Bilişim Zirvesi’10’da finans dünyası mercek altına alındı
Bilişim Zirvesi’10, bu yıl Finansta Bilişim Konferansı’nda teknoloji ile hızla değişen finans sektörünü 21. yy’ın ikinci yarısında nasıl bir gelişimin beklediğini ortaya koydu. Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Ersin Özince, SPK Başkanı Prof Dr. Vedat Akgiray ve Visa Europe Yenilikçi Çözümlerden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Sandra Alzetta’nın konuşmaları ile başlayan etkinlik, “21. yy’ın İkinci On Yılında Kullanıcı Gereksinimlerine Uygun Yeni Finansal Hizmetler Kanallar, Araçlar” ve “Bireysel Bankacılıkta ve Ödeme Teknolojilerinde Bizi Neler Bekliyor?” başlıklı iki panele de ev sahipliği yaptı. Konferansta, İstanbul’da kurulan Finans Merkezi’nin sektör açısından önemli bir adım olduğunu ve 18-21 aylık süreçte hayata geçeceğini belirten Özince, bankacılık sektörüne de mesajlar verdi. Batı dışındaki farklı coğrafyaların da özellikle doğunun Türk bankacılık sektörü açısından potansiyel taşıdığını belirten Özince, “Mısır’a bile bankacılık teknolojilerimizi götürebiliriz” diye konuştu. Teknolojinin finans sektörüne ne denli etkisi olduğunu vurgulayan Akgiray da, internet ile her yerden alım satım yapılan bir ortamın oluştuğunu ve hızın her zamankinden büyük önem taşıdığını belirterek “Artık hızlı olan kazanıyor” dedi. Ödeme sistemlerindeki son gelişmelere değinen Alzetta da, katılımcılara yeni gelişen kart teknolojileri ve uygulamalarını aktardı. Konferans ayrıca, risk yönetimi, BT denetimi, iş süreçleri yönetimi konularına iş teknolojileri başlıklı sunumlara da ev sahipliği yaparken, bireysel bankacılıkta güvenlik başlığında da biyometrik güvenlik çözümlerinin dünyadaki son örnekleri aktarıldı.
Bankalar, teknoloji kullanımı için ortak platformlara yönelecek
Finansta Bilişim Konferansı’nın Akbank Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Alparslan Özlü, Yapı Kredi Bankası Bilişim Teknolojileri Yönetimi Başkanı Cahit Erdoğan, Türkiye İş Bankası Bilgi Teknolojileri ve Alternatif Dağıtım Kanallarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aran’ı ağırladığı ilk paneli, sektörde ikinci on yılın geliş noktalarına ışık tuttu. Önümüzdeki süreçte bankacılar için internet kanadında sosyal medyanın da dikkat edilmesi gereken önemli bir platform olacağını belirten Özlü, mobilitenin artacağını, cep telefonunun da önemli rol üstleneceğini vurguladı. Bankaların gelecekte rekabeti çok sınırlı görmemeleri gerektiğini belirten Aran da, teknoloji kullanımında gelişen hizmetlerin servis olarak sunulabilmesi teknolojisi ile birlikte bankaların da ayrı ayrı yatırım yapmalarına gerek kalmadan ortak platformları kullanılmalarının önemli olacağını vurguladı. KOBİ’ler ve kurumsal müşterilere bütünleşik çözümler sunulması gerektiğini de belirten Aran, katma değer sağlayan servis sağlayıcılara da ihtiyaç olacağını dile getirdi. Önümüzdeki
süreçte yeni teknolojilerin kullanımının artacağını ancak standartların oturmasının da önemli olduğunu ifade eden Erdoğan da regülasyonların bu noktada önem kazanacağını vurguladı.
Ödeme sistemlerinde Türkiye öncülük ediyor şimdi liderlik etme zamanı
“Bireysel Bankacılıkta ve Ödeme Teknolojilerinde Bizi Neler Bekliyor” başlıklı günün ikinci paneli ise gelecekteki gelişim noktalarını ortaya koydu. Panel konuşmacılarından Visa Türkiye Direktörü Nur Öztin Kurak’ın Türkiye’de ödeme sistemlerinde Avrupa’daki bankalara öncülük eden uygulamaları hayata geçirdiğine dikkat çektiği panelde, ödeme sistemleri konusunda Türkiye’nin artık bu öncülüğü strateji belirleyici olma noktasında taşıması gerektiği vurgulandı. 46 milyon banka müşterisi olabilecek nüfusa karşı Türkiye’de 114 milyon kart sayısı bulunduğunu belirten Bankalararası Kart Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Pelin Kabalak da yüksek penetrasyona ve yenilikleri çabuk benimseyen yapısına dikkat çekti. Cep telefonlarının kartlı ödeme sistemlerini önceden destekleyen bir yardımcı olduğunu ancak mobil ödeme ve NFC ile birlikte cep telefonlarının sistemin oyuncusu haline geldiğinin de belirtildiği panelde, sosyal bankacılık gibi yeni kavramların da gündeme geleceği ve bankaların daha özel ürünlere yöneleceği de dile getirildi. Bireysel bankacılıkta güvenlik konusunda biyometrik çözümlerin önümüzdeki dönemde önemli yer tutacağının da vurgulandığı panelde, halihazırda 6 milyon insanın avuç içi damar yapısı üzerine kurulu güvenlik sistemlerini kullandığı belirtilerek gelişimin de bu yönde olduğu dile getirildi.