Gazetecilik hızla değişiyor


Teknolojinin etkisiyle birçok meslekte olduğu gibi gazetecilikte de değişimler gözleniyor. En önemli değişkenleri ise sosyal medya ve mobil cihazlar yaratıyor.
Galatasaray Üniversitesi 10. Teknoloji ve İletişim Günleri, “Teknoloji haberciliği, habercilik teknolojileri” konularını ele aldı. 2013 yılının Ekim ayında hayatını kaybeden Galatasaray Üniversitesi Öğretim Görevlisi Vedat Çakmak’a ithaf edilen toplantıda teknoloji haberciliğinin gittiği yön masaya yatırıldı.
Toplantının ilk oturumunda Kadir Has Üniversitesi’nden Öğr. Gör. İsmail Hakkı Polat ve Ankara Üniversitesi’nden Prof. Dr. Çiler Dursun sunumlarıyla katkıda bulundu. Öğleden sonraki sunumlarda Alternatif Bilişim Derneği adına Avukat Gökhan Ahi, Tüm İnternet Derneği Başkanı Füsun Sarp Nebil, TGS Genel Sekreteri Mustafa Kuleli, Tknlj.com Yayın Yönetmeni Serhat Ayan, Bianet’ten Haluk Kalafat, 140 journos adına Can Pürüzsüz ve zete’den Nurcan Akad tecrübelerini katılımcılarla paylaştı.
Toplantıda ele alınan birçok değerli konunun yanı sıra özetlemek gerekirse en önemli sonuç yeni medya ve teknoloji haberciliğindeki değişim oldu. Bu değişimi İsmail Hakkı Polat’ın “Yeni haber teknolojileri ve yeni habercilik biçimleri” isimli sunumu üzerinden giderek özetlemeye çalışacağım.
Gazetecilik nasıl değişiyor?
Araçlardan ziyade dönüşen iş modeli üzerinde duran Polat, internetin gazeteciliği öldürüp öldürmediği sorunsalı hakkında görüşlerini hatırlattı. Polat, eskiden beri internet ile gazeteciliğin zenginleşeceğini düşündüğünü aktardı. Giyilebilir teknolojiler ile drone gibi teknolojilerin de haberciliği doğrudan etkilediği de toplantıda konuşulanlar arasında yer aldı.
Günümüzde sosyal medyanın yoğun kullanımı yayınların önemini azaltır bir görünüm sergilese de gazetecilik biçim değiştiriyor. Twitter üzerinde takip edilen konularla ilgili güvenilir, önceden bu yana benzer konuları takip eden kişilerin yorumlayabildiği, yorumlarıyla okuyucularına farklı sonuçlar çıkarabilen, konulara farklı bakış açıları getirebilen, ele aldığı konuyu zenginleştirebilen gazetecilere ihtiyaç artıyor. Aslında bilgi paylaşımının bu kadar kolay olduğu günlerde gazetecilerin maharetini gösterme zamanı geliyor.
Nasıl tek kanallı dönemde yalnızca kamuya ait kanalların ajanslarına mecbursak, televizyonun gelişmesi ve özel kanallarla yeni ufuklar kazandıysak gelişen iletişim araçları da yeni ufuklar yeni bilgi kaynakları yaratıyor. Bu kaynakları bir tehdit gibi görmek yerine kendisi için bir fırsat haline getiren gazetecilerin dönemi başlıyor.
Polat’a göre ise artık okuyucuların kendilerinin habere olan güvenleri konusunda bir karara varmaları gerekiyor. Artık haberi verenler ve okuyucuların tüketim alışkanlıklarının değiştiğini dile getiren Polat, haber ve içerik alma ihtiyacının değişmediğini vurguluyor.
İsmail Hakkı Polat’ın da verdiği örnekleri hem onun hem de kendi değerlendirmelerimizle şu şekilde sıralayabiliriz:
Ekşisözlük: Polat’a göre, çok hızlı bilgi edinme kaynağı olarak Ekşisözlük, gazetelerin yerini alabilecek kadar iyi görünüyor. Kendisinin tek sorunu verdiği bilginin güvenirliği ve yazarların konuyla ilgili yetkinliklerinin tartışılabilir olması. Tabii bahsettiğimiz sorunlar patronlar tarafından yönetilen birçok ana akım medya kuruluşunda da görünüyor.
Hürriyet Sosyal: Türkiye’nin en fazla takip edilen siteleri arasında yer alan ana akım medyanın önemli temsilcilerinden Hürriyet’in “sosyal” girişimi okuyucularının bir kısmında rahatsızlık yarattı. Polat da haber okumak için 6-7 kademeli bir üyelik aşamasından geçmenin başarısızlığından söz etti. Sitenin hatalı davranışlarından biri de Hürriyet Sosyal kısmındaki uyarılardaki sert ifadelerde yer alıyor. Polat’a göre bu sorunların temelinde içselleştirme problemi yatıyor.
Elbette Hürriyet, okuyucusunu tanımak için yaptığı girişimle büyük bir risk aldı. Bu riskli çalışmayı belki daha yumuşak geçişle sağlayabilirdi. Guardian gazetesi de benzer bir girişimde bulunmuş, Hürriyet’in yaptığı gibi yazarlarının engellemeden çözüm sunmuştu.
Radikal: Polat, dijitale geçen Radikal’de ise içeriğin tüketimi konusunda sorun yaşandığını belirtiyor. Akademisyen, basılı yayından dijitale geçtiğinde ana sayfada hala manşet atma çabasının zihniyet sorunu yaşandığını ifade ediyor.
Manşet.at: Günlük haberleri görselleştirerek infografikler oluşturarak yeni medyada kolaylıkla paylaşılmasını, yeni nesil okuyucuları yakalayacak biçime getiriyor.
Zite: Tablet ve cep telefonları üzerinde çalışan Zite, okuyucunun belirlediği ilgi alanlarına göre dünyadaki haber siteleri ve bloglardan haberler getiriyor. Okuyucunun girdiği haberler ve kaldığı sürelere göre de kendisini geliştiren sistem, okuyucunun istediği içeriği ortaya çıkarmak üzere çalışıyor.
Buzzfeed: 2012 yılının başında ciddi haberlere girme kararı alan eğlencesiyle ünlü site, özellikle Obama kampanyasındaki başarısıyla ABD’nin en çok takip edilen siteleri arasına girdi. Eğlencesinden vazgeçmeden kullanıcıların tepkisini alan site, etkileşimi artırarak başarısını 160 milyon aylık tekil ziyaretçisiyle kanıtlıyor. Bu sitenin Türkiye’deki karşılığını onedio.com isimli site yapmaya çalışıyor.
Vice.com: Mobil gazetecilik kavramının en iyi temsilcilerinden biri olan site, dünyanın değişik bölgelerine gönderdiği muhabirleri ve çektiği kısa belgeselleriyle hem tarafsız hem de kısa sürede tüm dünyaya ulaşan yapısıyla öne çıkıyor. Gezi olayları sırasında Türkiye’de de başarılı çalışmalar gerçekleştirmişlerdi.
Instagram BBC News: Dünyanın en köklü yayınlarından BBC, 15 saniyede sunduğu haberleriyle Instagram’da boy gösteriyor. Kendi sitesi üzerinde de kullanıcı etkileşimine izin veren ve anlık haber anlayışını oturtmaya çalışan BBC, sosyal medyada kendisini başarıyla temsil eden geleneksel medya temsilcilerinin başında geliyor.
SnapChat: Dünyanın en önemli spor ve siyasal olaylarında karşımıza çıkan mobil uygulama, kısa sürede popüler hele geldi. Şu anda milyonlarca kullanıcısıyla mobil yayıncılıkta şimdiden adından söz ettiriyor.