TOFAŞ’ta BT’de bütünsel yenileme


“2013’ü altyapı yılı ilan ettik. Bu senenin sonuna kadar da altyapı ile ilgili çalışmalarımızı tamamlamak niyetindeyiz. 2014 ise uygulama yılı olacak”
Koç Holding ve Fiat S.p.A.’nın eşit hissedar olduğu Türk otomotiv şirketi olan Tofaş, günümüzde Fiat’ın dünya çapındaki üç stratejik üretim ve Ar-Ge merkezinden biri. Hem binek otomobil hem de hafif ticari araç üreten şirket,Türk otomotiv sanayinin en büyük üreticisi. Biz de Tofaş’ta son bir yıldır Bilgi ve İletişim Teknolojileri Direktörlüğü görevini üstlenen deneyimli bir CIO olan Hakan Korkmaz ile kurumda gerçekleşen yeni projeleri, kurumun kendisi tarafından yeniden şekillendirilen BT organizasyonunu, hedeflerini ve Tofaş’la yollarının kesişme hikayesini konuştuğumuz bir söyleşi yaptık.
n Siz Aksa Grubu, Akkök ve Aktek’te üretim sektöründe uzun yıllar çalıştınız. Tofaş’la yollarınız nasıl kesişti?
Tofaş’ta göreve başlayalı tam bir yıl oldu. Eski şirketimde ve grupta yaptıklarımdan sonra ben kendimce herhangi bir pozisyonda belli bir doygunluğa ulaştıktan sonra başkasına yer açmak gerektiğini düşünüyorum. Bizim gibi pozisyonlar için beş yıl ortalama olarak iyi zaman. Akkök’te her pozisyondaki görevim beş yıl sürdü. Aksa’da 2000’den 2005’e kadar, Akkök’te bilgi teknolojileri direktörlüğü iki yıl kadar, sonra Aktek’deki genel müdürlüğüm de tam beş yıl sürdü. Tofaş’taki bu poziyonla ilgili kararı alırken de; benim de eski bilgi ve becerimlerimi çok rahat uygulayabileceğimi düşündüğüm, faydalı olacağımı düşündüğüm bir yapı olması etkili oldu. 25-30 şirketin BT sorumlularının bir arada olduğu Koç Grubunda bir BT kurulu var. Orada bilgiyi paylaşma anlamında çok pozitif bir ortam sözkonusu. Ayda bir bütün Koç Grubu BT birimlerinin gündemi belirlediği grup içindeki standardizasyon, tedarikçilerle ilişkiler gibi konuları yürüttüğümüz bir çalışma bu. Bu tarz sinerjiler bence çok önemli. Bir yılda 20 küsür senelik mesleki birikimimi çok rahat uygulayabildiğimi ve daha önceki tedarikçi ilişkileri ile buraya farklı bir soluk getirebildiğimi hissedebiliyorum.
n Peki otomotiv sektöründe bir CIO’dan öncelikli beklentiler neler sizce? Hangi noktalar önem kazanıyor?
Otomotiv sektörü üretim sektörünün çok önemli bir kolu ve üretim sektörü geçmişteki deneyimlerinden yabancı olmadığım bir sektör. Üretim sektöründe CIO olarak çalışmak çok güzel. Bir şeyleri kontrol edebildiğinizi ve yaptığınız şeylerin reel anlamda size geri dönüşlerinin olduğunu görmek güzel. Otomotiv tarafına baktığınız zaman biz geçen seneki Tofaş’ın arama konferansları sırasında geçen sene biz BT önceliklerini belirlerken iki tane BT ile ilgili öncelik koyduk. Bir tanesi iş süreçleri ile uyumlu BT altyapısının kurulması diğeri de BT’de süreç sadeleştirme ve standardizasyonlar sayesinde daha maliyet odaklı bir BT yaklaşımı ortaya koyabilme.Otomotivde şirket önceliklerini BT ile ilişkilendirdiğimiz noktada hep bu iki parametreye bakarak hareket ediyoruz. Yani biz ne yaparsak bir arabanın üstündeki BT maliyetini daha aşağıya çekebiliriz bu çok önemli . Üretim rakamları değişkenlik gösterse de bizim bir arabanın üzerine koyduğumuz toplam BT maliyeti bizim performans parametremiz. Ayrıca kesintisiz çalışabilme çok önemli.
n Tofaş’ın şu andaki BT stratejisi hakkında da bilgi verir misiniz?
Biz burada olabildiğince standardizasyon ve kesinti sürelerini mümkün olduğu kadar azaltacak yönde çalışmalar yapmayı hedefliyoruz. 2013’ü altyapı yılı ilan ettik. Bu senenin sonuna kadar da altyapı ile ilgili çalışmalarımızı tamamlamak niyetindeyiz. 2014 yılı ise uygulamalar tarafı ağırlıklı olacak. Felaket Yönetimi bir başlığımız olacak ve felaket yönetimi çözümümüzü de tamamlamayı planlıyoruz.
n Bir yıl gibi bir zaman geçti. Bahsettiğiniz altyapı yılı kapsamında TOFAŞ’ta ne tür çalışmalar yapıldı?
İlk üç ay aslında sistemlerden çok sorumluluklar ve organizasyon yapısına odaklanmakla geçti. TOFAŞ ‘ta 41 kişilik bir BT kadromuz vardı . Şimdi yapılan eksik kadroları belirleme çalışmamız sonrasında 62 kişilik bir BT ekibimiz oldu. Bir kişi daha katılacak aramıza ve 63 kişi olacağız BT tarafında. 63 beyaz yaka, 2 mavi yaka, günlük operasyon ve bayii desteği tarafını da dışkaynak ile sağladığımız bir hizmet yapımız var. Eskiden dışarıda olan bazı destek anlaşmalarını iptal edip onları da içerde desteğini verecek hale geldik.
n Bu süreçte yapılan projeleri anlatır mısınız bize?
TOFAŞ’ın yedi sekiz yıllık bir ağ altyapısı vardı. Ağ altyapısının yenilenmesi projesi ile işe başladık. Bu kapsamda geçen 19 Ağustos’ta bizim birinci dönem duruşumuz bitti ve o duruş esnasında bütün ağ altyapısını yeniledik. Intranet güvenlik duvarını devreye aldık. Dolayısıyla şirket içindeki bütün cihazların birbirleriyle olan konuşması, intranet güvenlik duvarı üzerindeki yazılım kurallarla denetleniyor. Çok güvenli bir hale geldi. Yaklaşık 60 farklı noktadaki kabin ve dağıtım odalarındaki ağ altyapsını gözden geçirdik. Onun dışında veri sınıflama projesinin pilot aşamasını tamamladık, şimdi yaygınlaştırma aşamasına geldik. ISO 27001 için Lostar ile çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Amacımız Eylül sonuna kadar sertifikayı almak. Zaten var olan ITIL süreç yönetimimizde de altı-yedi süreci tamamladık, yıl sonuna kadar 12 sürecin hepsini tamamlamak niyetindeyiz.
Teknolojik altyapı tarafında da farklı çalışmalarımız oldu: Sanallaştırma altyapısı yenilendi. Güncelleştirme ve yükseltmeler yapıldı. VMS işletim sistemi üzerinde çalışan üretim yönetim sisteminin sanallaştırılması çalışması başlatıldı. Bu arada Bursa’da yeni veri merkezimiz yapılıyor. Yaklaşık 150 m2’lik yeni bir bina yapıldı bunun için. İki jeneratör, iki kesintisiz güç kaynağı, dört hassas klimadan oluşan bir yapı kuruldu. Ortam soğutma yerine kapalı sistem kabinler kullanılarak 3 farklı bölge için soğuk koridor uygulaması yapıldı.Tüm elektrik altyapısı yenilendi. SAP veri tabanları dışındaki tüm veri tabanları Oracle Exadata üzerinde konsolide edildi. SAN – NAS ve yedekleme altyapısı tümüyle yenileniyor. Bu proje ile SAN tarafında tamamen yedekli veri depolama üniteleri ile yüksek erişilebilirlikli bir yapı kurulması planlanıyor. Kullanılan veri depolama ünitelerinin özelliği sayesinde kritik sistemlerde istenen bir zamana saniyeler mertebesinde geri dönmek mümkün olacak. Disk bazlı yedekleme sistemleri ve bunların uzak nokta replikasyonlarının da yapılması planlanmakta.
High Performance Computinh (HPC) altyapısı da yenilenmekte. Uygulama sunucularımızın üzerinde çalışan uygulama yazılımları da güncelleniyor. Burada iki büyük uygulama yazılımı tedarikçisinin ürünleri ile başarılı bir POC çalışması gerçekleştirildi. Aynı şekilde donanım altyapısının değiştirilmesi de bu proje kapsamında yapılıyor. Yurtdışından aldığımız SAP sistemlerinin yönetimine ilişkin AMS hizmetinin yıl sonuna kadar içeriden verilecek (in-house) hale getirilmesi de planlanmakta.
Yazılım geliştirme tarafında da pek çok başlıkta projemiz oldu. GSM operatörü ile bütünleştirme ve santral bütünleştirmesi yapıldı. Çok geniş çaplı bir ITSM (IT Service Management) uyarlaması çalışması başlatıldı. Oracle APEX, Java ve .Net platformunda yazılım geliştirmek için Tofaş’a ait bir “framework” geliştirildi. Bu platformlardan hangisinde yazılım geliştirilirse geliştirilsin tek bir ön yüz üzerinde bütünleştirilebilir bir altyapı kuruldu.Kurumsal yazılım mimarisi kurulumu yapılarak, Tofaş’ın süreçleri, bunlara ait mantıksal iş akışı, yazılım öğeleri ve altyapı öğeleri bu platform altında toplandı. Bu sayede herhangi bir katmanda yapılan değişikliğin nelere sebep olabileceği çok net bir şekilde belirlendi.Muhtelif yazılım şirketleri ile birlikte yürüttüğümüz AMS sözleşmeleri sonlandırılarak, bu hizmetler tekrar in-house verilecek hale getirildi.
Kullanıcı hizmetleri tarafında yaptıklarımız ise tüm mavi yaka çalışanlara Microsoft Office 365 altyapısı kullanılarak e-posta hizmeti verecek altyapının kurulumunun başlatılması. Bunun yanısıra aynı yapıyı bayilere de yaygınlaştırıp bayilerin de birbirleri ile iletişimlerini tek bir domain adı altında toplamak gibi bir projemiz var. Bunların yanısıra Tofaş bünyesindeki tüm barkod uygulamalarının çalıştığı el terminalleri de yenilendi.