Pozitif ayrımcılık kültürümüz var mı?
Sektörlerin gelişmesi ve ülkelerin kalkınmasında en önemli unsurlardan biri de üretilen ürünün iç pazarda kendine bir yer bulmasından geçiyor. Devletin kullanıcı olması durumunda ise gelişim süreci daha hızlı işliyor. Dolayısıyla pek çok ülkenin kurumları alım süreçlerinde yerli ürün yönünde pozitif ayrımcılık yapar. Bu bir otomobil de olabilir, bir bilgisayar ürünü ya da yazılım da olabilir. Türkiye’de bu yönde bir pozitif ayrımcılık kültürü pek gelişmiş değil. Bunun en büyük nedeni ise bence güven. Kullanıcı yerli ürüne güvenmiyor ve almıyor, dolayısıyla da üretici şirketler de bu ürünlerini geliştirme yönünde yeterli kaynağı bulamıyorlar ya da yeterli referansı oluşturamıyorlar. Bu durum bilişim ürünleri için de geçerli. Pek çok yöneticinin ürün alımında, ileride başıma bir şey gelebilir endişesiyle yabancı ürünleri tercih ettiği aşikar. Artık Türkiye’nin bu handikapı ortadan kaldırması özellikle de yazılım alanına yönelik adımları atmasının zamanı geldi geçti bile. Tabii bu noktada en büyük adımı atması gereken de yazılım üreticilerinin kendileri…