GlassHouse CEO’su Alp Bağrıaçık: “Önceliğimizi bulut ve yönetilen hizmetlere verdik”


“GlassHouse, 2004 yılında kuruldu ve 2017 yılından bu yana CEO’luk görevini sürdürüyorum. Kuruluşumuzdan bu yana Türkiye’de bilgi teknolojileri dönüşümüne katkı sunarak, kurumların dijitalleşme süreçlerine destek olmayı sürdürüyoruz. 2017’ye kadar özellikle veri yedekliliği ve iş sürekliliği alanlarında projeler gerçekleştirdik. İlk 10-15 yıllık dönemde daha çok bankalar, büyük holdingler ve enerji şirketleriyle çalıştık. Bugün geldiğimiz noktada, bu stratejik sektörlerdeki iş birliklerimizi 21 yıldır sürdürüyor olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz.
Yurt dışındaki gelişmeleri incelediğimde, özellikle iki başlık dikkatimi çekti: bulut çözümleri ve yönetilen hizmetler. Türkiye’nin BT pazarı; donanım ve yazılım yatırımları açısından Güney Afrika gibi benzer pazarlara yakınken, hizmet harcamaları açısından geride kalıyordu. 2017 itibarıyla bu alanda stratejik bir adım atarak, yönetilen hizmetler konusuna odaklanmaya ve bu yetkinlikleri bünyemize kazandırmaya karar verdik. Her müşteriye tek tek sahada destek vermek yerine, merkezi ve ölçeklenebilir bir yapı oluşturmamız gerektiğini gördük. Bu doğrultuda, Türkiye’de henüz büyük ölçekli bulut çözümleri yokken, 2018 yılında Equinix İstanbul bünyesinde ilk veri merkezimizi kurduk. Ardından Ankara’daki iki veri merkezimize yatırım gerçekleştirdik.
Hızlı ve sürdürülebilir büyüme sağladık
2019 yılı itibarıyla, Infrastructure as a Service ve Backup as a Service gibi hizmet modelleriyle daha fazla değer yaratma hedefiyle çalışmalarımızı hızlandırdık. Aynı yıl CoreToEdge şirketini bünyemize katarak SAP hizmetlerini uçtan uca sunabilecek bir yapıya ulaştık. Bununla birlikte, SQL, PostgreSQL ve özellikle MongoDB alanlarında da artan müşteri ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla bankacılık sektöründen deneyimli profesyonelleri ekibimize dahil ederek, kendi bünyemizde bir Yönetilen Veri Tabanı ekibi kurduk. Böylece 2019 itibarıyla portföyümüz tamamlanmış oldu.
Active Directory ve Exchange’den MongoDB ve SAP sistemlerine kadar geniş bir altyapıyı yönetme yetkinliğine ulaştık. 2020 yılı da olumlu geçti. Pandemi koşulları, dijitalleşmenin hızlanmasıyla birlikte bize önemli bir ivme kazandırdı. Her yıl yaklaşık 50 yeni müşteri portföyümüze dahil olmaya başladı. 2-3 kabinetle çıktığımız yolda bugün yüzlerce kabinetimiz ve 130’un üzerinde aktif Yönetilen Bulut müşterimiz bulunuyor.
2022 yılında gerçekleşen regülasyon değişiklikleriyle birlikte, bazı bankalar ve ödeme kuruluşlarının buluta geçmesine olanak tanındı. Örneğin Hayat Dijital Bankası’nın tüm sistemlerini bizim bulut altyapımız üzerinden yönetiyoruz. Halk Bankası’nın ödeme altyapısı da yine bizim bulut hizmetlerimize outsource edildi. Finans sektörü özelinde hızlı bir büyüme yakaladık.
Üretim sektöründe ise kuruluşumuzdan bu yana güçlü bir konumdayız; yaklaşık 100 müşterimizin ya tüm BT altyapısını ya da belirli bölümlerini yönetiyoruz. Ayrıca, gıda sektöründe de oldukça güçlü referanslara sahibiz. Bugün geldiğimiz noktada, 130’dan fazla mühendisimizle uçtan uca veya belirli alanlarda altyapı yönetim hizmetleri sunuyoruz. İstanbul, Ankara ve İzmir ofislerimiz üzerinden faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.”