Küresellik ve KOBİ’ler
Türkiye’deki 809 bin 247 KOBİ esas alınarak yapılan bir araştırmaya göre, KOBİ’lerin sadece yüzde 37’sinin web sitesi var.
SMB DigitalSpace 2012 dördüncü çeyrek araştırması verileri, “durumumuzu” gösteriyor:
• KOBİ’lerin yüzde 98’inde adres bilgisi yok.
• Yüzde 98’inde harita-yol tarifi yok.
• Yüzde 73’ünde telefon numarası yok.
• Yüzde73’ünde e-posta adresi yok.
• Yüzde 90’ında Facebook sayfası yok.
• Yüzde 93’ünde twitter uygulaması yok.
• Yüzde 99’unda virüs koruması yok.
• Yüzde 94’ünde gizlilik ilkeleri yok.
• Yüzde 96’sı video göstermiyor.
• Yüzde 99’u mobil uyumlu değil.
• Yüzde 98.6’sı e-ticarete uygun değil.
Araştırmanın sonuçları, TÜBİSAD’ın 2010’da 1.645 KOBİ yöneticisiyle yaptığı “Gelecek İçin Bilişim KOBİ e-Dönüşüm Projesi” anketinden farklı değil. Bu araştırmada istihdamın yüzde 77’sini sağlayan KOBİ’lerin katma değeri yüzde 29’du. Bunun ana nedeni, teknolojik kapasitenin yetersiz olmasıydı.
Bilişimi ekonominin dışında tutmak artık mümkün değil. Sanayi devrimi döneminde atmosferik buhar gücüyle madenlerde biriken suları dışarı atmak mümkün oldu, daha derin madenler kazılabildi. Bu tulumba sistemine kondansatör eklemeyi akıl eden James Watt buharın gücünü artırdı. Buharı silindire sokarak yüksek basınç elde etmeyi başaran Richard Trevithick ve sonrasında George Stewenson, treni icat ettiler.
Buhar gücü bugün hala termik ve nükleer santrallerde kullanılıyor. Yani “modası” geçmedi. Sadece buharı bugün bilişim yönetiyor. Bilişim yoksa elektrik yok.
KOBİ’lerimizin de küresel rekabette para kazanması
ve bunun ülkeye döviz
olarak dönmesi için bilişim ‘buharı’nı kullanmaları
gerek.
