Kurumsal dinamikler, mimarinin temeli


İş zekâsı uygulamalarında sektöre ve şirkete, şirketin bilgiyle olan ilişkisine göre bir yapının kurulması önemli. Bu tarz bir analizle kurulan iş zekâsı yapısı, kurumsal verimliliğin ve bilgi ile kazanmanın temelini oluşturuyor.
İş zekâsı çözümleri, bilginin en değerli kurumsal varlık olduğunun anlaşılması ile birlikte birçok şirket için bir gereklilik halini aldı. Çünkü kurumsal bilginin depolanması tamam, ama bunun kurumsal süreklilik için anlamlandırılarak kullanılması, doğru ayrıştırılması gibi başlıklar apayrı çözümleri gerekli kılıyor. İşte tam da bu noktada, şirketlerin kendilerini, bilgi yapılarını, bu bilgiyi nasıl kullanmayı tercih ettiklerini bilmeleri, kısacası kendilerini tanımaları büyük önem kazanıyor.
Bicentrix Kıdemli Danışman ve Mobil Çözümler Yöneticisi Onur Önder de, kurumların öncelikle kendi iş dinamiklerine çok hâkim olması gerektiğine işaret etti. Ama bu da ancak sektörünün tecrübeli, bilgili ve vizyoner çalışanlarını bünyesinde barındıran kurumlar için geçerli oluyor. Bu nedenle iş akışlarının ve süreçlerin iyi oturtulmuş olması kurumların iş zekâsı projelerine başlamadan önce en dikkat etmesi gereken konu. Önder’e göre, ikinci konu da taleplerin ve ihtiyaçların çok iyi belirlenmesi. Kendilerinin teknik yaklaşımlar kadar, müşterilerinde süreç ve ihtiyaç analizlerini de yapmaya özen gösterdiklerine değinen Önder’in belirttiği gibi, günümüzde ‘yeterli iş zekâsı’ diye bir kavramın sınırlarını çizmek çok zor. Artık tıp gibi bir iş zekâsı kavramı oluşuyor, dikey uzmanlıklar, derinlemesine oluşan iş bilgilerindeki farklılıklar projelerde oluşan çıktıları da etkiliyor. Ama Önder eklemeden geçmedi: “Bütünleştirme ve veri ambarının ihtiyaçlar ve güncel teknolojiler kullanılarak yapılan tasarımı en önem verdiğimiz yerler. Bunun yanı sıra kullanıcılar için ise en kritik yer raporlar. Kurumlar için ortak ihtiyaçları belirlemek ve standart raporları oluşturmak çok önemli. Sonrası ise self-servis teknolojiler ile kullanıcıların kendi ihtiyaç ve analizleri doğrultusunda raporlama yapmasını sağlamak.”
Günümüzde şirketlerin iş birimlerinin, şirketlerin bilgi sistemleri tarafından hazırlanan raporlara bağlı olmadan, kendi verileri üzerinde hızlı karar alabilme, neden sonuç ilişkisini büyük veriler üzerinde kurabilme ihtiyaçları bizi iş zekâsı çözümlerine götürüyor. Mirsis Genel Müdürü Gül Düzgider, bu açıdan bakıldığında bir iş zekâsı çözümünün büyük veri kaynaklarını yönetebilme, analiz yeteneği barındırabilme, kolay kullanılabilirlik, hızlı karar almayı sağlayıcı fonksiyonlara sahip olabilme gibi özellikleri olmasının gerekliliğine işaret etti ve ekledi: “Bununla birlikte şirketlerin önleyici ve iyileştirici karar alabilme yeteneğini artırması, sektörel değişimlere uyum sürecini kolaylaştırması, geleceğe yönelik tahminlerde bulunabilme ve kurumun maliyetlerini azaltma gibi kuruma katma değer, zaman ve maliyet tasarrufu sağlayacak özellikleri olmalı.”
Düzgider’e göre, günümüzde çok hızlı gelişen veri üretim miktarı göz önüne alındığında, bu verileri kullanarak bilgi elde etmek iş zekâsı çözümleri sayesinde hız kazandı. Ancak bu aşamada şirketlerin dikkate alması gereken bazı önemli noktalar da var. Öncelikle kurumun iş zekâsından beklentisinin ne olduğunu belirlemesi gerek. Çünkü Düzgider’in de dikkat çektiği gibi, iş zekâsı yalnızca rapordan ibaret olmayıp, bundan çok daha ötesi var. Dolayısıyla beklenti doğru olarak belirlenmeli. Bir diğer önemli unsur da, veri kaynakları ve bu kaynakların güçlü ve zayıf yönlerinin belirlenmesi olarak öne çıkıyor.
Sorgulama, raporlama ve analiz farkı
İş zekâsı çözümlerinde maksimum fayda elde edilebilmesi için şirketlerin öncelikle iş amaç ve hedeflerini açıklıkla ortaya koymaları gerek. Mevcut durum ve süreç analizlerinin, proje sonrasında bu çözümleri kullanacak departmanların ve bu çözümlerin kullanılmasından dolayı etkilenecek tüm birimlerin katkısı ile çözümün son haline getirilmesi önemli. Bizcon İş Analitikleri Direktörü Özgür Yavuzkara, son kullanıcıların kullanım alışkanlıkları da göz önüne alınıp onların en hızlı şekilde sonuç alabilecekleri raporlama ve analiz araçlarının tasarlanmasının gerekliliğine işaret ederken, “Bir iş zekâsı çözümünde olmazsa olmaz unsurlar olarak esnek ve özelleştirilebilir raporlama yapısı, veri yönetimi uygulamalarına tam bütünleşik olması, raporlara ofis uygulamaları üzerinden, internet üzerinden ve mobil cihazlardan kolayca erişilebilmesi ve raporların planlanarak dağıtım listelerine e-posta olarak gönderilebilmesi sayılabilir” hatırlatmasını yaptı.
İş zekâsı kavramı, kurumsal kullanıcıların karar verme sürecini iyileştirme, daha iyi kavrayışlar elde etme ve performansı yönetmek için gereksinim duyulan bilgilere erişme, bu bilgileri analiz etme yeteneğini ifade ediyor.
IBM Türk İş Analitiği Satış Lideri Merve Göral’a göre, doğru ve kapsamlı bir iş zekâsı çözümüne sahip olmak sorgu, raporlama, analiz ve gösterge panoları yazılımlarının yanı sıra, birden çok kaynaktan bilgi toplama ve düzenleme yazılımlarını kapsamalı.
Turkcell Global Bilgi Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı A. Fahri Arkan’a göre, iş zekâsı çözümlerinin yeterliliğini çok çeşitli etkenler belirliyor. Öncelikle kurumların kendi ihtiyaçlarını doğru şekilde tespit etmeleri ve önceliklendirmeleri gerek. İhtiyaç-kaynak-bütçe üçlüsü, kurumların ancak mevcut ihtiyaçlarını karşılayabilir. Arkan, uzun vadeli planlamalar için, kurumun mevcut iş zekâsı çözümlerinin analist ve strateji uzmanları ile araştırma kurumlarının gelecek 5 ila 10 yıla dair öngörülerine uyumluluğunun da incelenmesi gerektiğini hatırlattı.
İş zekâsı platformları son yıllarda çok gelişti. Birkaç basit adım, karmaşık analizler ve raporlamalar yapmaya yetebiliyor artık. Sektör pratikleri, iş zekâsı ve analitik uygulamalar her geçen gün farklılaşsa da, itelligence Analytics Genel Müdürü Serdal Mermer’e göre, temel bir yönetsel ihtiyaca karşılık gelmesi açısından, iş zekâsı kavramının sektörler üstü olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca bu paralelde, küresel ekonomi ile ölçek kavramı sadece kurumsal büyüklüğü tanımlayan ayırıcı etmenler haline dönüşüyor. Ölçek farklılaşsa da iş zekâsı ve bütçeleme gibi temel kurumsal yönetim uygulamalarına duyulan ihtiyacın kolay kolay ortadan kalkmayacağı açık. Mermer hatırlatmadan geçmedi: “Tüm iç ve dış kaynaklı verilerin yorumlanmasını sağlayarak analitik kararlar alınmasını destekleyen uygulamalar bütünü olan iş zekâsı, ancak organizasyonun bütününe yayıldığı takdirde işlerlik kazanıyor.” Buna göre, kurumların stratejik planlama süreçlerinin belirlenmesinden günlük operasyonlarının takibine kadar bütünleşik bir döngüyü tarif eden iş analitiklerinden sağlanabilecek esas fayda, kurum bünyesinde sürdürülebilir bir performansın oluşturulması ve korunmasından geçiyor. Kurumların kârlılık ya da verimlilik sağlamalarının yanı sıra kurulan başarılı yapıların sürdürülebilir kılınması da önemli. Mermer’in dikkat çektiği gibi, organizasyonel yapılarında iş analitikleri ile ilerleyen birçok şirket, bu sayede süreçlerinde iyileştirme sağlıyor. Bu çerçevede gıdadan mağazacılığa, banka ve sigorta ile otomotivden hizmet sektörünün geneline kadar pek çok alanda faaliyet gösteren şirketler, iş zekâsı çözümleri ile çok uzun bir yol kat edebilecek.
KoçSistem Ar-Ge ve İş Uygulamaları Danışmanlık Direktörü Ömer Özgür Çetinoğlu’nun da dikkat çektiği gibi, büyük veri, iş zekâsında yeni bir dönemi başlatıyor. Donanımdan yazılıma kadar birçok yeniliği beraberinde getiren büyük veri rüzgarı, bu rüzgarı arkasına alıp kullanabilen şirketleri çok ileri noktalara taşıyacak. Ama Çetinoğlu’na göre, şirketlerde büyük veriyi kullanmanın yolu karar verme kültürünü değiştirmekten geçiyor. Çetinoğlu şöyle devam etti:
“Zaman zaman şirketlerde önemli stratejik kararların sezgisel olarak alındığı ve sonrasında bu sezgisel kararları destekleyecek raporlar üretilmeye başlandığı oluyor. Süreç, alınan kararlar ve raporlarla tutarlı olduğu için hatalı kararlar sistemde kayboluyor. Büyük veri kullanılmaya başladığında ise verilerin hacmi, hızı ve çeşitliliği ortaya çıkan sonuçların manipülasyonunu minimum düzeye indiriyor. Büyük veriyi kullanan şirketlerin mali ve operasyonel sonuçlarının, rakiplerine göre daha yüksek performanslı olduğu tarafsız ölçümlerde de gözleniyor. Sektörde müşteri tarafında karar alma ve iş yapış şeklinde değişiklikler yaratacak olan büyük veri, sektörün çözüm sağlayıcı tarafına ise Hadoop olarak bilinen danışman ihtiyacındaki artış olarak yansıyacak. Artık veri bilimciliği, geleceğin mesleği olarak görülüyor. Büyük veri konusunda, veri bilimcileri ekibine katan çözüm sağlayıcı firmalar söz sahibi olacak.”
Hangi sektörde ya da hangi ölçekte olursa olsun tüm şirketlerin artık karar alma mekanizmalarını hızlandırmaları ve bu doğrultuda gerekli teknoloji yatırımlarını yapması gerekiyor ve QlikView Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Müjde Işım’ın da belirttiği gibi, kurumların doğru teknolojiye yatırım yapabilmeleri için, öncelikle iş sahiplerinin, yani iş zekâsı uygulamalarını kullanacak olan kitlenin ihtiyaç ve taleplerinin doğru analiz edilmiş olması şart. Bunun yanı sıra, kurumun veri yapısının sağlıklı olması da önemli. “Temiz veriye dayalı bir iş zekâsı uygulaması gerçekleştiremeyen kurumlar, elde ettikleri bilginin doğruluğundan hiçbir zaman emin olamayacaklar” tespitini yapan Işım, şöyle devam etti:
“Günümüzde, iş zekâsı çözümlerinde, temelde, hızlı konumlandırılabilir olması, teknik birimler ve son kullanıcılar için kolay öğrenilebilir olması, farklı veri kaynakları ile kolay bütünleştirilebilmesi, kullanımın kolay olması, büyük veriyi de yönetebilecek yetkinlikte olması, performansının yüksek olması, görsellik ve analiz kabiliyetlerinin fazla olması, her türlü platformdan erişilebilir olması gibi unsurların ön plana çıktığını görüyoruz.”
İş zekâsı çözümlerinde kurumların öncelikle ihtiyaç ve isteklerini göz önünde bulundurmaları gerek. Anadolu Bilişim Strateji ve Pazarlama Müdürü Övgü Güneri, iş zekâsı çözümlerini tasarlayan tarafın da kurumların iş hedeflerini anlayarak en fazla fayda üretecek çözümler geliştirmelerinin şart olduğuna dikkat çekti. Güneri’ye göre, dikkat edilmesi gereken bir konu da iş zekâsı kavramının güvenli altyapılar üzerinde barındırılması ve işletilmesi.
İş zekâsı çözümlerini tercih etmeden önce kurumların öncelikle ihtiyaçlarını net bir şekilde analiz etmeleri ve dolayısıyla etkin bir süreç ve veri analizi sonrasında iş zekâsı uygulamalarını yerleştirmek gerekiyor. Proline İcra Kurulu Başkanı Mehmet Doğanyiğit, “Bu noktada kurumların iş zekâsını yalnızca teknik bir iş olarak değerlendirmemesi gerektiğini söylemeliyiz” derken, eklemeden geçmedi: “İş zekâsı kavramı eski yıllara göre yeniden şekilleniyor ve bulut sistemler iş zekâsı alanında kendilerini hissettiriyor. Ancak ihtiyaçların ve gerekliliklerin netleştirilmesi yeni teknolojilerden daha büyük önem taşıyor. Yeterli bir iş zekâsı çözümü iyi bir modelleme, iş akışları, bütünleştirme ve kurumsal temel performans göstergelerini kapsamalı.” Doğanyiğit’e göre, Türkiye’de hala yüz milyonlarca TL’lik operasyonları ve bunların raporlamasını ofis programları kullanarak yürüten şirketlerin mevcut olduğunu görüyoruz. “Gerçi son zamanlarda gözlemlediğimiz konu, kurumların artık iş zekâsına sadece raporlama ortamı olarak bakmadıkları” hatırlatmasını yapan Doğanyiğit, şöyle devam etti:
“Kurumsal çözümlerini birer iş platformu olarak görüyorlar. Bu durum da tüm departmanların iş ve raporlama süreçlerini etkiliyor. Her işte olduğu gibi iş zekâsında da yeni eğilimler ortaya çıkıyor, “sosyal iş zekâsı” bunlardan biri. Sadece kişilerin anlamlı verilere ulaşmasını değil, veri kümeleri etrafında buluşmasını da sağlıyor.”
İş zekâsı; kurumların geleceğe yönelik stratejilerinin başarısını artırmak için verinin toplanmasını, depolanmasını, analizini ve bu veriler ile planlama yapılmasını sağlayacak uygulama ve teknolojiler bütünü. “Depoladığınız verileri, hedeflerinize uygun olarak seçeceğiniz veri ambarı çözümleri ile, çok boyutlu analiz etmeyi olanaklı kılacak biçimde paylaştırabilirsiniz. Bu ise doğru seçilmiş bir iş zekâsı uygulaması ile gerçekleştirilebilir” diyen Metric Pazarlama ve Satış Yöneticisi Ayşin Gök, işletmelerin öncelikli olarak sektörün dinamiklerini iyi bilerek teknolojiyi yakından takip etmeleri gerektiğine işaret etti. Bu süreçlerin rahat işleyebilmesi için operasyonel sistemlerin iyi olması, kurumun elektronik sisteme geçmiş olması da gerek. Gök, “Mükemmel bir gerçek zamanlı iş zekâsı için tüm kaynak sistemlerle bütünleşik, veri kalitesi çözümleri ile desteklenmiş son kullanıcılar tarafından farklı platformlardan hızlı erişilebilen, kullanımı kolay ve güçlü bir altyapı oluşturulmalı” eklemesini de yaptı.
İş zekâsı araçlarını, ‘bilginin uygun bir şekilde organize edilmesini ve sunulmasını sağlayarak, şirketlerin kurumsal verilerini farklı perspektiflerden analiz ederek incelemesine olanak sunan yazılımlar’ olarak tanımlayan Bimsa SAP Çözüm Uzmanı Seçil Orhun, şu bilgileri verdi:
“İş zekâsı ile farklı kaynaklardan gelen veriyi derlemek ve toparlamak için gereken zaman minimize edilerek bu zamanın analize ayrılması, her seviyede çalışanın ihtiyacına cevap verilebilmesi, bilginin paylaşımı anlamında iletişimin ve ortak karar verme sürecinin hızlandırılması, hızlı ve doğru kararlar alabilmeleri ve kurumsal performansı ölçmeleri sağlanır. Kapsamlı bir iş zekâsı çözümü bu unsurları mutlaka barındırmalı.”