Tüm süreçler yapay zeka ile yeniden tanımlanacak

Finans ve finansal teknolojiler yapay zekayla birlikte yaşanan dönüşümün en sıcak olduğu sektörlerin başında geliyor. Octet Türkiye CEO’su Derya Ekemen Fidan, öngörülerinde yapay zekanın işletme sermayesinde etkin ve verimli şekilde kullanılmasının önemine değindi. Ekemen Fidan, şunları söyledi:

“Nakit akışı yapay zekayla artık sorunsuz, basit ve güvenli şekilde yönetilebiliyor. Yapay zekanın işletme sermayesinde kullanımı yavaş yavaş başlamış durumda ve bu alan gelişme potansiyeli çok açık bir alan olarak öne çıkıyor. Kısa süre içinde bu kullanımın yaygınlaşmasını bekliyoruz. Daha çok bilginin dijital olarak işlenebilmesi sayesinde, yapay zekanın, işletme sermayesini ileriye dönük minimum sapma ile öngörebilmesine olanak sağlanabilecek. İşletme sermayesinin yapay zekâ ile etkin yönetimi finans yöneticilerinin işlerini ciddi anlamda kolaylaştıracak.”

Oyunu ‘yapay zeka’ değiştirecek
Finteklerin finansal hizmetleri yeniden tanımlayan, “game changer” konumunda olduğunu ifade eden Ekemen Fidan’a göre hem tüketicilere hem de kurumsal müşterilere daha hızlı, güvenli, uygun maliyetli ve kullanıcı dostu çözümler sunan fintek girişimlerinin önemi her geçen gün daha da artacak. Finteklerin yenilikçilik serüvenlerinde en büyük destekçileri ise yapay zekâ olacak.

Şu an yapay zekânın fintek sektöründe kullanımıyla risk değerlendirmesi, dolandırıcılık tespiti, işlem güvenliğinin sağlanması, daha doğru satış stratejilerinin belirlenmesi, müşteri ihtiyaçlarının öngörülebilmesi gibi birçok alanda çok önemli avantajlar sağlanıyor. Yapay zekâ, fintek şirketlerinin yenilikçi çözümler geliştirmelerinin en önemli itici güçlerinden biri haline gelmiş durumda. Ekemen Fidan’a göre, bu durum artarak sürecek ve 2024 yapay zekanın yine çok konuşulacağı bir yıl olacak. 2024’te de bu alanda çok önemli gelişmelere tanık olacağız.

Yapay zekâ teknolojilerinin hızla geliştiği günümüzde, şirketlerin veri tabanlı çözümlerle etkileşim kurma ve gelişen yapay zekâ modellerinden en iyi şekilde yararlanma ihtiyacı iyice arttı.

“Yapay zekâ modelinin, bağlamları en doğru şekilde anlaması ve çıktılarını gerçek zamanlı ve bağlamsal olarak zenginleştirmesinin önemi her geçen gün daha da artıyor” diyen Ekemen Fidan, “İşletmelerin 2024’te yapay zekâ temelli inovasyonları benimsemesi, veri temelli çözümler aracılığıyla daha hızlı, doğru ve bağlamsal sonuçlara ulaşmalarına olanak tanıyacak. Üretken yapay zekâ 2023 yılında adeta çığ gibi büyümüştü, bu yüksek hızda büyüme 2024’te de güçlü bir şekilde devam edecek. Daha fazla işletme, gelecekteki finansal verilerini öngörebilmek için üretken yapay zekadan faydalanma yoluna gidecek.” şeklinde konuştu.

İnsan ile birlikte gelişecek bir yapı
Yapay zekâ sayesinde içerideki datanın analiziyle önümüzdeki dönemlerin nakit akışının raporlanabildiğini söyleyen Ekemen Fidan, “Sağlıklı bir dataya sahip olduğunuz zaman makine öğrendiğini çok iyi analiz edebiliyor. Örneğin iyi bir data girişiyle bugünden gelecek aydaki nakit ihtiyacınızı size söyleyen bir sistemle şu an çalışabiliyorsunuz. Bu noktada temel unsurun sağlıklı dataya sahip olmak olduğuna dikkat çekmek isterim. Ardından bu datadan kolay yorumlanabilir bilgi üretebilecek düşünme modelini geliştirebilecek nitelikli insan kaynağına sahip olmak.”

‘Yapay zekâ gelecek ve insanların işini elden alacak’ gibi kaygıların artık geride bırakılması gerektiğini söyleyen Ekemen Fidan’a göre, yapay zekâ insan faktörüyle birlikte gelişecek ve insanlığa büyük faydalar getirecek. Yapay zekâ, nitelikli data ve insan kaynağının birleşiminin her sektörde olduğu gibi finans ve fintek sektöründe buluşması diğer sektörleri ve iş süreçlerini de pozitif şekilde etkileyecek. Diğer hizmet, servis ve teknolojilerin de yapay zekâ ile entegrasyonu hızlandıkça finansal teknoloji şirketlerinin yetkinlikleri daha artacak ve hem dijital hem de finansal dönüşüm yolculuklarında çok büyük bir yol kat edilmiş olacak.

Ekemen Fidan, fintek sektöründe yapay zekâ kullanımı için henüz yolun başında olduğumuzun altını çizerken, bunun geleceğe dair hem iş dünyası hem de insanlığın genelini heyecanlandırması, içinde olduğumuz bu dönüşüm çağına tanık olmanın keyfinin de yaşanması gerektiğini ifade etti.