri akışı, üretimden lojistiğe, satıştan finansa kadar tüm birimleri aynı anda bilgilendirerek şirketlere anlık karar alma kabiliyeti kazandırıyor. IAS uzmanları, bu senkronizasyonun şirketleri reaktif olmaktan çıkarıp, proaktif yönetim yeteneği kazandırdığını ve “dijital dirençlilik” için en kritik unsurun da bu bütünsel yaklaşım olduğunu belirtiyor.
70’ten fazla ülkeye ihracat yapan otobüs ve kamyon fren sistemleri üreticisi May Fren’in deneyimi, bu yaklaşımın Türk sanayisindeki güncel örneklerinden biri oldu. IAS, geliştirdiği Canias ERP ve kendi yazılım geliştirme platformu TROIA ile şirketlerin “hazır kalıplar” yerine kendi dinamiklerine uyarlanabilen çözümler üretmesine imkân tanıyor.
IAS Yetkinlik Merkezi Lideri Celal Bilgin, “Sanayiciler için artık mesele sadece maliyetleri düşürmek değil; beklenmedik şoklara karşı kırılmayan, ayakta kalabilen yapılar kurmak. Biz de IAS olarak şirketlerin kendi dijital omurgalarını inşa etmelerine imkân veriyoruz. Dijital dirençlilik, iş dünyasının gelecekteki en önemli rekabet avantajı olacak” dedi.








