İtalya yemek satıyor


Tarım ve turizmde inovasyona en harika uygulama için bakınız: Eataly’nin Bologna’da 2017’de açacağı “yeme-içme kasabası.”
İstanbul’da da bir AVM içinde İtalyan gıda ürünleri satan bir bölüm olarak Eataly var. Ama esasen Eataly, diğer ülkelerde, çok daha geniş alanlara yayılan, çeşit çeşit çeşitli İtalyan gıda ürünleri, yemekleri sunan bir “merkez.” Bir ülkenin gastronomisini bu kadar ayrıntılı ve albenili sunan başka uygulama yok. Bu kavramın nereden nasıl çıktığına bakarsak, “marka olmak” ne demek, onu da anlarız:
1986’da McDonalds, Roma’nın en turistik noktalarından İspanyol Merdivenleri’nin oraya bir dükkan açmaya kalkışınca, İtalyan Mutfağı savunucuları, başta Carlo Petrini, Hızlı Mutfak’a tepki olarak Yavaş Mutfak’ı örgütlediler. McDonalds dükkanı açtı ama Yavaş Mutfak fikri de önce İtalya’ya sonra dünyaya yayıldı. Şimdi, Torino’nun 50 km güneyinde Bra kasabasında 492 hektar bir arazinin içinde UNESCO koruması altında bir binada üniversitesi bile var. Yöre zaten ünlü: Alba, Barolo, Verduno gibi Avrupa’da iyi tanınan tarım ürünleri merkezleri burada. Üzüm bağları, ayçiçeği, buğdayın en hası binlerce kilometre karelerce…
Bu arada Alba’lı işadamı Oscar Farinetti, üreticiden tüketiciye aracısız ilişki kuran bir gıda pazarlama ve yemek kültürü kavramı geliştirdi: Eataly. İngilizce yemek yemek=eat ile Italy’i harmanlayarak mükemmel bir isim uydurdu. Meğerse dünyanın böyle bir yenilikçiliğe ihtiyacı varmış! Eataly, Torino’da açıldı. Bugün, franchise sistemiyle dünyada 30 yerde var.
Şimdi ise, bu inovasyona bir inovasyon daha yapıyorlar: Kapalı mekanlardaki Eataly, açık mekana çıkıyor. İtalya’nın “marka” yeme-içme şehrilerinden Bologna’da 81 bin metrekare alana yayılacak bir Eataly Kasabası. Burada pişirilecek, satılacak ürünler için 10 bin metrekareyi aşan bir bostan, mer’a olacak. Ayrıca, 40 işlik, 25 restoran, ayaküstü atıştırma büfeleri. Geniş alanda dolaşmak, alışveriş yapmak, alışverişi taşımak için sepetli 500 adet üç tekerlekli bisiklet. Bunları İtalyan markası Bianchi ypacak. Eataly’nin damında 44 bin güneş paneli, enerjiyi sağlayacak. Bu, Avrupa’da tek bir yapıdaki en geniş güneş paneli olacak.
Tarlada 9 çeşit inek, 5 çeşit domuz, 5 çeşit keçi, 5 çeşit koyun, ayrıca tavşan, kaz, ve tavuk da dolaşacak. Ziyaretçiler, buğdayın taş değirmende nasıl un ufak olduğunu, sonra nasıl bir düzine makarna çeşitine dönüştüğünü izleyecek. Sloganı: Tarladan Çatala (İngilizcesi daha kafiyeli: From farm to fork). Burası kısacası bir karboşarap cenneti olacak. 2018’de 200 odalı bir oteli de açılacak.
Fatura: 106 milyon Dolar. Giriş ücretsiz. Ama hesaba göre yılda en az 2 milyonu yabancı, 6 milyon ziyaretçi bekleniyor.