Biyometrinin temel amacı “güvenli doğrulama”


Parmak izi ve damar izi teknolojileri, iris tanıma, yüz tanıma, ses tanıma gibi ileri kimlik tanıma çözümleri dünyada hızla yaygınlaşıyor. Kimlik doğrulama yöntemleri işlemi yapan kişinin yüzde yüz güvenli şekilde doğrulanmasını sağlar. Diğer doğrulama yöntemleri gibi taşınabilir ve devredilebilir veriler olmadığı için de, bu teknolojiler ile işlem sahibi kişinin doğruluğundan emin olunur.
Biyometrik teknolojilerin kullanımı gelecekte oldukça yaygınlaşacak. Ancak, biyometrinin temel amacı halen güvenli doğrulama olacaktır. Ödeme dünyasında EMV çip teknolojisinin getirdiği gibi radikal bir global dönüşümün, biyometrik teknolojilerde yaşanacağını çok öngörmüyorum. Gelecekte, evinizi açtığınız kapı anahtarları, evdeki birçok cihazın kullanımı, cep telefon şifreleri, internet şubesi girişleri, ATM kullanımı gibi günlük hayatımızda ihtiyaç duyduğumuz birçok noktada yaptığımız işlemler için biyometrik doğrulama yöntemleri kullanılacaktır.
“Yanlış kişilerin eline geçmemeli”
Biyometrik veriler yüzde yüz doğrulama aracı olduğundan bu verilerin yanlış ellere geçmesinin de sonuçları oldukça zarar verici olacaktır. Bu nedenle şu an için en önemli ihtiyaç, biyometrik verilerin sağlandığı ortamın güvenliğini artırmakla ilgili çözümlerin geliştirilmesi olarak gözükmektedir. Biyometrik veriler kullanım sağlayan bir noktada depolanıyorsa bundan sonrasında cep telefonu gibi bir araç üzerinden doğrulanarak hayatın her alanında kullanılabilir hale gelir. Rezervasyonlar, ödemeler, evin perdelerini açmak gibi en ufak yaşam parçasına kadar indirgenebilen çözümlerle yeni bir müşteri sadakat sistem platformu oluşturulup, müşterilere çapraz satış yapılabilir.
Asıl büyük tehlike biyometrik bir verinin nerelerde kullanıldığı ile ilgili. Yani kişiye özel biyometrik veri bir yerde duruyor ve bu veri aynı zamanda bankada içinde milyon dolarlık altın olan bir kasanın da açılış anahtarı ise bu durumda bir tehlike söz konusu. Damar izinizi birileri almış ve damar iziniz hiçbir yerin anahtarı değilse bir tehlike de söz konusu olmayacaktır. Ancak, biyometrik verilerin kullanım alanı arttıkça o verilerin tutulduğu yerlerdeki güvenlik açıkları kişiler için ciddi tehdit oluşturacaktır.
Cardtek Genel Müdür Yardımcısı Gülçin KUVANCI