Sanayi Kongresi
Bu seneki kongrede, yabancı konuşmacı Paul Romer, bize özel teşvikler ile yurtiçinde kendi Çin’imizi yaratmamızı önerdi. Ama öncesinde açılış konuşmasını yaparken, Bilim Teknoloji ve Sanayi Bakanı, sanayicilere: “bundan sonra ucuz işçilik yok, ucuz enerji yok, ucuz hammadde yok” diye seslendi. Ve yol da gösterdi: “gidin bu maliyetlerle para kazanabilecek işler yapın”. Okurlarım bilirler, senelerdir, sanayinin bu dönüşümü yaşaması gerektiğini, dönüşüme direnenlerin zamanla sahneden çekileceğini savunanlardanım. Verdiği reçetenin uygulaması şirketlerimiz için özel gayret gerektirse bile, bu sözleri, “Bakan’ın ağzından bal damlıyor” şeklinde nitelendirebilirim. Evet, bilişim sektörü dâhil, tüm sanayi nitelikli işlere yönelmek durumunda.
Nitelikli işler Ar-Ge yaparak ortaya konulur. Yerli fikri mülkiyetimizi oluşturmak için akademik çevrelerimizde bulunan temel yetkinliklere dayanan kendi teknolojilerimizi geliştirmeliyiz. Kanımca, her şirketin hedefleri içerisinde “dünyada ilk ve tek olan bir ürünü geliştirmek” yer almalı. Şampiyonluğu (er veya geç) hedeflemeliyiz. Futbol ligini düşünün. Bir takım sene başında hedefini açıklamış: “Bu sezon ligden düşmeyeceğiz”. Bir yarışmaya sıralamada onuncu olmak için katılınmaz.
Ekim sonunda, TESİD’in hazırladığı bir belge, TBV ile birlikte Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı’na verilmişti. Burada, birçok ülkenin, şirketlerinin teknoloji geliştirmesinde kamu alımlarını kaldıraç olarak kullandığı vurgulanmış, ülkemizde ise kamu alımlarında “yeterlilik” istenerek, yerli şirketlerin değerlendirme dışı bırakıldığına dikkat çekilmişti. Derin bir inceleme ile verilen “TEYDEB desteğinin, yeterlilik yerine sayılması” önerilmişti. Bu yolun uygulanacağını Sanayi Kongresi’nde Bakan’ın ağzından duymak gerçekten önümüzü açıcı oldu. Şimdi uygulamaya bakalım.
TEYDEB, vereceği desteğin yeterlilik yerine kullanılması için bir ek değerlendirmeyi gerekli görebilir. O zaman, bunu kullanmayacak Ar-Ge başvuruları dikkate alınarak, yeterlilik yerine geçme, seçenek şeklinde uygulanabilir.
