Sayısal mimariye bir adım


Bir yazıcı düşünün: Çıktısında yazı olmasın. Resim de olmasın. Üç boyutlu bir şekil olsun. Bu yazıcı mürekkep veya toner kullanmasın. Toz halinde kum kullansın. Yazıcı, bu kumu, bir plana göre bir zemine püskürtsün. Yazıcının her milimetrik gelgitinde (eski dot matriks yazıcılar gibi) toz-kumdan üç boyutlu bir şekil oluşmaya başlasın. Sonunda, ortaya bir yapı çıksın. Tıpkı nehirlerin kıyıya getirip bıraktığı kumların, yüzyıllar içinde oraya alüvyon yığması gibi. Büyük Menderesli Söke Ovası örneğin.
Bu yazıcı ile halen ortalıkta olan diğer üç boyutlu yazıcılar arasında en büyük fark: Boyut. Diğerleri maket veya takı tasarımını şekillendirebilir. Ama neticede, kullanımı sınırlı. İtalya’nın Pisa kentinde bu sistemi kuran Enrico Dini’ye göre, eğer bir gün ayda yerleşim olursa, oradaki binalar insana gerek kalmadan, otomatik olarak bu yazıcıyla “inşa” edilebilecek. Çünkü onun cihazı sanayi boyutunda kocaman.
“D-Shape” adlı bu özgün yazıcı, magnezyumlu bir yapıştırıcıyla karışmış toz halindeki kumu, yüzlerce iğne deliğinden, alttaki bir levhaya döküyor. Bunu, bu işe özgü bir yazılımla yapıyor. Tutkallı kumla, taş gibi sert bir doku. Heykel de yapılabilir. Bina da. Eşya da.
Sinyor Dini’ye göre D-Shape, normal bina yapımından dört kat daha hızlı. Çimentodan üçte bir daha ucuz. Atığı az. Ama galiba en farklı özelliği, yuvarlak organik şekillerde inşaat yapabilmesi. Zaha Hadid ve Ross Lovegrove gibi “organikçi” mimarlar ilgilenebilir: Taştan prefabrik yapılar? İngiltere’nin uluslararası marka mimarı Norman Foster ilgilenmiş bile.
Ailesinde bol mühendis ve bilim adamı olan Dini, daha önce robot sistemlerle çalışmış. Bilgisini bu yenilikçi cihaza aktarmış. Ama burada, robotların monoton ve ezberci otomasyonu yok. Burada her hareketin tek tek tanımlanması gerekiyor. Bazı noktalara az kum, bazısına çok kum. Bazısına hiç kum.
Aydaki ince kumun, bu sistemle orada inşaatı daha kolaylaştıracağını söylüyor Sinyor Dini. Avrupa Uzay Kurumu bile konuyla ilgilendiğine göre, bu iş gerçekten ciddi bir projeye dönüşebilir belki de?
İşin başka bir ilginç boyutu ise: Barcelona’da 1882’den beri bitirilemeyen ikonik “Sagrada Familia” (Kutsal Aile) katedralini bitirmek için bu cihaz kullanılsa? O ünlü yapı, mimarı Gaudi’nin yuvarlak ve organik çizimleriyle ortaya çıkamış bir şaheserdir. Ama hala inşaatı sürüyor. Dini’ye bakarsanız, “benim aletle” bu iş tamamdır. “Hatta, Piza Kulesi’nden bir tane daha yapabiliriz.” Ha-ha-ha…