Marifet
Doğu toplumu olmamız mı bizi acaba bu kadar kişici, takımcı, partici, şucucu, bucucu yapıyor. Sizden, kim olduğunuzdan, neler yaptığınızdan hep daha önemli kimin tanıdığı olmanız, kimin referansına sahip olmanız. Taraf olmak, taraftar olmak hep ilk bakılan, bertaraf olmak bunlardan birisi olmadığınızda size kalan. Oysa sporda, sanatta, yazılımda sadece bir şeyci olmak aslında bir şey olmamaktır. Ne yaptığınızdır, yeteneklerinizdir sizi değerli kılması gereken.
“Marifet iltifata tabidir” demiş atalarımız, şimdilerde “Hamili kart yakınımdır” geçer akçe. Ağzınızla kuş tutsanız kapılar açılmıyor, ağzınızla bir isim söyleseniz tüm kapılar açılıyor. Neden yazılım üretelim ki, adamlar zaten yapmış, yurtdışı kaynaklı bir ürün bul, bunun lokal satıcısı ol, tanıdık da varsa bir yerlere satarsın. Birileri uğraşsın biz üretelim, milli yazılım, dışa bağımlılık azalmalı diyerekten.
Neden yazılım üretelimki, gir bir şirkete, günlük işler yap, maaşını al, sosyal ol,
Birileri uğraşsın, idealler, kalıcı bir şeyler, eserler diyerekten.
Neden yazılım üretelimki, şirketlerden iş al, adam topla, adam kirala, tatlı para,
Birileri uğraşsın, en az 50 kişiden oluşan Ar-Ge merkezi olur mu, olursa KOBİ olur mu, şu ana kadar olmuş mu diyerekten.
Neden yazılım üretelim ki, e-ticaret sitesi kur, yatırımcıdan finansman bul,
Birileri uğraşsın, teknoloji, otomasyon, uzmanlık, dünya ile rekabet diyerekten.
Benim hala umudum var ama önce taraf olmak değil sporda yetenek, sanatta eser, yazılımda ürün olmalı,
Benim hala umudum var ama önce taraf olmak değil insan olmalı, cesaret olmalı, hedef olmalı
Benim hala umudum var ama önce taraf olmak değil marifet olmalı iltifat olmalı..