- Reklam -
Ana Sayfa » Yazarlar

Uzaklaşmak ve yeni başlangıçlar…

Ayhan Sevgi Tarafından 8 Nisan 2013
4
1.4K Görüntülemeler



Bu BThaber’de yayınlanan 253. köşe yazım oluyor. “Bir hayli olmuş, ama bu sayının özelliği ne” dediğinizi duyar gibiyim. Öyle ya, yuvarlak bir sayı değil; ama benim için özel; çünkü bu BThaber’e Paris’ten yazdığım ilk yazı. Daha önce de yurtdışından yazdım; bu yazının özelliği Paris’ten yazılması da değil; özel olan, bundan sonraki yazılarımın çoğunu da buradan yazacak olmam. Kısacası, taşındım, eşim ve küçük kızımla beraber. Yani Türkiye’yi bir süreliğine bıraktım…

Bu, ani, radikal ve zor kararın birçok nedeni var elbette. Bunların bir kısmı özel. Ama içlerinden biri bence bu köşenin okuyucularını da ilgilendiriyor: Yaşadığım yerden, ülkemin içinde bulunduğu durumdan, sunduğu koşullardan memnun değildim. Yıllar içinde taş üzerine taş koyarak kurduğum hayatın rahatlığını terk edebilecek kadar memnuniyetsizdim diyelim. Biliyorum, böylesi bir söylem, bazılarınıza burnu büyüklük, yabancılaşmışlık, yozlaşmışlık ifadesi gibi gelebilir. Bu yazdıklarımı “ya sev ya terk et” terimleriyle düşünecek olanları umursamıyorum zaten; onlarla ortak bir yanım olmadığından eminim, bu köşeyi okumadıklarından da… Ama “kulaklarıyla düşünmeyen” diğerleri için bu memnuniyetsizliği biraz açayım.

Yıllardır bu köşede ve başka yerlerde yazıyorum. Odak noktam, bildiğiniz gibi, adil, demokratik ve katılımcı bir temelde ülkenin bilgi toplumuna dönüşerek hak ettiği konuma yükselmesi oldu. Profesyonel faaliyetlerimin büyük kısmı ve eğitimciliğim de bu hedefe odaklandı. Ama maalesef bu köşeden size pek az iyi haber verebildim ve bu da beni usandırdı. Hayır, umudumu kaybetmedim. Bıktım. Yoruldum. Bu kadar mı mehter ritmine tutunur sorumlu sorumsuzlar? Bu kadar mı ayak sürünür ülkenin geleceğine giderken? Bu kadar mı korkulur gelecekten? Bu bir suç ve giderek kendimin de bu suçu kanıksamaya başladığını dehşetle fark ettim.

Yani, uzaklaşmam ve yeni bir başlangıçla arınmam gerekiyordu. Şimdi yaptığım da bu ve şimdiden kendimi daha iyi hissediyorum. Merak etmeyin, kimseye bir şey önerdiğim yok. Benim durumumu paylaşan çok sayıda kişinin olduğunu da sanmıyorum. 25 yıl, dile kolay, bir çeyrek yüzyıl, bir hedefe odaklanmak ve hala bir arpa boyu yol alınmadığını görmek hayal kırıcı. Üstelik benden öncekilerin bu konuda beni uyarmış olmalarına rağmen. Ne de olsa hiç bir şey deneyimin yerini tutamaz. O yüzden bu yazının tamamen anlaşılmasını da beklemiyorum.

Aslında ilerlediğimizi, durumumuzun hiç de fena olmadığını, “krizlere teğet geçtiğimizi”, giderek daha “teknolojik” bir ülke haline geldiğimizi, GSMH’nın yükseldiğini filan ileri sürecekler çıkacaktır. Onların dikkatini, yukarıda dile getirdiğim hedefin sıfatlarına çekerim: “Adalet” ve “demokrasi”… Hedefin nesnesi, yani “bilgi toplumu”nun koşulları onlar. Hedefin öznesi ise ortada: Toplumun kendisi… Şimdi bu denkleme bir bakın, elinizi vicdanınıza koyun ve ondan sonra konuşun.

Kısacası teknolojiyle, inovasyonla ilgisi üretim değil tüketim düzeyinde sabitlenmiş, teknoloji pazarına dönüşmüş; “üniversite-sanayi işbirliği”ni tamamen yanlış anlayarak eğitim sistemini ucuz ve atılabilir işgücü üretmeye ayarlayan; zaten özerkliği de olmayan üniversitelerinin bilimle ilgisi giderek zayıflayan; dolayısıyla teknolojik inovasyon üretmesi mümkün olmayan (bilim yapmanın koşulu olan kültür, sanat ve felsefe eğitiminden hiç söz etmiyorum bile); orta öğrenimde matematik yeterliliğin yerlerde süründüğü (ilk öğrenime hiç girmeyeyim); bir vesayet rejimini bir başkasıyla devşirmenin demokrasi addedildiği; konjonktürü yönetme yanılsamasının vizyon sayıldığı; kendini dev aynasında gören neo-liberal muhafazakarlığın değersizliğinden kurgusal bir “değer sistemi”nin üretilmeye çalışıldığı; yönetimsizliğin yarattığı boşluklardan sızanların etrafında oluşan paylaşım girdabının toplumun önemli bir kısmını da yozlaştırdığı bir ülke görüyorum ben…

Bu yazının meramı şu değil: “Ne haliniz varsa görün”… Tersine, bundan sonra yine aynı odakla ama farklı biçimlerde çalışacağım. Yani BThaber bastıkça siz bu köşede benden yine benzeri konuları okuyacaksınız. Profesyonel faaliyetlerimi de sürdüreceğim. Belki daha “etkili” bile olabilirim. Çünkü Türkiye’de “dışarıdan okunan gazel” kulakların pasını daha çabuk siliyor. Ne de olsa üç beş yüzyıldır “ele güne rezil olmamaya” kendini adamış bir toplumuz. Eh, internet ve diğer teknolojik gelişmelerle birlikte, kırılan kollar da yenlerinde kalmıyor artık…

En çok öğrencilerimi özleyeceğim.

Paris’ten sevgilerle…

Ayhan Sevgi

BThaber Yayın Koordinatörü





Yazar

Ayhan Sevgi

BThaber Yayın Koordinatörü

Sonraki Habere Geç

Bilişimde siyasetin yeri…

4 Yorumlar

Enis Eryılmaz
9 Nisan 2013 at 00:00
Yanıtlamak için oturum açın

Sevgili Özgür, yeni yaşamında başarı ve mutluluklar. Huzur bulman ve uzaktan da olsa katkılarına en azından düşünce düzeyinde devam etmen dileğiyle. Belki bu ülkenin de bir “tipping point” i vardır kimbilir. Devam….


Özgür Uçkan
9 Nisan 2013 at 00:25
Yanıtlamak için oturum açın

Teşekkürler Enis. Dediğim gibi, bazen mesafe görüşü artırabilir…


A. Okay
13 Nisan 2013 at 01:47
Yanıtlamak için oturum açın

Sevgili Özgür, ne güzel tesadüf. 20 yıl sürgünümü yaşadığım kente, Paris'e yerleşmişsin. ve ne ilginç tesadüf ki, ben eşim ve küçük kızımı alıp terk etmiştim oraları. sen de eşin ve kızınla açılmışsın ufka… oralara doğru… ne diyeyim… tutsak yazar arkadaşım İbrahim Şahin'in değimiyle: “yolların- yollarımız tükenmesin…”


Özgür Uçkan
13 Nisan 2013 at 21:52
Yanıtlamak için oturum açın

Sevgili Adil,_x000D_
_x000D_
Sağolasın. Umarım öyle olur…_x000D_
_x000D_
Dostlukla…


Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.

  • Bizi takip etmek için

  • Popüler İçerikler

    • 1
      Bilişim 500 Araştırması’nın sonuçları açıklandı
    • 2
      KoçSistem, 8 farklı kategoride birincilik ödülüne layık görüldü
    • 3
      Düşük kod çözümleri, süreç optimizasyonu sağlıyor
    • 4
      Siber Güvenlikte Kritik Dönemeç

  • " Bu sitede yer alan yazılar (içerik) üzerindeki 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu altında düzenlenen tüm maddi ve manevi haklar eser sahibi olan BThaber'e aittir. Söz konusu içerikler eser sahibinin izni olmadan kopyalanamaz, çoğaltılamaz, işlenemez, değiştirilemez veya başka internet sitelerinde ya da basılı veya görsel yayın yapan diğer mecralarda yayınlanamaz. "
    +90 212 9125174
    İletişim & Satış : man@bthaber.com.tr
    Bulten Gönderimi : bulten@bthaber.com.tr

    BThaber Bültenleri İçin Kaydolun





  • BThaber’de aramak için:

  • Son İçerikler

    • Link Bilgisayar'dan çifte birincilik
    • Kolaysoft Teknoloji, kategorisinde birinciliği bırakmadı
    • Arvento, Bilişim 500’de IoT ve M2M Kategorisinde önde
    • KoçSistem, 8 farklı kategoride birincilik ödülüne layık görüldü
    • Odine, Bilişim 500’de sanallaştırmada yine ön sırada

  • KÜNYE
  • Anasayfa
  •   
  •  
  •   
© Copyright 1995 - 2025 BThaber | Powered By BUBERKA YAZILIM
Geldanlagen
Aramaya başlamak için birşeyler yaz ve enter tuşuna basın

Bildirimler