Süreklilik yatırımları ‘sürekli’ olacak


Her ölçekte şirket, veri merkezi ve bulut yatırımlarını hayata geçiriyor. Bu da kurumsal organizasyon ve iş yapma alışkanlıklarında değişim anlamına geliyor.
Sektör bazında başlayan bir dalga, bilişim şirketlerinin yetkililerine göre, tüm sektörleri, her ölçekte şirketi kapsamına alıyor. Bunun bir sebebi sektörel eğilimlere ayak uydurma çabası, bir sebebi sektörleri kapsayan düzenlemeler ve yeni TTK gibi yapıların getirdiği zorunluluklar. Tüm bunların sonucunda da toplam faydayı elde eden şirketlerin bir kerelik değil, bir kurumsal refleks olarak iş sürekliliği yapısını kurgulamaları.
Oracle Türkiye ve Orta Asya Bölgesi Satış Danışmanlığı Direktörü Sedat Zencirci’nin dikkat çektiği gibi, iş sürekliliği aslında bir mantık değişimi demek. Yani şirketlerdeki sorumlu kişilerin, iş sürekliliği konusunda mutlaka çalışmalar yapıp, kesintinin şirkete getireceği kaybın büyüklüğünü önceden görmeleri ve “bize bir şey olmaz” mantığından uzaklaşmaları gerek. Yasal zorunluluklar, uyulması gereken standartların şirketlere güvenilirlik anlamında önemli görevler yüklediğini söyleyen Zencirci’ye göre, güvenilirliğin en önemli bileşenlerinden biri de iş sürekliliği.
StorageCraft Türkiye Ürün Müdürü Can Erginkurban iş sürekliliği çözümlerinin, kurumsal yapılanmada yarattığı değişimi, kurum bütününde benimsenmesinin gerekliliğini ise şu sözlerle anlattı: “İş sürekliliği şirketin yalnızca bilgi işlem bölümünü ilgilendiren bir alan olmaktan çıktı. Artık veri giriş elemanından başlayarak üst yönetime kadar şirketin tüm kadrosu işletmenin geleceğini etkileyecek bir sorun olduğunun farkında. Bu farkındalığın en büyük nedenlerinden biri yaşanan felaketler, geliştirilen yerel ve uluslararası kanun ve yönetmelikler.”
Kritik iş süreçlerinin BT altyapısı üzerine aktarımı arttıkça, şirketlerin iş sürekliliği yatırımlarını planlayıp gerçekleştirme süreçleri de Double-Take Availability Türkiye Dağıtıcısı Stratus Teknik Müdürü Erkan Tuğral’a göre yaygınlaşacak. Bunun yanında, yerel ve uluslararası kanunlar ve yönetmeliklerin yanı sıra standartlaşma çabaları da Tuğral’a göre, bir diğer faktör olarak karar sürecini etkileyecek.
IBM Küresel İş Hizmetleri İş Sürekliliği ve Altyapı Hizmetleri Yöneticisi Ali Gündüz, günümüz rekabet ortamında çok kısa kesintilerin bile bedelinin çok ağır olabileceğini belirterek, “Rekabet ve başarı açısından iş sürekliliği kaçınılmaz. Diğer faktörler arasında doğal afetleri ve felaketleri ve devletlerin koyduğu yönetmelikleri sayabiliriz” dedi.
‘Bulut bilişim’ etkisi kendini gösteriyor
İş sürekliliğini sağlamak için veri merkezi yatırımlarının arttığını gözlemlediklerini söyleyen 4G İletişim Teknolojileri Genel Müdürü Yusuf Gökhan Gülal, günümüzde her alanda olduğu gibi bulut bilişimin iş sürekliliğinde de ön planda olduğunu vurguladı. Gülal, dünyada bulut üzerine yapılan yatırımlar ve bu sayede şirketlerin ve kurumların elde ettikleri faydaların net gözlemlenebildiğine de işaret etti. İş sürekliliğinde bulut bilişimin belirleyici ve sürükleyici bir unsur olduğunu düşündüklerini belirten Gülal, şunları ekledi: “Türkiye’de birçok alanda iş sürekliliği açısından şirketler ve kurumlar dünyadaki rakiplerinde önde. Mesela bankacılık sektöründe Türkiye’deki bankalardan aldığımız hizmeti dünyadaki birçok banka veremiyor.”
Microsoft Türkiye İş Platformu Ürün Yöneticisi Gökben Utkun, “Kurumlara kattığı esneklik ve çevikliğin yanı sıra sunduğu maliyet avantajlarıyla bulut bilişim günümüz bilgi teknolojilerindeki en önemli dönüşümlerden biri ve bu sebeple dünyadaki tüm CIO’ların önceliklerden biri” yorumunu yaptı.
Mirsis Genel Müdürü ve kurucu ortağı Gül Düzgider de, iş sürekliliği açısından bulut bilişimin önemine işaret etti. Günümüzde her sektörde yaşanan rekabet yoğunluğu nedeniyle eskiden çok da önemsenmeyen iş sürekliliği konusu Düzgider’e göre, her geçen gün ön plana çıkıyor. Çünkü aksaklıklar, ciddi müşteri kayıplarına yol açabiliyor.
Bu konunun önemli bir maliyet unsuru olduğunu hatırlamakta yarar olduğunu söyleyen Software AG Türkiye Başkan Yardımcısı Gökhan Arıksoy’a göre, bu konu küçük işletmeler için kolay kabullenilebilir maliyetler çıkarmayacağından, henüz gidilecek çok yolumuz olduğu görülebilir. “Ancak Türkiye’de kurumların bu konuya ufak adımlarla ve en kritik süreçlerle başlaması yerinde olacaktır” yorumunu yapan Arıksoy, “Önümüzdeki 10 yılda iş ve yaşam alışkanlıklarımızı kökten değiştirecek yenilikler arasında bulut bilişim, yazılım ve ağ teknolojileri her zamankinden daha önemli bir rol oynayacağı, özellikle eğitim, teknoloji ve sağlık alanlarında çözümler yaratacağı için şirketlerin iş zekâsı ve sürekliliğine ciddi yatırımlar yapmaya şimdiden başlaması gerekir” dedi. Bu tabloda bulut üzerinde veri depolamaya ve ağlara yönelik talebin, yeni iş çözümlerini de gerektireceği üzerinde duran Arıksoy’un tabiriyle sanallaştırma ve iş zekâsı gibi kavramlar, ülkemizde de yavaş yavaş oturmaya başlayacak.
Anadolu Bilişim Strateji ve Pazarlama Müdürü Övgü Güneri’nin dikkat çektiği gibi, günümüzün iş ortamında başarılı olmanın sırrı iş sürekliliğinin her an en yüksek verimlilikle devam etmesinden, beklenmedik bir olay anında hızlı bir şekilde “hayata geri dönmekten” geçiyor. KoçSistem Veri Merkezi Altyapı Çözüm ve Hizmetleri Grup Yöneticisi Murat Saraçoğlu’na göreyse yakın zamanda iş sürekliliği konusu, artık bir seçenek olmaktan çıkıp zorunluluk haline gelecek. Özellikle uluslararası şirketlerin bölgeleri arasındaki farkların kaldırılmasına yönelik olarak alacağı kararlar sonrasında, iş sürekliliği bağlamındaki tüm standartların tüm bölgelere yayılmasıyla iş sürekliliği alanındaki yatırımlarda ciddi artışlar meydana gelecek.
Turkcell Global Bilgi Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı A. Fahri Arkan’ın işaret ettiği gibi, kuşkusuz yaşanan her olumsuz deneyim bu farkındalığın artışına katkıda bulunuyor. “Şimdilik daha ziyade büyük ölçekli kurum ve kuruluşlar iş sürekliliğine gereken önemi vererek hazırlıklar yürütüyor” diyen Arkan, zamanla bu kurum ve kuruluşların diğerleri için örnek teşkil edeceğini, kendi ürün ve hizmet temin ettikleri şirketlerden de iş sürekliliği beklemelerinin mevcut eğilimi yükselteceğini düşündüklerini söyledi. Arkan, kamu tarafında da, özellikle ihale ile temin edilen hizmetlerde iş sürekliliği konusunun şartname maddelerinden biri haline geldiğini gördüklerini söyledi ama eklemeden geçmedi: “Bunun şartname üzerinde yazılı bir madde olarak kalmasından çok, kamu tarafından denetlenen, yeterliliği değerlendirilen, tatbikat ve testlerle başarısı ölçülen bir unsur haline gelmesi gerek.”
BULUT BİLİŞİMİN YARATTIĞI KATMA DEĞER
TurkNet Ürün Yönetimi ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Rana Karaküçük, önemli bir detaya vurgu yaptı: “Kurumların iş sürekliliği planlarına hangi durumlarda başvurdukları konusunda yapılan araştırmalar sonucunda felaketlerin doğal afetler sebebiyle değil, kritik BT kaynaklarının kesintisiyle meydana geldiği gerçeği ortaya çıkmakta.” Yani günümüzde kurumlar, kritik BT sistemleri kesintiye uğradığında, fonksiyonlarını yerine getiremeyecek kadar BT kaynaklarına bağımlı. Sürekliliği kesintiye uğratabilecek risklerin yeniden önceliklendirilmesi ihtiyacını doğuran bir yapıya işaret eden Karaküçük, şu yorumu paylaştı:
“Öncelikle, şirketlerin sahip oldukları tüm varlıkların toplam değerinin bilincinde olması gerek. Ancak bu toplam değeri hesaplarken, fiziki varlıkların mali değerlerinden çok, daha önemli olabilecek entelektüel sermayeyi de göz önünde bulundurmalılar. Şirketler, bu bilgilerin ve verilerin bulunduğu kaynaklara, istedikleri her an güvenle ulaşma ve kullanma eğilimi gösteriyorlar ve bununla ilgili çözüm aramaya başladılar. Süreklilik söz konusu olduğunda şirketlerin işi BT kaynaklarına ne kadar bağımlıysa, bu kaynaklara yapılacak yatırıma da o derece önem verilmeli. Yeni teknolojiler önce büyük kurumlardan talep görüyor, daha sonra KOBİ’lerin gündemine giriyor. Ancak, özellikle bulut bilişimin sağladığı iş sürekliliği konusunda KOBİ’lerin bilinçlenmesi ve ilgisini artırması büyük kurumlara paralel oldu diyebiliriz. Bunun sebebi, bulut bilişimin yarattığı katma değerin asıl KOBİ’ler için çok değerli olması. KOBİ’ler için en önemli işletme öncelikleri harcamaların düşürülmesi, iş sürekliliği ve iş çevikliği ilk üç neden olarak ortaya çıkıyor. Bu da sanallaştırmaya anında geçişle uzun dönem amaçlar arasındaki paralelliği ortaya koyuyor.”
YENİ TTK’NIN ETKİSİ KENDİNİ GÖSTERECEK


KOBİ’LERİN BULUT BİLİŞİM İLGİSİ


VERİ MERKEZİ ALANINDA GELİŞİM HIZLI








