Yeni evrensel dil olarak üç boyutluluk
Mühendisler eskiden iki boyutlu teknik resim kullanırdı. Ama bu iletişim için zayıf bir kanaldı. Bilgisayarların gelişmesiyle ise artık üç boyutluluk ve daha üst seviyede iletişim kurmak mümkün oluyordu. İşte bu dönemde Catia’nın ilk sürümü piyasaya sürülmüştü. Sonraysa üç boyutun üzerine bilgiler eklenmeye başlandı, bu arka tarafta bir veritabanının koşturulmasını gerektirdi. Bilgiler büyüdükçe farklı disiplinler acaba üç boyutlu veriden ben de yararlanabilir miyim demeye başladı. Analizciler de üçüncü boyutu kendi yazılımlarına ihraç edip kullandılar. Üç boyutun üzerindeki bilgiler ortaya ürün yaşam döngüsü çözümlerini (PLM) çıkardı. Bir sürü bilgi PLM’de saklanmaya başlandı. 2000’lerde ise veri kanalları arttı, web teknolojileri gelişti. O zaman da niye bu işi çevrimiçi yapmıyoruz diye herkes kendine sormaya başladı. Günümüzde gelinen süreçteyse PLM 2.0 ile bir ürünle ilgili tüm veriler belli bir sistemde tutuluyor. Bu internet üzerinden başka bir kıtadan bile etkin ve etkileşimli iletişim ihtiyacını karşılıyor. İşte tüm bu tarihsel sürecin önemli oyunculardan biri Dassault Systemes (DS). Şirket otomotiv, savunma, havacılık, enerji, denizcilik, paketlenmiş hızlı tüketim malları, tekstil, ilaç gibi sayısız sektöre hizmet sunuyor. Dassault Systemes European Customer Forum; her yıl düzenleniyor ve bin 200’den fazla şirket yöneticisini bir araya getiriyor. DS, bu yıl Paris’te düzenlenen forumda yine tüm markaları hakkındaki en yeni gelişmeleri ve uygulamaları paylaştı.
Müşteri üretimden satışa tüm süreçlerde bir aktör
Etkinliğin ilk gününde sahneye çıkan DS CEO’su Bernard Charles’ın renkli sunumunda dikkati çeken bir cümleydi bu. Charles, artık consumer’dan consum’actor’a bir dönüşüm olduğunu, yani müşterinin artık üretimden satışa tüm sürecin içinde bir aktör olduğuna dikkat çekti. Charles, şunları söyledi:
“Üretim ve tasarım süreçlerinin simüle edilebilmesi fiziksel ve yüksek maliyetli numuneler hazırlamasına ve bunları test etmesine gereksinim duymaması ise kaynak tasarrufu sağlıyor. Eğer insanlar kaliteli, doğru verilerin alınıp verildiği iletişim kuracaklarsa üç boyutluluk zorunludur. Herkesin erişebildiği üç boyutluluk ise hayati bir konudur. Biz 3D ile keşfedin, öğrenin, deneyimleyin ve inovasyon yapın diyoruz. Sanal ürün tasarımı için Catia, gerçeğine benzer simülasyon için Simulia, sanal üretim için Delmia, küresel işbirliğine dayalı yaşam döngüsü yönetimi için Enovia, tüketicilerin yaratılan ürünleri denemelerini ve yaratım sürecinin her aşamasında değişiklik yapılmasına ve şirketlerin ürünlerini çevrimiçi olarak pazarlamasını ve tanıtımını sağlayan 3DVIA gibi ürünler bu amaca hizmet ediyor.”
Her iki şirket de işbirliğini güçlendirmeyi ve genişletmeyi arzu ediyor
Etkinlikte gündem maddelerinden biri de DS’in IBM’in PLM bölümünü 600 milyon dolar peşin ödemeyle satın alması idi. Uzun bir ortak geçmişe sahip olan DS ve IBM’in gelecekte atacakları adımları da şimdiden belirlediği birleşme, Haziran 2010’da tamamlanacak. Charles, IBM’in satış gücünün ilgili iş birimleriyle bütünleşmesinin, şirket tarihlerinde en büyük yatırımı temsil ettiğini dile getirdi. Charlès, “Gelişmiş servis anlaşması aynı zamanda, DS’in V6 platformunu öne çıkarırken, IBM’in geniş kaynakları ve uzmanlığıyla birlikte küresel pazara önemli bir potansiyel sağlayacak. Her iki şirket de profesyonel hizmetler, bulut bilgiişlem, aracı yazılım, esnek finans, donanım ve satış ile dağıtım konusundaki işbirliklerini güçlendirmeyi ve daha da genişletmeyi arzu ediyorlar” dedi.
“İsrail ve Yunanistan arasından Türkiye seçildi “
DS, Kasım 2008’de Türkiye ofisini açtı. Ofiste şu an 4 kişi çalışıyor. DS’nin Türkiye’ye bakışını DS Türkiye, İsrail ve Yunanistan Bölgelerinden Sorumlu Teknik Müdür Alper Soysal’a sorduk. Soysal, DS’nin son 3 yıldır genişleme sürecinde olduğunu, yeni ofisler açtığını belirtirken, İsrail ve Yunanistan arasından ofis açmak için Türkiye’yi seçtiğini, DS’nin 2010’da yeni ofisler açmaya ve ekipleri büyütmeye devam edeceğini açıkladı. DS çözümlerinin Türkiye’de ağırlıklı olarak otomotiv havacılık başta olmak üzere farklı sektörlerde kullanıldığını anlatan Soysal, örneğin Anadolu Cam’ın Catia kullanarak tasarım sürecinde yüzde 50’ye varan tasarruf sağladığını kaydetti. Soysal, “Son dönemde çok sayıda mimarlık ve mühendislik şirketiyle görüşüyoruz. ODTÜ Mimarlık ile de yakın çalışıyoruz. ODTÜ mimar adaylarına Catia kursu veriyor. Üniversitelerle birlikte çalışmayı önemsiyoruz. Öğrencilere, uygun fiyatlarla ticari amaçlarla kullanmamak şartıyla lisans satmayı hedefliyoruz” dedi.
