Bir top, bir bisiklet…
Yine Muş civarında yüksek rakımlarda bir dağ köyündeyim…
Büyük şehirde yaşayan çocukların aksine burada büyüyen çocuklar birçok şeyden mahrum olsalar da alabildiğine yeşil alan, alabildiğine doğa ayaklarının altında.
Köyün merasının hemen yanındaki top sahasından çocuk sesleri geliyor. Oraya doğru seğirtiyorum.
Bisikletli bir delikanlı, top oynayan arkadaşlarına gıpta ile bakıyor. Sanki, bisikleti bırakıp da top oynayanların arasına katılmak istiyor.
Aklıma Aziz Nesin’in vasiyeti geliyor. Birçok çocuğu himayesine aldığı ve yetiştirdiği Çatalca’daki Nesin Vakfı’nda yer alan top sahasının altında gömülmek istediğini söylüyor yakınlarına. “Üstümde çocuklar koşuştursun, onların cıvıltılarını duyayım” diyor.
Maçın en heyecanlı anında çocuklardan biri kafa topuna yükselirken basıyorum deklanşöre… Yine düşünmeye başlıyorum. Özellikle de milli takımımızın birbiri ardına başarılı sonuçlar aldığı şu günlerde…
Acaba diyorum, önümüzdeki 5-10 yıl içinde bu köy ve buna benzerlerindeki top sahalarından hangi çocuklar stadyumlarda karşımıza çıkacak?
Bir top, bir bisiklet ve onca çocuk…