- Reklam -
Ana Sayfa » Dijital Türkiye Güncel Gündem

Endüstride sürdürülebilirlik; yazılım, otomasyon ve enerjinin stratejik kullanımıyla mümkün

Sedef Özkan Tarafından 10 Mayıs 2022
0
2.8K Görüntülemeler



Schneider Electric Endüstriyel Otomasyon Türkiye, Orta Asya ve Pakistan Başkan Yardımcısı Kerem Barlak, 2022 yılı ve sonrası için stratejik önceliklerini açıklarken “İlk olarak ‘endüstriyel yazılım ve siber güvenlik’ten söz ediyoruz; endüstride dijitalleşmenin rolü arttıkça, yazılımlar da kritik bir önem kazanıyor. Yazılım merkezli otomasyon, operasyon maliyetlerini azaltıyor ve aynı zamanda kurumlara sürdürülebilir ve çevik bir yapı kazandırıyor. Pek çok sıra dışı projeyle Türkiye’nin uçtan uca güvenilir, verimli, kârlı ve güvenli bir şekilde dijitalleşmesinde rol alıyoruz” dedi.

“Schneider Electric olarak, küresel firma kimliğimiz ve 180 yılı aşkın tecrübemizle enerjinin güvenli, güvenilir, verimli ve çevreci bir şekilde yönetilmesinde aktif rol oynuyoruz. Endüstrileşme, şehirleşme ve dijitalleşme eğilimlerine paralel olarak artan enerji ihtiyacına cevap verebilmek amacıyla teknolojik çözümler geliştiriyoruz. Dünyada 100’den fazla ülkede 135 bin çalışanımız var” açıklamasını yaparak konuşmasına başlayan Kerem Barlak, “Türkiye’de ise 1987 yılından bu yana hizmet vermekteyiz” ifadesini kullandı. Barlak, “Manisa ve Gebze’de bulunan yeşil bina sertifikalı 2 üretim tesisimiz, 1500’ün üzerinde çalışanımız ve 200’e yakın yerel iş ortağımız ile faaliyet gösteriyoruz” bilgisini vererek ‘EcoStruxure’ mimarisi adını verdikleri bina, veri merkezi, endüstri ve altyapı sektörlerine sundukları enerji verimliliği çözümleri sayesinde ülkemiz enerji kaynaklarının etkin ve verimli kullanımına 30 yılı aşkın süredir katkıda bulunduklarını kaydetti.

Teknoloji, süreç ve insan faktörlerini bütünsel olarak ele aldık

Barlak, piyasa koşulları ve değişen ihtiyaçlar doğrultusunda, dijitalleşme alanındaki yeniliklere öncülük ettikleri 2021 yılında sadece kendilerini değil, müşteri ve partnerlerini de dijitalleştirdiklerinin altını çizerek “Dijital dönüşümün üç temel ayağı olan teknoloji, süreç ve insan faktörlerini bütünsel olarak ele aldık. Bu doğrultuda geliştirdiğimiz projeler, yenilikçi çözümler, pazarlama kampanyaları, bayilere ve müşterilere yönelik dijitalleşme destek projeleriyle bir kez daha sektöre öncülük ettik” şeklinde konuştu ve 2022 yılı ve sonrası için stratejik önceliklerini şu şekilde açıkladı: “İlk olarak ‘endüstriyel yazılım ve siber güvenlik’ten söz ediyoruz; endüstride dijitalleşmenin rolü arttıkça, yazılımlar da kritik bir önem kazanıyor. Yazılım merkezli otomasyon, operasyon maliyetlerini azaltıyor ve aynı zamanda kurumlara sürdürülebilir ve çevik bir yapı kazandırıyor. Uzun yıllardır bu alana öncülük eden bir kurum olarak biz, tüm ürün ve çözümlerimizi ‘EcoStruxure’ adı altında, endüstriyel otomasyon ve dijitalleşmenin tüm katmanlarını içerecek şekilde geliştiriyoruz. Açık inovasyon çalışmalarımız, uluslararası çapta öncü yazılım şirketleriyle iş birliklerimiz ve stratejik ortağımız AVEVA ile yaptığımız çalışmalarla müşterilerimizin yazılım merkezli otomasyon ihtiyaçlarına yenilikçi çözümler sunuyoruz. Bunun bir uzantısı olarak da endüstriyel girişimlerin güvenilir bir dijital ekosistemle verilerini, paydaşlarını ve itibarlarını korumalarında yardımcı olacak güçlü siber güvenlik sistemleri ve çözümleri kuruyoruz.”

İş birliğine dayalı bir modelle otomasyonun küresel çapta yaygınlaştırılması gerek

Stratejik önceliklerini aktarmaya devam eden Barlak, ikinci olarak da ‘endüstriyel sürdürülebilirlik’i açıkladı: “Endüstride sürdürülebilirlik; yazılım, otomasyon ve enerjinin stratejik kullanımıyla mümkün. Örneğin, süreç performansı ve elektrik tüketiminde iyileşme sağlayan şirketler, CapEX’te yüzde 20 azalma, iş kaybının yüzde 15 oranında önlenmesi, karbon ayak izinde yüzde 7-12 oranında azalma ve kârlılıklarında yüzde 3 oranında artış elde ediyor. Bu kapsamda Schneider Electric olarak, sürdürülebilirliği merkezine alan ve böylece ekonomiye, çevreye ve topluma değer sunan çözümlerle müşterilerimizin yanında yer almaya devam edeceğiz.” Kerem Barlak, üçüncü olarak ‘evrensel otomasyon’dan bahsetti: “Son yıllarda yaşanan zorlu süreç bize Endüstri 4.0 Devrimi’nin hızlı bir şekilde tüm dünyada uygulanmasının önemini gösteriyor. Bu bilinçle iş birliğine dayalı bir modelle otomasyonun küresel çapta yaygınlaştırılması gerektiğine inanıyoruz. ‘EcoStruxure Automation Expert’, bu nedenle başlattığımız girişimlerden biri. Endüstriyel otomasyon teknolojilerinin yaygınlaştırılması için oluşturulan, kâr amacı gütmeyen UniversalAutomation.org adlı girişimin de kurucu üyeleri arasında yer alıyoruz.” Dördüncü stratejik öncelik olarak ‘insan için dijitalleşme’ye anlatan Barlak şunları kaydetti: “Dijitalleşmenin sanılanın aksine iş gücüne olumlu etkileri olacağını biliyoruz. Dijital teknolojilerle yeni istihdam olanakları yaratılırken, bir yandan da mevcut işlerin daha güvenli, üretken ve kazançlı bir şekilde yapılması mümkün olacak. Bu kapsamda müşterilerimizin dijitalleşme yolculuklarına değer katmaya devam edeceğiz.”

Teknolojimizi ve bilgi birikimimizi paylaştığımız ve birlikte öğrendiğimiz bir ekosistemi yönetiyoruz

Kerem Barlak, beşinci olarak ise ‘ekosistem’ kavramını gündeme getirerek “Dijital dünyada otomasyon ve endüstrinin var olması ve gelişmesi, iş birliğiyle mümkün. Endüstri lideri bir kurum olarak teknolojimizi ve bilgi birikimimizi paylaştığımız ve birlikte öğrendiğimiz bir ekosistemi yönetiyoruz. Bugün 20 bini aşkın profesyonelin yer aldığı bu ağı geliştirmek ve büyütmek en önemli hedeflerimiz arasında” dedi. Altıncı olarak da ‘Tedarik Zincirlerinin Dijitalleşmesi’ni anlatan Barlak, tedarik zincirinde yaşanan gelişmelerin dijitalleşmenin bu alandaki önemini gözler önüne serdiğini vurgulayarak “Bu kapsamda hızla değişen pazar dinamiklerine uygun, dijital tedarik zincirlerinin kurulması için gerekli teknoloji, çözüm ve danışmanlığı sunmak temel hedeflerimiz arasında” açıklamasında bulundu.

Önümüzdeki dönemde asıl sıçrama yazılım alanında gerçekleşecek

Barlak, Schneider Electric’in Dijital Türkiye’ye sunduğu katkı ve yatırımları şöyle aktardı: “Dijital dönüşümün ilk aşamasında insanlar birbirine bağlandı. İkinci aşamada ise makineler devreye giriyor. Nesnelerin İnterneti (IoT) gibi teknolojiler çevremizdeki her şeyi birbirine bağlıyor, bu iletişim üzerinden toplanan veriler analiz edilerek daha anlamlı algoritmalara dönüşüyor, makineler öğrenmeye devam ediyor. Nesnelerin İnterneti entegrasyonuyla fabrikalarda imalat süreçlerinin toplam değerler zincirini optimize ederek, ‘EcoStruxure’ platformu ile Endüstri 4.0 akıllı imalat temasına öncülük edecek çalışmalara imza atıyoruz. Bu mimaride ‘Bağlanabilir Cihazlar’ olarak adlandırdığımız bu ekipmanlar bağlı oldukları sürece ilişkin binlerce veriyi sahip oldukları ethernet altyapısıyla hızlı ve güvenilir bir şekilde üst katmanda yer alan kontrol ve izleme yazılımlarına hatta doğrudan bulut tabanlı çözümlere aktarabilecek düzeye gelmiş durumdalar.” “Önümüzdeki dönemde ise asıl sıçrama yazılım alanında gerçekleşecek” ifadesini kullanan Barlak, “Bu cihazlar tarafından üretilen büyük veriyi kayıt altına alacak, işleyecek ve yapay zekâ ile analiz ederek anlamlı bir yönlendirme sağlayacak. Bu yazılımlar sayesinde süreçler hızlanacak; çok daha kârlı, verimli ve çevik bir iş modeline geçiş yapacağız” dedi. Barlak, Schneider Electric olarak Türkiye’de bu değişime öncülük ettiklerine ve Endüstri 4.0 konusunda kilit bir rolleri olduğuna dikkat çekerek “Sektördeki dijital dönüşümün sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşma ve yeniliği teşvik etme anlamında sağladığı gücü tüm paydaşlarımıza kazandırmak için çalışıyoruz. Bu projelerden örnek vermem gerekirse; pandemi döneminde iş yükü artan sağlık sektöründe 1.250 yatak kapasiteli Türkiye’nin altıncı büyük hastanesi olan Konya Karatay Entegre Sağlık Kampüsü’nde gerçek zamanlı enerji izleme ve kestirimci bakım hizmetini devreye aldık. Bu sayede enerji verimliliği arttı ve OPEX’te yüzde 20’lik bir azalma sağlandı. Kayseri Organize Sanayi Bölgesi’nde ise uyguladığımız ‘EcoStruxure’ yazılımıyla elektrik ve su şebekelerinin tüketimini, gerçek zamanlı olarak kontrol edilmesiyle yaklaşık 1.200 ağır sanayi müşterisinin daha güvenilir, güvenli ve sürdürülebilir enerjiye ulaşmasında rol aldık. Bunun gibi pek çok sıra dışı projeyle Türkiye’nin uçtan uca güvenilir, verimli, kârlı ve güvenli bir şekilde dijitalleşmesinde rol alıyoruz” şeklinde konuştu.

Türkiye’de eğitim ve farkındalık çalışmalarını desteklemeye odaklanıyoruz

Schneider Electric’in sosyal sorumluluk projelerini de anlatan Kerem Barlak, “Kurumsal sorumluluğumuzu ‘sürdürülebilirlik’ çatısı altında ele alıyoruz ve şirket stratejimizin özünü oluşturan bu alanda, üç temel eksene odaklanıyoruz: Enerji ikilemine çözüm aramak, paydaşlarımıza örnek olarak onları teşvik etmek ve enerjiye ulaşamayan insanları temiz ve güvenli enerjiye kavuşturabilmek” açıklamasını yaptı. Barlak, bu kapsamda ‘Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Gelişme Hedefleri’ne paralel olarak 2021-2025 yıllarını kapsayan 6 ana hedefleri olduğuna dikkat çekerek bunları şöyle sıraladı: “Yeşil gelirlerimizi yüzde 80 oranında artırmayı, müşterilerimizin 800 megaton karbondan tasarruf etmesini hedefliyoruz. Ayrıca en büyük 1000 tedarikçimizin operasyonlarından kaynaklanan CO2 emisyonlarını yüzde 50 azaltmayı planladık. Ürünlerimizde yeşil malzeme içeriğini yüzde 50 artırma, birincil ve ikincil ambalajlarımızın yüzde 100’ünü tek kullanımlık plastikten arındırma ve geri dönüştürülmüş karbon kullanmak hedeflerimiz arasında. Diğer önemli hedeflerimiz ise güven ilkelerine uygun hareket etmek, işe alımlarda adil fırsatlar yaratmak ve cinsiyet çeşitliliğini artırmak olarak gündemimizde yer alıyor.” “Türkiye özelinde de bir yandan akıllı üretim teknolojilerimizle ekonomiye sürdürülebilir değerler sunarken bir yandan da eğitim ve farkındalık çalışmalarını desteklemeye odaklanıyoruz” değerlendirmesini yapan Barlak, “Türkiye’nin İklim Seferberliği kapsamında öğretmenlerin eğitimi için hayata geçirilen ‘İklim 2030: Eğitimciler Özel İklim Değişikliği Eğitimi’ projesi bunun bir örneği. Ayrıca Orta Doğu ve Afrika Bölgesi’nde bir ilk olan İstanbul İnovasyon Merkezimiz sayesinde 30 yılı aşkın bir süredir hizmet verdiğimiz Türkiye’nin ulusal enerji verimliliği stratejilerine, sırasıyla 2023, 2030 ve 2050 hedeflerine ulaşmasına katkı sağlamayı amaçlıyoruz” dedi.

Sedef Özkan





Yazar

Sedef Özkan


Yazılımcılar ve proje sahipleri buluşuyor!
Sonraki Habere Geç

Yazılımcılar ve proje sahipleri buluşuyor!

  • Bizi takip etmek için

  • Popüler İçerikler

    • 1
      Fintech ekosistemi yeni paydaşlarla büyüyor
    • 2
      Dijitalleşmeye uyumda hızlı hareket ediyoruz
    • 3
      Yaratıcılık, Londra'ya taşındı
    • 4
      İstihdamda da GenAI yetkinliği belirleyici olacak

  • " Bu sitede yer alan yazılar (içerik) üzerindeki 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu altında düzenlenen tüm maddi ve manevi haklar eser sahibi olan BThaber'e aittir. Söz konusu içerikler eser sahibinin izni olmadan kopyalanamaz, çoğaltılamaz, işlenemez, değiştirilemez veya başka internet sitelerinde ya da basılı veya görsel yayın yapan diğer mecralarda yayınlanamaz. "
    +90 216 2259442
    İletişim & Satış : info@bthaber.com.tr
    Bulten Gönderimi : bulten@bthaber.com.tr

    BThaber Bültenleri İçin Kaydolun





  • BThaber’de aramak için:

  • Son İçerikler

    • Küresel elektrikli araç satışları artıyor
    • TDK ve HAVELSAN arasında iş birliği
    • Felaket kurtarma teknolojileri, kurumsal devamlılık için bir gereklilik
    • Doğuş Teknoloji, Sürdürülebilirlik Raporu’nu yayınladı
    • Ticimax, team.blue ailesine katıldı

  • KURUMSAL
  • KÜNYE
  • Anasayfa
  •   
  •  
  •   
© Copyright 1995 - 2025 BThaber | Powered By BUBERKA YAZILIM
Geldanlagen
Aramaya başlamak için birşeyler yaz ve enter tuşuna basın

Bildirimler