Yeni nesil esneklikten yana


Tümleşik iletişim hizmetleri sunan Unify'ın “Yeni Çalışma Şekli” (NW2W) araştırması, çalışanların esnek çalışma şartlarına verdiği önemi ortaya koyuyor. Farklı eğitim geçmişine sahip ve değişik sektörlerdeki 900 çalışanın katıldığı araştırmanın sonuçlarına göre, direktörlerin yüzde 34'ü ve yöneticilerin yüzde 38'i, esnek çalışma şartlarını sağlayan işler için şirketlerinden ayrılabileceklerini ifade ediyor. Milenyum kuşağının da yüzde 43'ü esnek çalışma koşulları için iş değiştirebileceklerini söylüyor.
Araştırmaya göre, 2015 yılında 1,3 milyar olan dünyadaki toplam çalışan sayısının yüzde 37,2’sini mobil çalışanlar oluşturuyor. Bu sayının 2020 yılında, Y ve Z kuşağı ile birlikte yüzde 50’lere ulaşması bekleniyor. Araştırmaya katılan çalışanların yüzde 47'si esnek çalışma şeklinin ‘istedikleri yerde’, yüzde 43’ü ise ‘istedikleri an’ çalışabilmek anlamına geldiğini ifade ediyor.
İK birimleri dönüşüm yaşayacak
Araştırma, mobil hayat tarzını benimseyen Milenyum kuşağının yüzde 89’unun 09.00-18.00 zamanlı bir iş yerinden ziyade, esnek çalışma saatleri sunan firmaları tercih edeceğini gösteriyor. Katılımcılar da mobil çalışma planlaması yapabilecekleri iş yerlerinde daha mutlu olacaklarını belirtiyor. Çalışanların akıllı cihaz, bireysel bulut ve mobil uygulamaları kullanmaları, kurumsal bazda da değişim demek. Milenyum kuşağının beklentilerinin farklı olduğunu ifade eden Unify Türkiye Ülke Müdürü Erda Tütüncüoğlu, esnek çalışma saatlerinin teknoloji alanında yaşanan gelişmelerle birlikte hızla yaygınlaşacağına işaret etti. “Küresel çapta hizmet veren firmalar, esnek çalışma uygulamasına geçip çalışanlarına yenilikçi bir çalışma ortamı sunuyor” diyen Erda Tütüncüoğlu, bu eğilimin Türkiye’de de yaygınlaşacağı, özellikle İK departmanlarında hızlı bir dönüşüm yaşanacağı öngörüsünü paylaştı. Kurumların ve bireylerin iletişim alışkanlıklarının değiştiğini belirten Tütüncüoğlu, şu bilgileri verdi:
“Çalışanlar, artık daha fazla hareket halinde ve fiziki olarak belirli mekânlarda bulunma zorunluluğu olmadan da iş süreçleri kesintisiz devam edebiliyor. Akıllı telefonlar, tabletler, video konferans olanağı ve tümleşik iletişimin sağladığı avantajlar, bu eğilimin hızla yaygınlaşmasını kolaylaştırıyor. Ses, sohbet, video gibi farklı kanallardan gerçekleştirilebilen iletişim; satış, pazarlama, iş geliştirme, içerik ve tasarım gibi çalışma alanlarında yoğun olarak kullanılıyor.”