Lordlar, çocuklara sordu
İngiltere parlamentosunun üst meclisi Lordlar Kamarası’nda, daha önce örneği olmayan bir toplantı: Tiyatro/saray dekoru karışımı ihtişamlı salonda, oturumu Lordlar Kamarası Başkanı Barones Frances Gertrude D’Souza yönetiyor. Ama salonu dolduran 192 kişi, Lordlar Kamarası üyeleri değil: Genç öğrenciler, genç STK üyeleri.
Toplantının konusu: Dijital dönemde siyaset. Amaç: İngiliz toplumunun Y-Kuşağı (1980 sonrası) ile Z-Kuşağı’nın (2000 sonrası) şu üç soru hakkında ne düşündüğünü bir “parlamento oturumu” düzeninde anlamak:
1…Siyaseti sadece siyasetçiler yapsın. Vatandaş, seçimde oyunu kullansın. Profesyonel siyasetçiler, vatandaş adına, vatandaşın ödediği vergiyle çalışsınlar.
2…Siyaset, sadece siyasetçilere bırakılamaz. Uzmanların ve siyaset-dışı kurumların, ülke siyasetine dijital yöntemlerle katılması gerekir.
3…Siyasetçileri e-seçimle belirlemek en doğru ve güvenilir yöntemdir.
1 saat 40 dakika süren oturumda, öğrenciler ve STK’ları temsilen konuşmacılar, lafı uzatmadan, konuyu dağıtmadan, kısa süreye sadık kalarak görüşlerini açıkladılar. BBC, toplantıyı canlı yayınladı. Daha sonra, sitesine koydu. YouTube’da duruyor.
Oturumun sonunda bir de oylama yapıldı. Siyaseti sadece siyasetçiler yapsın diyen 57 kişi çıktı. Siyasetçi ile vatandaş ortaklaşa çalışsınlar diyen 112 kişiydi. Her şeyi e-seçimle halledelim bitsin gitsin diyen sadece 23 kişi oldu.
Toplantı, birçok bakımdan İngiltere için “bile” yenilikçi ve sıradışıydı:
*İngiltere, düşünce ve ifade özgürlüğünde “sorunu” kalmamış bir toplum. Avrupa’da bu konulara ilk kafa yoran, ekonominin ancak ve ancak gerçek bir demokrasiyle büyüyeceğini daha 1688’de anlayan ilk ülke. Bugün vardığı nokta: Öğrencilerden fikir soran bir parlamento.
*Avrupa’da, genel seçimde elektronik oy kullanma sistemini ilk deneyen ülke İngiltere. Ama buna güvenilemeyeceğine, bir sürü önlem alınmadan kullanılmaması gerektiğine karar veren ilk ülke de. İngiltere için bilişim, bir fetiş değil, bir araç sadece.
*Açık Devlet – Açık Veri konusunda AB içinde ve dünyada önde gelen bir ülke. Bunu yapıyor, çünkü orası bir bilgi toplumu: Dijital ekonominin nasıl daha büyüyeceğini, devlet memurlarından çok daha iyi anlayacak eğitimli bir nüfusu var. Devlet, özellikle gençlere sorarak onların fikrini almaya karar vermiş, baksanıza.
Bu, özetin özeti özet, İngiltere’nin neden AB içinde en yoğun dijital ekonomiye dönüştüğünü anlatmaya ipucu verir. Sadece sonuca bakarsak: Dijital ekonominin ülkeye katkısı yılda 120 milyar Sterlin (360 milyar TL). GSYH katkısı yüzde 8. İki yıl içinde 2016’da bu oran yüzde 12 olacak.