FATİH nereye geldi?
UNESCO ve Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) tarafından yayınlanan “Teknoloji, Genişbant ve Eğitim Raporu’nda 42. sayfada FATİH Projesi’ne dair iki paragraf var.
Dünya okusun diye yayınlanan rapordaki bu bilgiler, MEB tarafından kararlaştırılan nihai hedefi işaretliyor. Türkiye’de yazıla çizile bilinen veriler:
42 bin okul. 620 bin sınıf. 17 milyon öğrenci. 1 milyon öğretmen. 8 milyar dolar maliyet.
Kocaeli’ndeki pilot uygulama da aktarılmış: Öğrenciler, tabletlerini eve de götürdüğü için Kocaeli, şu sırada “Türkiye’de en yoğun DSL bağlantısı olan” adres. MEB tarafından yapılan ankete göre öğrencilerin yüzde 82’si, kardeşlerinin de bu tabletleri kullandığını söylemiş. Babaların yüzde 55’i ve ve annelerin yüzde 33’ü de yine kullanmışlar.
Uluslararası bir rapordaki bu veriler hoş. Ancak, FATİH’teki aksamalara dair medyada haberler çıkıyor. Bunlara bir yalanlama okumuyoruz.
Örneğin, Türkiye Bilişim Derneği’nin Bilişim Dergisi’nde FATİH’le ilgili Mayıs 2012’de yayınlanan yazıyı (sayfa 50) Ankara’da kimse görmedi mi?
* Görüş belirten 1,500 BT öğretmeninin yüzde 61’i FATİH’in şimdiki haliyle başarılı olamayacağını düşünüyor.
* Bu öğretmenlerin yüzde 63’ü FATİH’in öğrenci başarısını artırmayacağını düşünüyor.
Ve, FATİH’in “içinin” nasıl dolacağını bilmiyoruz. Dersler oraya nasıl aktarılacak? Kim aktaracak? Bu dersler çağdaş dünya bilgisine sahip olacak mı? Pedagojik bakımdan uygunluğuna nasıl emin olacağız? Talim Terbiye Kurulu bu işte nasıl bir sorumluluk yüklenecek? Ya da, yüklenecek mi? Bütün bu içerik işini kimler yapacak? Ne gibi bir ehliyetle?
