Sanki Everest’e tırmanacak
Ortak İdealler Derneği’nin eğitimlerinden bir tanesindeydik. O günkü konuşmacılarımızdan bir tanesi aynı zamanda derneğin kurucularından biri olan Nasuh Mahruki idi. Yetkinin ötesinde liderlik konusunda bize tecrübelerini aktaracaktı.
Nasuh Mahruki ile daha önce tanışma fırsatım olmamıştı. Beklediğimden daha sakin ama daha güçlü bir kişi çıkmıştı karşıma. Dağlarda yaşadığı zorlukları, ekibinin ve kendisinin başına gelenleri, aldığı riskleri ve sonuçlarını çok güzel bir şekilde anlatıyordu. Zaman nasıl geçiyor anlamıyor ve maceralarını dinlemekten çok haz alıyordum. Anlattıkları, fotoğraflar ile daha da hayal edilebilir bir hale geliyordu.
O müthiş söyleşi sonrası sıra soru cevap kısmına gelmişti. Eğitime katılanlardan bir arkadaş söz alarak başladı konuşmaya… Hatırladığım kadarıyla bire bir yazmaya çalışacağım…
“Nasuh beni hatırlar mısın bilmiyorum… Bilkent Üniversitesi’nde dağcılık kulübünde senin önderliğinde bir tırmanış yapılacaktı. Bazı arkadaşlar ile biz de katılma kararı vermiştik. Sen her arkadaşa bir sorumluluk vermiştin. Bana ise akşam ateş başında yiyeceğimiz etleri taşıma sorumluluğu vermiştin. Benim hayatımdaki ilk tırmanış olacağı için çok heyecanlıydım. Otobüsle çıkılabilecek olan yere kadar çıktık, sonra iki üç saat kadar yürüyüş yapacak ve kamp alanımıza varacaktık. Otobüsten indikten ve bir iki saat yürüdükten sonra etleri almadığımı fark ettim. Ama artık çok geç olduğu için ne yapacağımı bilemedim ve kimseye söyleyemedim. Akşam ateşi yakıldıktan sonra bana etleri sordun. Ben de unuttuğumu söyledim. O sırada ne diyeceğini merak ediyordum. Olsun, elimizde ne var onlara bakalım dedin. Şaşırmıştım. Ardından her şeyi ince ince planlamaya koyuldun. Küçük bir tırmanış yapacaktık ama o kadar disiplinliydin ki biraz sıkılmıştım, sanki günün birince Everest’e tırmanacak diyordum içimden. “
Aradan çok geçmemişti ki Everest’e tırmanan ilk Türk dağcı olmuştu Nasuh Mahruki… Ardından her kıtanın en yüksek dağına tırmanmıştı. Bu tırmanışlarından edindiği bilgi ve birikimi kişisel gelişim anlamında paylaşmak istediği her halinden belliydi. Söyleşi sırasında bir de kitabını imzalayarak dağıtmıştı. Kitabın adı “Kendi Everest’inize Tırmanın”dı. Belki herkes Everest’e tırmanamazdı ama herkesin tırmanabileceği bir Everest’i vardır fikrini anlatan çok güzel bir kitap… Başarının tanımını, hazzını çok güzel anlatıyor. Herkese tavsiye ediyorum.
