Türkiye’de ERP için hala potansiyel var


ERP çözümlerinin dünyadaki kullanımı ve Türkiye’de bu konuda gelinen durum hakkında sektör temsilcilerinin farklı görüşleri bulunuyor. Anadolu Bilişim Kurumsal Uygulama Hizmetleri Müdürü Atakan M. Karaman’ a göre dünyada şirketler ilk kuruldukları andan itibaren ERP’yi işlerinin olmazsa olmaz bir aracı olarak görüyor. Buradaki en temel nokta ise şirket içi süreçlerin otomatize edilmesini amaçlamaları ve veriden bilgiye giden yolda şirket hayatının her adımını kayıt altına almak istemeleri. Türkiye’de ERP’nin gelişiminin, muhasebe yaklaşımlı şirket hayatından dolayı son 10 yıla kadar çok yavaş ilerlediğini belirten Karaman, “Bugünün rekabetçi koşullarında şirketlerin hayatlarındaki önem sırasında üst sıralara doğru yükselmiştir. Özellikle üretim ve ihracat yapan şirketler için vazgeçilmez bir unsur haline gelmek üzeredir” diye konuştu. Çok uluslu, çok lokasyonlu çalışan kuruluşlarda yönetişim düzeyindeki eşleniğinin ERP destekli süreçlerle sağlandığını belirten Arete Genel Müdürü Bahadır Balibaşa, yurtdışından Türkiye’ye gelen yatırımlar da, Türkiye’den dünyaya açılan yatırımlar da yönetim anlayışının taşıyıcı platformu olarak ERP projelerini kullanıldığını belirtti. ERP pazarının dünya genelinde oldukça büyük bir kullanım yaygınlığına ulaşmış durumda olduğunu ifade eden Detaysoft Genel Müdür Ozan Ersen de, şu değerlendirmelerde bulundu: “ERP pazarı, dünya genelinde oldukça büyük bir kullanım yaygınlığına ulaşmış durumda iken, Türkiye’deki ERP kullanımı ise halen hedeflenen düzeylerde değil. Dünyada yaklaşık 50 milyar dolarlık iş hacmine sahip olan bu pazar Türkiye’de de özellikle son yıllarda hızlı bir büyüme eğilimine girmiş durumda. Her ne kadar Türkiye, ERP kurulumunu tamamlamış şirketler bakımından Avrupa’nın onda biri düzeyinde olsa da son dönemlerde yıllık yüzde 10 seviyesinde ciddi büyüme oranları gözleniyor.”
Dünya çapında neredeyse tüm iş dünyasının artık ERP uygulamalarını tercih ettiğine dikkat çeken İtelligence Türkiye CEO’su Savaş Komban, Türkiye’de de şirketlerin her geçen gün ERP’yi daha fazla tercih ettiğini belirtti. Komban, perakendeden ilaç sektörüne, otomotivden gıdaya kadar geniş bir yelpazede çeşitlilik gösteren müşteri portföylerinin de şirketlerin ERP tercihlerinin ne kadar yaygınlaştığının önemli bir göstergesi olduğunun altını çizdi.
Genel ERP anlamında Türkiye dünyadan pek geride sayılmaz
Gartner Türkiye Yönetici Ortağı Halil Aksu’ya göre de genel ERP anlamında Türkiye dünyadan pek geride sayılmaz. Hala el yordamı ve gayri- veya yarı-kurumsal sistemlerle çalışan kurumlar olsa da bunların acilen ERP sistemlerini oluşturmaları gerektiğini ifade eden Aksu şöyle konuştu: “Zihniyet olarak epeyce sıkıntı vardır. Ala turka yöntemlere yönelik arabesk bir eğilim vardır. ‘Türk milleti göçebedir. Kervan yolda dizilir!’ zihniyeti içimize sinmiştir. Oysa bu doğru değildir. Bu Cumhuriyetin kuruluşu esnasında da Osmanlı’nın büyük seferleri ve devlet yönetimi zamanında da planlama ve adil yönetim çok büyük meziyetler idi. Dolayısıyla bu konuda ileri sürülen görüşler genetik bir arızamız değil, tümüyle bir bahane, tembelliğin özürleridir. Bundan sonra süreçlerin hızlanması, tam manasıyla gerçek zamanlı hale dönmesi gerekmektedir. Bunun için in-memory tarzı teknolojiler çok ilginç açılımlar getirecektir. Müşteri veya iş ortağı veya süreç içindeki diğer paydaşlarla etkilişimi ve onların dahiliyetini sosyal ağlar ve mobil cihazlar üzerinden sağlamak gerekecektir, böyle bir beklenti oluşacaktır. Belki de en önemlisi, süreç boyunca oluşan verileri, süreç dışındaki verilerle zenginleştirmek ve gerçek zamanda analizler yaparak süreç ve iş kalitesini yepyeni boyutlara çekmek gerekecektir. Bu dönüşüm bilişim dünyasını önümüzdeki 10 – 20 yıl boyunca meşgul edecektir.”
ERP uygulamalarına yönelik ilgi son yıllarda arttı
ERP uygulamalarına yönelik kurumsal ilginin son yıllarda oldukça artmış durumda olduğuna dikkat çeken Link Bilgisayar Genel Müdürü Murat Kasaroğlu da, “Bunu Türkiye’de ERP sektörünün pazar payı artışının yıllık yüzde 15 seviyesinde olmasından anlayabiliriz” diye konuştu. Bu rakamın önümüzdeki yıllarda daha da hızlı büyüme göstereceğini beklediklerini de dile getiren Kasaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizde sanayi, üretim ve hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren firmalar gelişimini sürdürmektedir ve bu durum devam ettikce ERP sistemlerinin kullanımı da artacaktır. Türkiye’de ERP yazılımı kullanan şirketlerin yüzde 77’si sanayi, yüzde 16’sı hizmet , yüzde 7’si de ticaret sektöründedir. Dünyada ise ticaret sektöründe faaliyet gösteren firmaların ERP kullanımı hızla artmaktadır.
Bunun nedeni de ERP sistemlerinin e-ticaret yapan şirketlerin işlerine önemli ölçüde katkı yapması olarak düşünülmektedir.”
Dünya genelinde ERP uygulamalarının hızla kullanıma alınmaya devam ettiğini belirten Microsoft Türkiye Dynamics Satış Direktörü Arzu Türker Yılmaz da her sene ERP sağlayıcılarının yüzde 5-10 oranında büyüdüğüne dikkat çekti. Gelişmekte olan ülkelerde ise büyüme hızının daha da fazla olduğuna dikkat çeken Yılmaz, “Gelişmekte olan ülkelerde yıllık büyüme yüzde 10-20 arasında görülüyor. Türkiye’de son 3 senede görülen hızlı büyüme ve yurtdışında farklı pazarlara açılma eğilimi ERP’ye olan ilgiyi çok artırdı. Artık tüm şirketler performanslarını anlık olarak görmek ve doğru rakamlara bakmak istiyorlar. İş hayatı o kadar hızlı ki, geç gelen ya da yanlış çıkan bir rapor, şirkete uzun vadeli zararlar verebiliyor. Bu tür yanlışlıkların pahalıya mal olduğunu gören Türk şirketleri, büyüme eğilimine girdikleri ve dış pazarlara açılma kararı aldıklarında, sağlam bir ERP yapısını kurmayı hedefliyorlar. Geçen sene ERP kurulumu yaptığımız 100’e yakın şirketin 65’i küçük ölçekli işletme sayılabilecek düzeydeydi. Ancak büyüme hızları o kadar yüksekti ki, kendilerini yavaşlatmayacak, büyümelerini engellemeyecek, kullanıcıları veri girişinde yavaşlatmayacak, iş süreçlerini istedikleri gibi tasarlayabilecekleri ancak tasarlanan iş süreçlerine yüzde 100 uyumu kontrol edebilecek bir ERP kurulumunun kritikliğini görmüşlerdi. Eğer baştan sistemi kuramazlarsa, büyürken daha fazla problem çıkacağını bilerek, ERP yatırımlarını gerçekleştirdiler. İş dünyasındaki hızlı değişim, var olan büyük şirketlerin kendi içlerinde yeni iş modelleri ve faaliyetlere geçmesini zorunlu kıldığı için, bu yenilikleri devreye almak için mevcut ERP yazılımlarını değerlendirme eğilimindeler” şeklinde konuştu.
İşletme yöneticilerinin kurumsal disiplin bilinci geliştirilmeli
Günümüzün küresel boyutta belirginleşen rekabetçi şartlarının artık tüm işletmelerin kâr edebilecekleri ve iyileştirme sağlayabilecekleri alanları çok iyi araştırmalarını zorunlu kıldığını belirten Model Kurumsal Çözümler Genel Müdürü Atila Zeybek, yeni potansiyelleri değerlendirebilmek ve tehditlerle baş edebilmek için kapasite planlama, çizelgeleme, maliyet yönetimi, kolay operasyon takibi, tedarik zinciri yönetimi, müşteri ilişkileri yönetimi gibi süreçler üzerinde kontrol, denetleme ve analize dayalı, çevik bir yönetim disiplini ihtiyacının belirginleştiğini vurgulayarak şöyle konuştu: “Özellikle perakende sektörü bu konuda başı çekiyor. Bunun yanı sıra sağlık, üretim ve sigortacılık sektörlerinde ciddi analiz ihtiyaçları olduğu görülmektedir. ERP, CRM ve iş zekâsı uygulamalarının tam bütünleşik bir şekilde çalıştığı bir yapının özlemi var. Elindeki bilgilerle analizler yapıp satış, üretim, hammadde tedariki ve işgücü planlaması yapmak isteyen yeni nesil vizyoner yöneticiler artık orta boy işletmelerde görev başına geliyorlar. Bu nedenle ERP ve iş zekâsı uygulamaları orta ve büyük ölçekli işletmeler için önemli bir karar destek aracı haline gelmektedir.
Türkiye’ye baktığımızda donanım ağırlıklı gelişen 5 milyar dolar büyüklüğündeki BT pazarımızda, toplam kurumsal yazılım oranımız yüzde 10’un altında seyretmeye devam ediyor. Bu oran, yolun çok daha başında olduğumuzu gösteriyor. Aynı zamanda yazılım ve hizmet alanında büyük bir potansiyele sahip olduğumuzun da kanıtı. Bu potansiyeli canlandırabilmek için üniversitelerimize, sektörümüzdeki sivil toplum kuruluşlarımıza, odalara, devlet kurumlarımıza ve ulusal yazılım sanayimizin iddialı kuruluşlarına önemli görevler düşüyor. Bir yandan, işletme yöneticilerimizin ve yönetici adaylarımızın kurumsal disiplin bilincini geliştirmeli, bir yandan da çok sayıda başarı hikâyesi yaratmalıyız.
Günümüzde özellikle Anadolu’da ERP, CRM vb gibi uygulamalara ihtiyacı olan pek çok orta ve büyük ölçekli işletmeler mevcut. Bu seviyedeki dönüşümünü tamamlayan işletmelerin bir sonraki seviyede iş zekâsı ve planlama uygulamalarına geçmeleri kaçınılmazdır. Bu nedenle geleceğe yönelik planlamaların şimdiden yapılması gerekir.”
Natica IT Consulting Satış ve Pazarlama Müdürü M.Göker Sarp’a göre de dünyada 90’lı yıllarda üretim planlama sistemlerini desteklemek amacıyla ortaya çıkan ERP uygulamaları, zaman içerisinde sadece şirket operasyonlarının yönetildiği bütünleşik bir uygulama yazılımı olmaktan çıkarak, bugün kurumların ürettikleri tüm değer zinciri ile etkin iletişim kurabilen bir sistem haline geldi. Türkiye’de şirketlerdeki ERP kullanımı ise halen beklenen, hayal edilen düzeylerde olmadığını ifade eden Sarp, “Türkiye’de şirketlerin stratejilerini belirleyen üst düzey yönetim kadrosu çoğunlukla denetim, hukuk veya finans kökenlidir ve şirketteki bilgi yönetimi konusundaki inisiyatifleri de orta düzey yöneticilere delege ederler. O nedenle genel olarak Türkiye’de kurumların bilgi teknolojileri politikalarını, orta düzey yöneticiler belirler. Türkiye ERP pazarı fiyata karşı çok duyarlı ve ERP sistemleri yalnızca bir yazılım olarak değerlendiriliyor” dedi. Dünyadaki şirketlerin ERP sistemlerine Türkiye’deki şirketlerden daha önce geçiş yaptığını ifade eden Netsis Yazılımdan Sorumlu Başkan Yardımcısı Medi Ventura da, “Bu anlamda altyapılarını oluşturdular. Türkiye’de ise halen bir geçiş dönemi yaşıyoruz” diye konuştu.
ERP alanındaki büyük şirketlerin Türkiye’deki faaliyetlerinde ve yatırımlarında yükselen eğilim
Türkiye ve dünyada ERP uygulamalarına talepte bir paralellik olduğunun söylenebileceğini ifade eden Turkcell Global Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı A, Fahri Arkan, Türkiye’de özellikle son dönemlerde KOBİ ve orta ölçekli şirketlerdeki ERP’ye olan ilginin artması sebebi ile ERP alanındaki büyük şirketlerin Türkiye’deki faaliyetlerinde ve yatırımlarında yükselen bir eğilim olduğunun gözlemlendiğini dile getirdi. Arkan, sözlerini “Piyasaya arzın etkisi ile ilgi artarken diğer önemli bir motivasyon da ERP sistemleri ile kurumsal altyapılarını iyi teşkil eden şirketlerin içerisinde bulundukları sektörde ana işlerine daha fazla odaklanarak başarılı olabilmeleri”diyerek noktaladı. Workcube YKB yardımcısı Özlem Açıkel Turhan’a göre de Avrupa ve ABD pazarında iş yapan şirketler için ERP çok uzun yıllardır gündemde olan ve vazgeçilmez bir yönetim aracı olarak konumlandırılırken Arap ülkelerinde ise faaliyet gösteren şirketler ise Türkiye pazarından daha geride kalıyor. Avrupa ülkelerinin 90’lı yıllarda yaşadığı süreci Türkiye’nin 2010’lu yıllarda yaşamaya başladığını ifade eden Turhan, “Her pazarda olduğu gibi ERP pazarında da talep ve arz dengesi birbirini tetikleyen unsurlar. Örneğin Almanya’da 205 farklı ERP markası varken bizim ülkemizde 20 tane ERP markasını zor sayabiliyorsunuz” dedi.
ERP bilinci ve şirketlerin ilgisi her geçen gün artıyor
Özellikle batı ülkelerinde belirli bir büyüklüğe ulaşıp ERP uygulamasına geçmemiş neredeyse hiçbir şirket bulunamayacağını belirten IFS Genel Müdür Yardımcısı Göksel Sanbay, bu şirketlerin daha çok eskiden doğru ERP seçimi yapılmamış olmasından dolayı değişikliğe gidilmesinden dolayı talepler görüldüğünü ifade ederek şu değerlendirmelerde bulundu: “Bunun dışında yeni kurulmuş ve büyümekte olan şirketlerin bu sistemlere ilgileri çok büyük olmaktadır. Türkiye’de de ERP bilinci ve şirketlerin ilgisi her geçen gün artmaktadır. Özellikle sağlanan çeşitli teşvikler bu konudaki ilgiyi artırmaktadır. Bu konuda zaman zaman görülebilen en büyük risk alınacak sistemin sadece bir yazılım olarak algılanmasıdır. Gerçek bir ERP uygulaması şirketin vizyonunu değiştirecek, uluslararası endüstri standartlarını şirkete sunacak ve ihtiyaçlar doğrultusunda bunları şirkete uygun hale getirecek iş çözümlerini sunmaktadır. Maalesef pek çok şirkette görülebildiği gibi bu bir muhasebe – stok paketi olarak algılandığında sağlanan fayda gerçekten bu tip bir paketten öteye gidememektedir. IFS gerek yurtdışında gerekse Türkiye’de tam bütünleşik çözümler sunmaktadır. Bu anlamda IFS Uygulamaları’nı kullanan şirketler A’dan Z’ye bütün süreçlerinde IFS’yi bir platform olarak kullanırlar.”
Türkiye’de ve dünyada büyük ölçekli şirketlerin temel ERP olarak nitelenebilecek operasyonel süreçlerin uygulamasına yönelik projeleri tamamladığını dile getiren Uniteam İş Geliştirme ve Satış Genel Müdür Yardımcısı Duygu Demiral da, bir süredir ERP ötesi SRM (Tedarikçi İlişkileri Yönetimi), CRM (Müşteri İlişkileri Yönetimi), SCM (Tedarik Zinciri Yönetimi), PLM (Ürün Yaşam Döngüsü) gibi konular için projeler yaptıklarını belirtti. Demiral sözlerini şöyle sürdürdü: “Ayrıca artık mobil uygulamalar ile şirket süreçleri mobil cihazlara taşınmakta. In Memory teknolojisi ile veritabanı artık başka bir platforma taşınarak sistem kapasitesi ve hızı artırılmaktadır. ERP uygulamaları ile birlikte ya da akabinde yürütülen raporlama projeleri ile de üst seviye karar destek sistemleri kurgulanmatadır. SAP, Sybase ve BusinessObject şirket alımları ile bu alanlardaki dünya lideri çözümleri bünyesine katmış olup Türkiye’de uygulamaları hızla yapılmaktadır. Temel ERP uygulamaları düşünüldüğünde hem Türkiye hem de dünya pazarında son zamanda daha çok orta ve küçük ölçekli şirketler projeler yapmaktalar.”
Mikro Yazılımevi ERP Ürün Sorumlusu Nur Güner’e göre araştırmalar, Fortune500’deki şirketlerin tamamının ERP yazılımı kullandığını ortaya koyuyor. Dünyada 2003 yılında 9.44 milyar doları yakalayan pazarın, Türkiye’de henüz 28 milyon dolar düzeyinde olduğunu belirten Güner, şu değerlendirmelerde bulundu: “ERP üreticilerinin gözü her ne kadar yüksekte olsa da, yarının hedefi olan KOBİ’ler de göz ardı edilmiyor. Mevcut yatırım yapmış şirketlerin sistemlerinin bakım ve sürekliliği yine dışkaynak kullanımı ile sağlanacaktır. Tüm bu gelişmeler ışığında Türkiye sürdürülebilir bir kalkınma eğilimi de yakalarsa, 5 sene içinde ISO’ya kayıtlı en büyük bin sanayi şirketi ve tüm Capital 500 şirketlerinin dünya standartlarında ERP sistemlerini kullanacaklardır.”
Dünyadaki ERP sektörünün pazar hacmiyle Türkiye’ deki ERP sektörünün pazar hacmi karşılaştırıldığında daha alınacak yol olduğunun gözlendiğini belirten Teknosol Bilgisayar ERP Satış Yöneticisi Filiz Kaşıkçı da şöyle konuştu: “ERP pazarı Türkiye’de doyuma ulaşmadığından hala büyüme potansiyeline sahiptir. Pazar Kobi’lere endeksli olarak büyümektedir. Özellikle Üretim sektörü ERP konusuna ilgi duymakla beraber, firmaların bu işleyişe kendisini hazır hissetmemesi, personel eğitim seviyesi, ERP sistemlerinin maliyeti, firmayı karar vermekte zorlamakta ve uygulamaya geçişi ya erteletmekte ya da belirsiz bir sürece ötelemelerine neden olmaktadır.”
Elan Bilişim Genel Müdürü Ömer Cünbül’e göre de Türkiye’de ERP pazarı hala oluşum aşamasında. Dünyada ERP kullanan şirket sayısı hergün artarken Türkiye’de bunun daha yavaş ilerlediğini ifade eden Cünbül, “Türk şirketleri ERP çözümlerine daha çok fiyat hassasiyetiyle yaklaşıyor. Her birimde farklı ve birbirine bütünleşik olmayan yazılımlara yaptıkları yatırımlarını korumak amacıyla, ERP’ye geçişin stratejik önemini gözden kaçırıyorlar. Gerçekte tek tek farklı yapılardaki sistemlerinin bakımı ve fonksiyonel yetersizliği kendilerine çok daha fazla paralar kaybettiriyor. Bunu ancak düzgün bir ERP yapısı içine geçtiklerinde farkedebiliyorlar. Sanırız, bu farkı görmenin en kolay yolu kendi sektörlerinde düzgün ERP yapısı ile donanmış bir şirket ile kendilerini kıyaslamalarıdır. Bir gezi her şeyi ortaya çıkaracaktır” şeklinde konuştu.
Sentez Yazılım Genel Müdürü Bedri Dikici’ye göre ülkemizde yazılım endüstrisinin gelişmesine paralel olarak, kurumların ERP uygulamalarına yönelik ilgileri dünya geneline göre daha olumlu. Yapılan araştırmaların ERP pazarının ülkemizde dünyadakine oranla çok daha hızlı büyüdüğünü gösterdiğini belirten Dikici, “Bunun en önemli nedeni ülkemizin henüz sanayi, üretim ve hizmet sektöründeki gelişimini sürdürüyor olmasıdır. İşletmelerimizde ERP kullanımı büyük oranda sanayi sektöründe, daha sonra hizmet ve ticaret sektörlerinde görülmekte” diye konuştu.
Dünya şirketleri için ERP uygulamalarının ana iş süreçlerinin gerçekleşmesini sağlayan, BT uygulama mimarisinin merkezinde olan, diğer uygulamalara bütünleşik, birkaç kez iyileştirilip stabil hale gelmiş vazgeçilmez bir parça olarak görüldüğüne dikkat çeken KoçSistem Ar-Ge ve İş Uygulamaları Danışmanlık Direktörü Ömer Özgür Çetinoğlu, “Dünya çapındaki şirketler, ERP uygulamalarıyla iş süreçlerinde verimlilik sağlamakta, operasyonel bilgiyi taktik ve stratejik bilgiye dönüştürmekte, maliyetlerini ölçüp yönetmekte, süreçlerinde rekabet avantajı sağlamak için ERP çevresinde inovasyon getiren teknoloji uygulamalarıyla BT’nin dönüşüm etkisini kullanmakta” diye konuştu.
ABD ve Avrupa’daki büyük kuruluşların MRP/ERP paketlerine yatırımlarını 1980’li yılların ortalarında yapmışken, Türkiye’de ERP uygulamalarına yatırımın büyük ölçekli şirketler ve holdingler tarafından 1980’li yılların ortalarından itibaren başladığının görüldüğünü hatırlatan Çetinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “1990’lı yıllarda uluslararası şirketlerin ERP pazarındaki rekabet ve ürün gelişimiyle 2000’li yılların başında pazarda projeler hızla yaygınlaşmaya başladı. Günümüzde Türkiye’de kurumlar için standart ERP paketleri, uygulama portföyünün kurumsal çekirdek uygulaması haline gelmiştir. Bunun üzerindeki İş Zekası ve Kurumsal Performans Uygulamaları da ERP ile birlikte artık aynı önem düzeyinde benimsenmektedir. Sürdürülebilir rekabetin öneminin bilincinde olan, pazar liderliğini korumak ve bunu uluslararası düzeye taşımak isteyen Türk şirketleri, ERP sistemlerine ve etrafındaki tamamlayıcı BT çözümlerine ve hizmetlerine yatırım yapmaktadır. Dünyadaki bilinen ERP ürünlerinin gelişimi, web ve mobil bazlı çözümler, sosyal medya bütünleştirmesi, bulut bilişim ve dışkaynak hizmetleri gibi konularda olduğu gibi Türkiye’deki BT sektörü tarafından artık çok yakından takip edilmektedir.”
Tüm dünyada 40’dan fazla ülkede, 27 farklı dilde ve 35 binden fazla kurumsal şirkette ERP‘nin aktif olarak kullanıldığını belirten Navigator İş ve Bilgi Yönetim Hizmetleri Genel Müdür Cenk Taner Bıçakçı, şu değerlendirmelerde bulundu: “ERP pazarı, dünya genelinde belirli bir kullanım yaygınlığına ulaşmış durumda ve Türkiye’de şirketlerdeki ERP kullanımı hızla artıyor. Türkiye’de ERP yazılımları, otomotiv, elektronik, dayanıklı tüketim gibi üretim sektörlerinde daha yoğun kullanılıyor ve bu sektörleri perakende, tüketim malları, telekom, CPG/FMCG ve lojistik/dağıtım sektörleri takip ediyor. Son birkaç yıldır da proje tipi üretim yapan endüstriler bu tip yatırımlara önem vermeye başladı. Sadece büyük şirket ve holdingler değil artık KOBİ’ler de ERP’ye artan oranda yatırım yapmakta. Turquality gibi devlet destekli teşvikler de bu kullanımı artırıyor.”
Logo Business Solutions İcra Kurulu Üyesi M. Buğra Koyuncu’ya göre de ERP uygulamaları, dünya çapında kurumsal yönetim yaklaşımları içinde önemli bir yere sahip. Türkiye de bu alanda gelişime açık olduğunu ve gelişme sağlandığını da ifade eden Koyuncu, “Bugün birçok farklı sektörde ülkenin en büyük ve önde gelen kurumlarıyla birlikte, her geçen gün artan bir sayıda küçük ve orta ölçekli işletme ERP uygulamalarını tercih ediyor. Yeni modüllerin ERP’ye dahil edilmesiyle uygulamanın Türkiye’de daha da önemli yer bulduğunu söyleyebiliriz” dedi.