Lig Şampiyonu: Elektronik Beyin


National Geographic Türkiye’nin Mart 2012 sayısında Akdoğan Özkan imzalı 20 sayfalık renkli tarihçeden, “1975 – 1976 Lig Şampiyonu: Elektronik Beyin” (s.68-69) bölümünden özet:
TRT’de 1976 yılında ilginç bir proje fikri ortaya atıldı: Türkiye 1. Futbol Ligi'nde şampiyon olacak takımla küme düşecekleri “elektronik beyin” tahmin etsin. TRT, bu amaçla Ege Üniversitesi Bilgisayar Araştırma ve Uygulama Merkezi yöneticisi Oğuz Manas ile görüşüp böyle bir çalışmayı TRT için yapmasını teklif etti. Manas, fikri kabul etti. Proje için Ege Üniversitesi'ndeki IBM Sistem/370-125'ten kullanıldı. Oğuz Manas liderliğindeki proje grubu 1959 – 1976 arasında oynanan tüm lig maçlarına dair bilgileri, takım kadroları, maç sırasındaki hava koşulları da dahil olmak üzere delikli kartlara girdiler.
O yıllar futbolda galibiyete 2 puan verilen yıllardı. Lig takımları İstanbul, Ankara, İzmir ve Anadolu takımları olmak üzere 4 gruba ayrılıyordu. Bu takımların kendi aralarındaki maçlar, farklı biçimde olasılık hesaplarına dahil edildi. Bu çalışmalar yapılırken ligde devre arasına gelinmiş, Fenerbahçe ilk yarıyı en yakın takipçisinin 5 puan önünde bitirmişti. Ligin sürpriz takımlarından Balıkesirspor ise ilk yarıyı dördüncü sırada tamamladı. Olasılık hesapları üzerinde temellendirilen proje dört aylık bir çalışma sonunda, ikinci yarı başlamak üzereyken sonuçlandı. Bilgisayarın 1975/1976 futbol sezonu için şampiyon olacağını tahmin ettiği takım Trabzonspor'du. Birinci Lig’e daha 1 yıl önce çıkan, ligdeki ilk sezonunu ancak dokuzuncu sırada tamamlayabilmiş bir Anadolu takımının “elektronik beyin” tarafından şampiyon ilan edilecek olması yeterince şaşırtıcıydı. Ancak bu yetmezmiş gibi, “elektronik beyin”, ilk yarıyı dördüncü sırada tamamlayan Balıkesirspor ile başkent takımı Ankaragücü'nün de küme düşeceğini öngörüyordu.
Tahminleri inceleyen TRT ekibi şaşkındı. “Hiçbir Anadolu takımı bugüne kadar şampiyon olmamış hocam, biz bunu nasıl bu şekilde ilan ederiz” diye sormuştu. Oğuz Manas'ın yanıtı ise “Bana söz verdiniz. Programda üstüne basa basa bunun Ege Üniversitesi'ne ait tahminler olduğunu söyleyebilirsiniz. İsterseniz beni de konuşturun. Sorumluluğun bana ait olduğunu söyleyeyim” oldu.
Ne yapacağını şaşıran TRT ekibi sonunda tahminleri yayınlamaya karar verdi. Bilgisayardan alınan tahminler televizyon ekranlarından tüm Türkiye'ye ilan edildi. Konu medyaya yansıyınca tahminler etrafında sansasyonel bir ilgi oluştu. Ancak özellikle spor basınında, bilgisayarın, bir Anadolu takımının şampiyon olacağını öngörmesiyle dalga geçenler çoğunluktaydı. “Elektronik beynin beyni ancak bu kadar oluyor işte” şeklînde yorum yapanlar olduğu gibi, “elektronik beyin futboldan ne anlar” diyen futbol otoriteleri de vardı. Ve o yılın şampiyonu belli oldu: Ligin yeni takımlarından Trabzonspor şampiyon olurken futbol sezonunu Fenerbahçe ikinci sırada tamamladı. Sonuç futbol çevreleri için inanılacak bir sonuç değildi. Bilgisayar hem şampiyon olacak takımı, hem de küme düşen dört kulüpten üçünü doğru tahmin etmişti.
Oğuz Manas mutluydu ama daha önce bilgisayarın tahminleriyie dalga geçen spor kamuoyunun hiddetinden de çekiniyordu. En çok, küme düşen Balıkesirlilerin tepkisini toplamış, tehdit ve hakaret içeren mektuplar, telefonlar almıştı. Tepkiler nedeniyle bir ara merkezin kapısına bekçi koydurmayı düşünse de kısa sürede bundan vazgeçtiğini anlatıyor: “Derken bir gün kapı çalındı. Karşımda izbandut gibi 6-7 kişi. ‘Fenerliler geldi, yandık’ diye düşünürken, ‘Hocam, dediler, biz Trabzonspor Yürütme Kurulu üyeleri.’ Derin bîr nefes aldım.(..) Dediler ki, ‘bir emriniz varsa söyleyin hocam.’ Bunun üzerine, ‘emir değil, bîr ricam var’ dedim. Şampiyon olduğunuz için sizi televizyona çıkaracaklar. Soracaklar, ‘bilgisayar bir program yaptı, size etkisi oldu mu?’ diye. Bu soru karşısında lütfen vurun masaya yumruğu ve deyin ki, ‘biz bu başarıyı Trabzonspor olarak kendimiz gerçekleştirdik.’ Birkaç gün sonra TRT, Trabzonspor yöneticilerini TV programına çağırdı. Kendisine yöneltilen ilk soru, tahmin ettiğim gibi, bilgisayarın şampiyonluktaki rolü üzerine oldu. Fakat sanki ben onlardan böyle bir ricada bulunmamışım gibi, demesinler mi, ‘tabii efendim kompütür bu, her şeyi bilir, o böyle bir tahminde bulununca biz de inandık’ diye.