Temel ihtiyaç; dijital kültür ve yenilik

Kuruluşundan bu yana finans sektörü başta olmak üzere birçok alanda Türkiye’nin önde gelen kurumlarına stratejik danışmanlık, lokalizasyon, yazılım geliştirme, proje yönetimi ve dijital dönüşüm hizmetleri sağlayan Maro, hem yerel hem global ölçekte sağladığı başarılarla pek çok şirketin dijitalleşme süreçlerine katkıda bulunuyor.
Maro’nun Türkiye bankacılık sektöründeki 25 yıllık tecrübelerinin ve bankacılık dönüşüm projelerinde edindiği bilgi birikiminin sonucu olarak doğduğunu söyleyen Maro Kurucusu Lale Maro, “Bankacılık teknolojisi konusundaki ilk adımlarım, Türkiye’nin en büyük bankalarında, ileri teknoloji projeleri geliştirdiğim yıllarda atıldı. Ülkemizin önemli bankalarından biri için geliştirdiğimiz bankacılık yazılımı dünya çapında bir başarıyı simgeliyordu. Amerika’nın önemli laboratuvarlarında vaka çalışması olarak ele alınan bu proje, sadece teknolojinin gücünü değil, doğru yönetim ve vizyonun ne denli güçlü bir etki yaratabileceğini de gösterdi” dedi.

Maro’nun gelişimindeki en önemli etkenler arasında, kalite tutkusu ve “insan odaklı” yaklaşımı bulunuyor. Sektöre kadın ağırlıklı bir ekip kazandırma hedefiyle, üniversitelerden başarılı ancak kariyer fırsatları konusunda zorluk çeken genç kadınlara mentorluk yaparak, onlara kariyer yollarında rehberlik eden Maro, bugün ekibiyle de bu değeri taşımaya devam ediyor.

Finans sektörünün, teknolojik dönüşüm konusunda büyük bir yol kat ettiğini ancak diğer sektörlerde bu dönüşümün hâlâ yeterince yayılmadığını belirten Lale Maro, “Maro olarak, sektördeki yenilikçi projelerle elde ettiğimiz başarıları yaygınlaştırmayı hedefliyoruz. Teknolojiye olan bu ilgi, yalnızca bankacılık alanıyla sınırlı kalmıyor; sigorta, e-ticaret, ödeme sistemleri ve perakende gibi alanlarda da büyük bir değişim potansiyeli taşıyor. Bu dönemde, dijitalleşmenin bir ürün değil, bir kültür haline geldiğinin farkındayız. Şirketlerin dijital kültürlerini oluşturup sürdürebilmeleri için yalnızca teknolojiye değil, bu teknolojilerin etkin kullanımı adına gerekli insan kaynağına da yatırım yapmaları gerekiyor. Bu dönüşümü müşterilerimize en etkin şekilde sunmak için danışmanlık ve yazılım hizmetlerimizi genişlettik” dedi.

Dönüşümde kalite, güven ve sürdürülebilirlik
Maro’nun sektördeki gücünün yalnızca sağladığı çözümlerle değil, aynı zamanda kurduğu güçlü ilişkilerle de şekillendiğini belirten Lale Maro, “Sunduğumuz her hizmeti, müşteri ihtiyaçlarına özel olarak tasarlıyor ve yüzde 100 başarı oranıyla teslim ediyoruz. Her projede, tüm süreçlerimizi yüksek kaliteli, etik ve güven odaklı bir şekilde yönetiyoruz. Bu yaklaşım, yalnızca müşteri memnuniyetini değil, aynı zamanda iş ortaklarımızla uzun vadeli güvene dayalı ilişkiler kurmamızı sağladı. Ekiplerimizdeki deneyimli profesyoneller, sektördeki en karmaşık projeleri bile başarıyla yönetiyor. Bu sayede, müşterilerimize her zaman en verimli ve etkili çözümleri sunabiliyoruz. Öte yandan ekibimizin yetkinliklerine yatırım yapmaya ve ekibimizi büyütmeye de devam ediyoruz. Bugün 140 çalışanımızla büyük bir aile olduk” dedi. Finans sektörünün son yıllarda dijitalleşme, açık bankacılık uygulamaları ve fintek inovasyonlarıyla köklü bir dönüşüm geçirdiğini anlatan Lale Maro, şöyle devam etti:

“Bu değişim, bizim için sadece bir fırsat değil, aynı zamanda sektördeki liderliğimizi pekiştirecek bir zemin sunuyor. Açık bankacılık çözümleri, dijital dönüşüm projeleri ve inovatif yazılım geliştirme konusundaki uzmanlığımızla, sektöre değer katmayı sürdüreceğiz. Finansal hizmetlerin dijitalleşmesi, müşterilerimizin daha hızlı, güvenli ve esnek çözümler elde etmelerini sağlıyor. Biz de bu süreçte, sektördeki değişimlere liderlik etmek ve dijital finansal hizmetlerde sürdürülebilir çözümler sunmak amacıyla yatırımlarımızı artırıyoruz. Bu şekilde, yalnızca sektördeki trendleri takip etmekle kalmayacak, aynı zamanda bu değişimleri şekillendiren bir aktör olacağız. İleriye dönük olarak, ürün ve hizmetlerimizi daha da geliştirerek, sektördeki dijitalleşme süreçlerini yönlendiren bir yapı kurmayı hedefliyoruz. Özellikle finans, sigorta ve ödeme sistemleri gibi odak sektörlerde, müşterilerimize daha kapsamlı ve sürdürülebilir çözümler sunarak markamızı daha da güçlendireceğiz.”