- Reklam -
Ana Sayfa » Araştırma Yeşil Teknoloji

‘Mavi Ekonomi’ alanında potansiyeli doğru değerlendirebilmek gerek 

Handan Aybars Tarafından 18 Temmuz 2024
0
1.2K Görüntülemeler



PwC Türkiye, “Sürdürülebilirliğe Mavi Ekonomi ile Açılan Yelken: Türkiye’nin Potansiyelini Açığa Çıkarmak” başlıklı raporunu yayınladı. Rapor, mavi ekonomi olarak tanımlanan sektörlere ilişkin olarak sürdürülebilir balıkçılık uygulamalarından deniz üstü yenilenebilir enerjiye, liman faaliyetlerinden kıyı turizmine uzanan kapsamlı birçok başlığı içeriyor.
Türkiye’de mavi ekonomi, 8592 kilometrelik kıyı şeridindeki 28 şehir ve pek çok ülkenin üzerindeki 47 milyon nüfusla, demografik yapı, jeopolitik konum, ve lojistik altyapısıyla önemli bir potansiyele sahip. Toplam GSYİH’nin %67’sini oluşturan bu 28 şehirde 11 milyonun üzerinde çalışan yer alırken, bunların %8’i mavi ekonomiyle doğrudan bağlantılı sektörlerde çalışıyor.
PwC Türkiye’nin raporuna göre Türkiye’nin 2053 Sürdürülebilir Mavi Ekonomi Eylem Planı önemli bir eksikliği gidermeyi amaçlıyor. Gerekli altyapının oluşturulması, yol haritasının hazırlanması ve kıyı alanlarında faaliyet gösteren sektörler ve kurumlar arasındaki iş birliğini artırmayı amaçlayan plan, ayrıca Deniz Koruma Alanları’nın ilan edilmesiyle özellikle çevresel tehditlere duyarlı kıyı bölgelerindeki biyolojik çeşitliliği korumayı da hedefliyor. Türkiye, mavi ekonomi alanındaki kayda değer potansiyeliyle önde gelen çalışma ve iş birliklerinde öne çıkan ülkeler arasında yer alıyor. Dünya Bankası tarafından desteklenen “Karadeniz’in Mavileştirilmesi Projesi (BBSEA) kapsamında PwC Türkiye tarafından yürütülen “Kirliliği Azaltmak için Mavi Ekonomi İstihdam Programı” gibi çalışmalar bu iş birliğini gösteren uygulamalar arasında bulunuyor.
PwC Türkiye Ülke Kıdemli Ortağı Cenk Ulu, şu değerlendirmeyi yaptı: “Okyanus ve deniz tabanlı ekonomik faaliyetlere bütüncül ve sürdürülebilir bir yaklaşım olarak tanımlanan “Mavi Ekonomi”, Türkiye gibi geniş kıyı şeritlerine sahip ülkeler için kritik bir önem taşıyor. Ülkemiz, sahip olduğu coğrafi yapı ve iş gücü sayesinde mavi ekonomide dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olma potansiyeli taşıyor. Hazırladığımız bu raporla bu alandaki potansiyelden maksimum faydanın alınmasına katkı sağlamayı hedefliyoruz. ‘2053 Sürdürülebilir Mavi Ekonomi Eylem Planı’ ve ‘Sıfır Atık Yönetim Sistemi Uygulama Rehberi’, Türkiye’nin mavi ekonomiyi geliştirme yolculuğundaki ciddiyetini ortaya koyuyor. Devreye alınacak politikalar ve projeler ile ülkemiz sürdürülebilir kalkınma yolunda sahip olduğu yüksek potansiyele ulaşabilir.”

Katma değeri yüksek alan
Rapor kapsamında değerlendirilen sektörlerdeki bölgesel dağılıma bakıldığında Marmara kıyılarında liman faaliyetleri ile gemi inşası ve onarımı öne çıkıyor. Ege kıyılarında da etkisi görülen liman faaliyetleri ile gemi inşasının yanına Marmara’dan farklı olarak canlı deniz kaynakları ile kıyı turizmi yerleşiyor. Akdeniz bölgesinin doğusunda Mersin – İskenderun’daki liman etkisi dikkat çekerken, batıda kıyı turizmi ve deniz taşımacılığı öne çıkıyor. Karadeniz ise çok sayıda limanı ve tersanesinin yanına Doğu Karadeniz’de canlı deniz kaynaklarıyla farklılaşıyor.

Rapora göre kıyılarda yer alan toplulukların ve kamu kurumlarının farkındalığı ile mavi ekonomik dönüşüme etkin katılımları, mavi ekonomiye geçişte belirleyici bir role sahip. PwC’nin Mavi Ekonomi Barometresi platformu, mavi ekonomiye dahil sektörlerden verileri bir araya getirerek farklı ülkeler arasında karşılaştırmalı analize olanak tanıyor. Veri ve bilgi paylaşımı sağlarken bu alandaki farkındalığı yükseltmeyi de amaçlayan platform, mavi ekonomiye yönelik eğitimler sunarak inovasyonu teşvik etmeyi ve mavi teknolojileri hızla kullanıma sunarak bu yöndeki yetenek gelişimini desteklemeyi de amaçlıyor.

Raporda öne çıkan başlıklardan birini de “mavi finans” oluşturuyor. Denizler ve kıyı bölgeleriyle ilgili sürdürülebilir ekonomik faaliyetleri desteklemek üzere özel olarak tasarlanmış finansal mekanizmaları, araçları ve yatırımları ifade eden mavi finansı temel alan inisiyatifler, deniz koruma projeleri, sürdürülebilir balıkçılık, yenilenebilir enerji projeleri, kıyı altyapısı geliştirme ve deniz kirliliğiyle mücadele gibi alanlara finansman sağlıyor. Bu kapsamda yer alan finansal araçlar ise mavi tahviller, mavi karbon dengeleme çalışmaları, yeşil-mavi taksonomiler, deniz ve kıyı alanlarını koruma, sürdürülebilir balıkçılığı teşvik etme ve mavi ekonomi içindeki diğer faaliyetlere yönlendirme olarak sıralanıyor.

Deniz kirliliği ile mücadele
PwC Türkiye’nin raporundaki dikkat çekici verilerden biri de ülkelerin deniz ve okyanus kirliliğini çözmek için aldıkları yardım ve destekler. OECD’nin 2021 yılı verilerine göre, okyanus ekonomisi özelinde resmî kalkınma yardımı alan ülkelerden Meksika 290 milyon dolar ile başı çekerken, Endonezya 140, Fildişi Sahilleri 120 milyon dolar ile ilk üçte yer alıyor. Kara kaynaklı deniz kirliliğini durdurmak için alınan resmi kalkınma yardımlarında ise Türkiye 485 milyon dolar ile ilk sırada bulunuyor. Türkiye’yi 189 milyon dolar ile Kosta Rika ve 145 milyon dolar ile Kolombiya izliyor. Bu kapsamda, Türkiye’de kıyı kirliliğini çözmeye yönelik adımlar mavi ekonominin gelişmesinde ve mavi sektörlerde istihdamın artmasında belirleyici bir konuma sahip.

Kıyılardaki ekonomik faaliyetlerin çeşitliliği göz önüne alındığında, Türkiye’de mavi ekonomi potansiyelini açığa çıkarmak ve bu potansiyeli sürdürülebilir büyümeye dönüştürmek için atılabilecek birçok adım bulunuyor.
Bu adımlardan kirliliğin önlenmesine ve kıyı temizliğinin sağlanmasına yönelik düzenleyici uygulamaların ve politikaların güçlendirilmesi, sürdürülebilir turizm politikalarının tasarlanması, kıyı ekosistemleri için farkındalığın artırılması ve etkin izleme-değerlendirme mekanizmalarının kurulması gibi aktiviteler çevresel konuları gözetirken, eğitim ve becerilerin geliştirilmesi, uluslararası ve kamu-özel iş birliklerinin güçlendirilmesi, bu alanda çalışan KOBİ’lerin desteklenmesi, Ar-Ge teşviklerinin yapılması ve denizcilik altyapısının geliştirilmesi mavi ekonomik faaliyetlerin finansal olarak desteklenmesinde etkin rol oynayabilir.

Handan Aybars





Yazar

Handan Aybars


Şunlar da hoşunuza gidebilir
Yapay zeka, ezber bozmaktan daha fazlası…
22 Nisan 2025
KOBİ’ler e-ticarette büyümek için hazır!
31 Mayıs 2023
Kurumlar artan siber riskleri yetenek açığına bağlıyor
Sonraki Habere Geç

Kurumlar artan siber riskleri yetenek açığına bağlıyor

  • Bizi takip etmek için

  • Popüler İçerikler

    • 1
      Yapay zeka, Red Hat Enterprise Linux 10'da öne çıkıyor
    • 2
      Data kullanımında ve dijital servislerde büyüme ön planda
    • 3
      Kızılay Teknoloji, gönüllülüğü dijitalleştirerek sınırların ötesine taşıyor
    • 4
      Türk finteklerine destek için işbirliği

  • " Bu sitede yer alan yazılar (içerik) üzerindeki 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu altında düzenlenen tüm maddi ve manevi haklar eser sahibi olan BThaber'e aittir. Söz konusu içerikler eser sahibinin izni olmadan kopyalanamaz, çoğaltılamaz, işlenemez, değiştirilemez veya başka internet sitelerinde ya da basılı veya görsel yayın yapan diğer mecralarda yayınlanamaz. "
    +90 216 2259442
    İletişim & Satış : info@bthaber.com.tr
    Bulten Gönderimi : bulten@bthaber.com.tr

    BThaber Bültenleri İçin Kaydolun





  • BThaber’de aramak için:

  • Son İçerikler

    •  Yeni amiral gemisi S919’u tanıtan Reeder Samsun’da her gün 2 bin 500 adet akıllı telefon üretiyor
    • Yeni Kripto Varlık Yasası Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıların Kuruluş ve Faaliyet Şartları
    • ICS Datacenter’dan Türkiye’nin Dijital Geleceğine Güçlü Yatırım
    • Kızılay Teknoloji, gönüllülüğü dijitalleştirerek sınırların ötesine taşıyor
    • Bilkom, iFFALCON markasının bölgesel tek yetkili distribütörü oldu

  • KURUMSAL
  • KÜNYE
  • Anasayfa
  •   
  •  
  •   
© Copyright 1995 - 2025 BThaber | Powered By BUBERKA YAZILIM
Geldanlagen
Aramaya başlamak için birşeyler yaz ve enter tuşuna basın

Bildirimler