Yazılım tanımlı veri merkezleri
Bu haftanın BThaber dosya konusunu duyunca, yazımın konusu belli oldu. Yapılacak işler listemde “Software Defined Data Center – Yazılım Tanımlı Veri Merkezleri (SDDC)” konusunda bir yazı kaleme alınması nerede ise 6 aydır bekliyordu. Kısmet bugüne imiş.
Özellikle VMware’in son zamanlarda çok önem verdiği SDDC kavramı, bilişim altyapılarında, bu köşede uzun yıllardır bahsettiğimiz ITaaS (IT as a Service) hedefine ulaşılması için kullanılacak bir teknolojiler bütünü. Basit olarak SDDC, sanallaştırma altyapılarının mimari bileşenleri olan Soyutlama (Abstraction), Kaynak Havuzu (Pooling) ve Otomasyon teknolojilerinin, veri merkezindeki tüm kaynaklara genişletilmesi anlamına gelmekte.
Sanallaştırma ortamlarında bildiğiniz gibi sunucu, depolama ve ağ bileşenlerini sanallaştırıyoruz. Bu bileşenlerden şu anda en az elastik olanı ise ağ katmanı. Ancak bu alanda da, son yıllarda VXLAN (Virtual Extensible Local Area Network), NVGRE (Network Virtualization using Generic Routing Encapsulation), STT (Stateless Transport Tunneling) gibi protokoller ile inanılmaz gelişmeler yaşanmakta. Özellikle NVGRE, Microsoft başta olmak üzere, Intel, Dell, Broadcom, ve Arista şirketlerinin ortak geliştirdiği bir teknoloji.
Son kullanıcıya sunulacak BT servisinin, üzerinden koştuğu donanımdan tamamen izole bir şekilde, sanal sunucu, sanal ağ ve sanal depolama birimlerinde çalıştığını düşünün. Yönetici konsolundan tek bir fare hareketi ile farklı lokasyonlarda farklı veri merkezlerinde bulunan, farklı marka model donanımlar üzerinde çalışan sanallaştırma katmanının; uygulamalara çeşitli servis seviyeleri ve kuralları ile “Hesaplama, depolama, ağ ve güvenlik kaynaklarını” tamamen otomatik olarak atayabildiğini hayal edin. Uygulamaları, altyapı, sistem ve ağ bileşenleri tamamen izole etmek bu olsa gerek.
Sistem, ağ ve güvenlik uzmanlıklarının yavaş yavaş birbirine bütünleştiği, bu konularda çalışacak uzmanlara inanılmaz taleplerin olacağı yeni bir BT mimarisine doğru yelkenleri açıyoruz.
Gelecek dönemde, uygulama geliştiriciler eski -sistem programcılarının- tersine bu gelişmeler sonrasında sadece algoritmalar ile ilgilenmeye başlayacaklar. Görsel programlama dilleri daha da gelişecek, uygulama geliştirmek bugün hayal bile edemediğimiz kadar kolaylaşacak. İletişim, kapasite planlaması, performans, yedeklilik, güvenlik vs. vs. her şey ile veri merkezi katmanları ilgilenecek çünkü. Bulut bilişim sistem uzmanlarına ne getirecek diye soranlara duyurulur.
Bekleyelim bu devrimi birlikte yaşayalım.
